Sürdürülebilir Otelciliğe Yön Veren Uygulamalar

Sürdürülebilir Otelciliğe Yön Veren Uygulamalar

Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2021

Oteller, yaşam alanlarına göre insan sirkülasyonu ve tüketimin çok hızlı olduğu alanlar. Kaynak tüketimi ve başta gıda olmak üzere çok fazla da atık oluşturdukları için sürdürülebilirlik konusunda son derece ciddi stratejiler ve uygulamalara ihtiyaç duyuyorlar.

Bu sadece otel yönetimlerinin ve operasyonun ya da satın alma birimlerinin altından kalkabileceği bir yük değil. Bunun için otel misafirlerinin hatta otelin ulaşabildiği tüm kişilerin sürdürülebilirlik farkındalığını artırmak şart.

Six Senses Kocataş Mansions İstanbul’da, sürdürülebilirlik sadece otel yönetimi ve operasyon ekibi tarafından uygulanmıyor, Earth Lab ismini verdikleri alanda otel içi ve dışı misafirlerin katılım sağladığı workshop’lar ile katılımcılar günlük hayatta uygulayabilecekleri pratikleri deneyimleyebiliyorlar.

Dünya çapında sürdürülebilir otelcilik konusunda çok önemli stratejileri ve uygulamaları olan Six Senses markasının İstanbul’daki şehir oteli Six Senses Kocataş Mansions Sürdürülebilirlik Müdürü Ata Özmen ile Earth Lab’de buluştuk ve kendisinden sürdürülebilirlik üzerine yaptıkları çalışmaları dinledik.

Buyurunuz…

Ben, bir şeyi sevmenin ön koşulunun onu bilmek olduğunu düşündüğümden öncelikli olarak yapmamız gerekenin de gelecekteki nesillere sevgi ve empatiyi öğretmek olduğunu savunuyorum. Örneğin eve bir plastik girdiğinde “Bu plastik nereye gidecek, kimin yemeğine karışacak?” diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Sizi çok iyi anlıyorum. Bir metafor vardır silah ve plastikle bağdaştırılabilecek. Denir ki silah da yerinde durduğunda oldukça zararsızdır fakat iş kullanılmasına gelince çok zararlı bir şeye dönüşür. Plastiğin de silahın da nerede son bulacağı bilinemez.

Sürdürülebilir otelcilik Six Senses

Peki, siz burada gelenlere neler anlatıyorsunuz? Buraya ilgili olanlar mı geliyor yoksa sadece workshop’a katılacağım diye düşünürken yeni şeyler mi keşfediyorlar?

Burası bir şehir oteli olduğundan herkese açık. Bizim amacımız gelenleri sürdürülebilirlikle tanıştırmak. Eğer zaten bu konuyla ilgililerse de onlarla sohbet etmek ve birlikte çalışmalar yapmak.

Benim burada direkt etki olarak gördüğüm bazı çalışmalar var. Örneğin siz bir espresso içseniz ben bununla hemen bir scrub yapmak isterim ya da bir yemek yediğinizde yemeğinizin yağından bir sabun ya da mum yapılabilir. İlk duyduğunuzda garip gelse de permakültürcülerin söyledikleri ve sürdürülebilirlik için gerekli olan da bu. 

Burada insanlar tanışıyor, ilk adımlar, ikinci adımlar atılıyor ya da sizin gibi değerli insanlarla derinlemesine söyleşi yapma şansımız oluyor. Buranın hem entelektüel hem de bir atölye rolü var.

Six Senses Kocataş Mansions İstanbul’un Sürdürülebilirlik Müdürü Ata Özmen

Six Senses Kocataş Mansions İstanbul’un Sürdürülebilirlik Müdürü olarak neler yapıyorsunuz?

Aslında ben burada durumu yöneten kişiyim. Diğer herkes de yaptıklarının farkında ve onlar daha çok gelip yardım istiyorlar, sorunu birlikte çözmeye çalışıyoruz. Örneğin çözüm olarak gösterebileceğimiz bir şey; çöpler belli bir yerde toplanıyor, biz buradaki bütün çöpleri tartıyoruz. Plastiği, kağıdı, metali tartıyoruz ve bunu da aslında ne kadar çöp çıkardığımızı anlamak için yapmıyoruz. Seneye bu zamanlarda durumumuzu karşılaştırıp ne kadar ilerleme kat edebildiğimizi görmek için yapıyoruz. 

Bu adımdan sonra da ilerleme sağladıysak bunu “nasıl” yaptık diye düşünüyoruz. Örneğin çay ve kahve atıklarımız artık çöpe gitmiyor, organik bahçemizde gübre olarak ya da çalışmalarımızda kullanılıyor. Yine atık yağlar uygun olarak toplanıyor ve bunlardan sabun yapıyoruz. Aynı zamanda yapılan Arap sabunlarını otelin temizliğinde kullanıyoruz böylece sularımızı da kirletmemiş oluyoruz.

Tüm bunların yanında şu an Türkiye’deki otellerde uygulanan “Sıfır Atık” sistemi de var. Oteller, kirli sularını denize veremiyor, neyse ki bu böyle. 

Sürdürülebilir otelcilik Six Senses atık yağdan yapılan sabunlar

Atık sular için ne gibi bir yöntem uyguluyorsunuz peki?

Atık sular, gider hattına bağlı -bu otel kurulurken yapılan bir şey-; kesinlikle deniz suyuna karışmıyor.

Peki sizin otelin yönetimi dışında da daha şehre ya da STK’lara bağlı projeleriniz var mı?

Evet, var. Six Senses’ın tüm otellerinden kontrat değerinde bir isteği var; her sene kazancımızın belli bir bölümünü sivil toplum kuruluşlarına ayırmak zorundayız. Bu bizim için koyulan bir şart, biz de buna uyuyoruz.

Birlikte çalıştığımız STK’lara örnek olarak TÜDAV’ı verebiliriz. Onlar hem Boğaz’da yunusları gözetiyorlar hem de bu yıl nerelere gittiler, neler yapıyorlar diye bakmak için bizim teknemizi kullanabiliyorlar. Aynı zamanda misafirlerimizle iletişime de geçebiliyorlar. Tabii şu an müsilaj nedeniyle kendileri buralara pek uğrayamıyorlar, onu çözmekle uğraşıyorlar.

Son olarak TEMA’dan bahsedebiliriz. Bildiğiniz üzere ülkemiz şu anda ciddi bir yangınla mücadele ediyor. 100’den fazla yerde çıkan yangınlardan doğa büyük zarar gördü. Bu anlamda biz de doğamızı yeniden yeşertmek için TEMA ile iş birliği yapma kararı aldık. Otelimizin oda satış gelirinin %0.5’ini, su ve oyuncak satışlarının ise %50’sini aktardığımız bir sürdürülebilirlik fonumuz var. Biz bu fonu, yerel toplumu kalkındırmak ve doğaya destek vermek için biriktiriyoruz. Şu anda fonumuzda biriken paranın tamamını TEMA Vakfı’na, yanan bölgelerin yeniden yeşillendirilmesi için aktarmış bulunmaktayız.

Six Senses’ta kalan herkes aslında STK bağışlarının bir parçası haline geliyor ve farkındalık üzerine bir adım atmış oluyor diyebilir miyiz?

Evet, gerçekten böyle. Hem sokak hayvanları hem de deniz hayvanları için bu bütçeden bir kısım ayrılıyor ve buraya gelen herkes bunun bir parçası oluyor. Ayrıca restoranda tüketilen şu şişelerinden elde edilen gelirin yarısı sürdürülebilirlik fonuna aktarılıyor ve o fondan da STK’lara dağıtılıyor.

Sürdürülebilir Otelcilik Six Senses Kocataş Mansions

Aslında sadece firmaların kendine yönelik yaptığı şeyler değil, insanı da içine katarak gerçekleştirdiği deneyimler sevgi ve empatiyi de içine alarak büyüyor ve bambaşka bir algı oluşuyordur eminim, bu bir domino etkisi gibi…

Yüzde yüz böyle diyebilirim. Bizim eğitimlerimizin amacı bu empatiyi buradaki misafirlerimize, çalışanlarımıza ve aslında herkese aşılamak. Çünkü empati kurulduğunda sorunu çözmeye çalıştığınız insan çok iyi hissediyor, ilgilendiğiniz hayvan çok iyi hissediyor ve siz de çok iyi hissediyorsunuz. 

Six Senses Earth Lab

Sürdürülebilirlik noktasında duyarlı insanların refleksleri iyi gelişmiş olsa da daha az farkındalığa sahip kişiler ürünü değerlendirirken fiyat politikasını göz önünde bulundurarak farklı seçimler yapabiliyor. Aslında sizin gibi lüks segmentteki kuruluşlarda da fiyatın biraz daha yüksek olması, bir anlamda doğaya yaptığınız bağış gibi görülebilir. 

Bence Six Senses dünyanın en iyi markalarından biri, gözle görülen bir performans etkisi var. Bu da sizin söylediğiniz şey zaten. Açıkça görülmeyen ise bizim içeride ve dışarıda yaptığımız yatırım. Hem çalışanlarımıza yaptığımız hem de odalarımıza yaptığımız yatırım. 

Herkes, yalnızca “güzel görünsün” düşüncesinin peşinde. Biz bu düşüncenin yanında çalışmalar da yapıyoruz. Örneğin odalarımızdaki taraklarımızın plastik değmeden üretilmiş olması bizim için önemli. Bunun için tedarikçilerle çalışıyoruz, yapmak istiyoruz yapmıyorlar, tekrar deniyoruz. O nedenle fiyat-performans kısmında her şeyi göz önünde bulundurduğunuzda çok optimal bir noktadayız.

Bihter Ayyıldız ve Ata Özmen sürdürülebilir otelcilik

Bana göre sürdürülebilir bir yaşamın da segmentleri var. Herkes kendi hayatına uygun olarak yaşar, organik ürünler daha yüksek fiyatlı evet ama bugün neredeyse her şey evde de üretilebiliyor. Aslında bu bir farkındalık meselesi o nedenle bunları anlatmaya devam etmek gerekiyor. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu konuda sizinle benzer görüşlere sahibiz, herkesin kendi rutini var. Bu nedenle de yerel üreticiye gitmek gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü yakınımızdaki biri, sürdürülebilir kaynaklardan gelen ürünleri kullanarak bir şey üretiyorsa ve biz de onu tercih ediyorsak karbon emisyonunu azaltmış oluyoruz.