Six Senses: Fark Yaratan Sürdürülebilirlik Yaklaşımları

Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2021

Yaşadığımız bu özel dönemde, insanların özlemini en çok duyduğu şey hareket etmek, gezmek ve seyahat etmek oldu. Dolayısıyla bu süreçten en çok etkilenen iş kollarının başında gelen turizm, geleceğe yönelik en büyük sorumluluğa sahip sektör olarak da çok özel bir yere sahip.

İnsanlar; sahip olmak yerine deneyim yaşamak ve bunu yaparken de dünyaya ve geleceğe karşı sorumlu davranmanın peşindeler.

Biz de PlumeMag olarak dünyada sürdürülebilir otelcilik ve misafirperverlik konusunda öncü yaklaşıma sahip olan Six Senses Kocataş Mansions İstanbul’un Genel Müdürü Kemal Bayık ile fark yaratan sürdürülebilirlik faaliyetleri üzerine çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Six Senses markasının sürdürülebilirlik felsefesini sizden dinleyebilir miyiz?

Six Senses, 1995 yılında kurulduğu günden bu yana marka kimliğini wellness ve sürdürülebilirlik olmak üzere iki temel ilke üzerine kurguladı. Sürdürülebilir lüks anlayışını, yiyecek&içecek felsefesinden odalarına, dünyaca ünlü Spa’sından oluşturduğu özel misafir deneyimlerine kadar pek çok alanda misafirleri ile buluşturan marka, konaklama sektörüne bambaşka bir yorum getirdi.

Sürdürülebilirliği yalnızca otel içerisindeki atık azaltımı ve geri dönüşüm hedefinden çok daha geniş çerçevede ele alan Six Senses, otellerinin bulunduğu lokasyondaki sosyal çevrenin iyileştirilmesi ve doğanın korunması için pek çok sosyal sorumluluk çalışmasını bütünsel olarak ele alıyor ve kendisini bulunduğu bölgenin doğal döngüsünün bir parçası haline getiriyor. Bu yaklaşımın kökeni aslında sürdürülebilirliğin akademik çalışmalarında kullanılan PPP (people, planet, profit) konseptinden geliyor.

Fotoğraf: Eray Uman

Six Senses markasının temel değerleri nelerdir?

En başa yazabileceğimiz değerler Wellness ve sürdürülebilirlik olacaktır. Marka, bu iki konsepti birbirini tamamlayıcı ögeler olarak görüyor. Wellness, yani kişinin bedensel ve ruhsal iyilik hali olarak tanımladığımız durum, sürdürülebilirlik felsefesi ışığında belirlenmiş bir yaşam standardı ile mümkün kılınabiliyor. Doğal beslenerek, çevre ile bağ kurarak ve doğayla uyum halinde yaşayarak kişisel wellness alanınızı yaratmanız mümkün. Markamız bizi ziyaret eden bütün misafirlerimize kendileri ve çevreleri ile modern hayatta zayıflayan hatta kopan bağlarını yeniden oluşturmayı ve güçlendirmeyi vadediyor.

Fotoğraf: Eray Uman

Sizi dünya çapında ve Türkiye’de diğer markalardan ayıran özelliğiniz nedir?

Six Senses, dünyada sürdürülebilirliği marka kimliği olarak alan sayılı markalar arasında, Türkiye’de ise tek diyebiliriz. Otelimizde satın alma süreçlerinden başlayarak tüm operasyonu kapsayacak şekilde karbon ayak izimizi minimumda tutmak için adımlar atıyoruz. Örneğin bazı ürünleri plastik paketleme olmadan almak imkansız olabiliyor. Bu gibi durumlarda en çok tercih ettiğimiz çözüm yolu, eski çarşaflardan yaptığımız bez çantaları tedarikçilerimize yollamak ve onlarla ‘’take back’’ dediğimiz, her sevkiyatta boş bez & torba değişimi yapmak oluyor. Ayrıca depolarımızda da uygun olan ürünleri bu bez torbalarda saklıyoruz.

Türkiye özelinde baktığımız zaman biz otelimize giren her ürünü kaynak ve karbon emisyonu analizi yaparak seçiyoruz. Tedarikçilerimiz ile görüşüp daha ürünler yapım aşamasındayken hem üreticinin verimini hem de otelimizin karbon ayak izini azaltacak adımlar atıyoruz. Odalarımızda kullandığımız ürünlerden mutfağımıza plastik kullanımını minimize etmiş durumdayız. Ayrıca geri dönüşüm alanında her geçen gün daha fazla adım atmaya çalışıyoruz. Birkaç örnek vermek gerekirse; restoranlarımızdan atık olarak elde ettiğimiz yağları Earth Lab’de mum yapımı için kullanıyoruz, yemeklerimizi ayrıştırıp düzenli olarak barınaklara gönderim sağlıyoruz ve artık yemeklerimizi ayrıştırarak gübreye dönüştürüyor ve organik bahçemizde kullanıyoruz.

Fotoğraf: Eray Uman

Sürdürülebilirlik adına yaptığınız çalışmaları ana başlıklar halinde sayabilir misiniz?

Atık yönetimi: Mutfağımızdan çıkan atık malzemeleri kompost haline getiriyoruz. Atıkları ayrıştırarak, gübre oluşturuyor ve organik bahçemizde kullanıyoruz. Ayrıca bütün plastik, metal ve kağıt ürünlerimizi ayrıştırıp belediyenin geri dönüşüm araçlarına teslim ediyoruz.

Earth Lab’de atık yağlardan mum hazırlıyor, kullanılmış çay ve kahve atıklarından bakım ürünleri ve kombucha’lar üretiyoruz.

Sosyal sorumluluk: Atık yemeklerimiz ayrıştırılarak uygun olanlar barınaklara gönderiliyor. Ayrıca inşaat alanımızdan çıkan ahşap atıkları hayvan kulübeleri inşa etmek için kullanıyoruz.

Yerel ekonomiye destek: Çevremizde bulunan yerel ekonomiye destek vermeyi önemsiyoruz. Bütün ürünlerimiz, otelimizin 200 km çapındaki alanda bulunan üretici ve tedarikçilerden geliyor.

Tedarikçilerimizi, kendi tedarik standartlarımıza uygun hale getirmeye çabalıyor, başka firmalar ile de bu şekilde çalışmalarına öncülük ediyoruz.

Otelimize gelen misafirlerin bazıları, çevresel farkındalığı desteklemek için bazıları ise bunun bilincinde olmadan geliyorlar. Ancak otelimizin her köşesinde sürdürülebilirlik alanında yaptığımız çalışmalardan bir iz bulmak mümkün. Odalarımızda konumlandırdığımız eco card’lardan ahşap kapı anahtarlarımıza, Earth Lab atölyesinden organik bahçemize pek çok alanda felsefemizden iz bulmaları mümkün. Bu anlamda misafirlerimizden geri dönüşler oldukça olumlu. Kimileri Earth Lab atölyesinde doğal bir ürün yapmayı keşfederken kimileri de restoranlarımızdaki taze ve mevsimsel menülerdeki lezzeti deneyimlerken farkındalık kazanıyor.

Sizce otelcilikte %100 sürdürülebilir olmak gerçekçi bir yaklaşım mı?

Tedarikçi şirketlerin, sıfır atık hedefli paketleme seçenekleri sunması ile mümkün. Yerel belediyeler ve devletimizin geri dönüşüm amaçlı hizmetlerinin kapsamını genişletmesi ile mümkün. Ve bizim oteller olarak karbon salımını düşürebilmek için enerji ve su sarfiyatını kademeli olarak düşürmemiz ile mümkün…

Fotoğraf: Eray Uman

Çevre duyarlılığı konusunda en hassas olan misafir yaş grubunuz nedir?

25-35 yaş arası ağırladığımız misafirler, bu konuda kesinlikle tartışmasız liderler. En önemlisi de günümüzde son derece popüler olan sürdürülebilirlik konusunun çeşitli markalar tarafından sadece pazarlama aracı olarak kullanıldığının ancak uygulamada hayata geçirilmediğinin oldukça farkındalar.

Özellikle Earth Lab, bu sebeple onlar için daha farklı bir öneme sahip. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı misafirlerimizle paylaştığımız bu atölyeye, bazıları sadece entelektüel bir tartışmaya girmek, bazıları yeni geri dönüşüm yöntemleri görmek için, bazıları ise ilham almak için geliyor.

STK ve belediyelerle sürdürülebilirlik adına ne gibi faaliyetler gerçekleştiriyorsunuz?

Bildiğiniz üzere dünya düzenini değiştiren bir pandemi sürecinden çıkış yapmaya çalışıyoruz. Bu dönemde çok aktif olamadık fakat çevremizde bulunan sokak hayvanlarını desteklemek için bazı dernekler ile çalışmalar yaptık, medikal yardımlarda bulunduk, yiyecek ve ev sağladık. Bunun dışında TUDAV ile bir anlaşmamız var, diledikleri zaman Earth Lab’i kullanabiliyorlar ve teknemiz ile çıkıp boğaz hattında deniz yaşamı ile ilgili veri toplayabiliyorlar.

İleride bu çalışmalarımızı genişletip Orman Bakanlığı ile Belgrad Ormanı’nda yaşayan geyikleri korumaya yönelik bir projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu çalışmaların hepsi, otelimizi tercih eden misafirlerimiz sayesinde oluyor. Bunların dışında, otelimizin restoranlarında yapılan su satışlarının %50 si sürdürülebilirlik fonuna aktarılıyor ve çeşitli sosyal sorumluluk projeleri için kullanılıyor. Otelimizde konaklayan veya restoranlarımızı kullanan misafirlerimiz, kendilerini bu konuda pozitif anlamda sorumlu ve mutlu hissedebilirler.

Fotoğraf: Eray Uman

Six Senses yapıları dışında, sürdürülebilirlik konusunda etki alanınızı genişletmek için neler yapıyorsunuz?

Sorumlu bireyler olarak, sivil toplum örgütleri ve belediyelerimize fikirlerle gelmek, girişimlerini desteklemek en basit vatandaşlık vazifelerimiz diye düşünüyorum.

Fotoğraf: Eray Uman

Kişisel hayatınızda sürdürülebilirlik adına nasıl adımlar atıyorsunuz?

Tek kullanımlık plastiği hayatımızdan çıkarmak için ciddi çaba sarf ediyoruz. Karbon salımını azaltabilmek için elektrik harcamamıza dikkat ediyoruz. Su harcamamızı da limitlemeyi çabalıyoruz. Evlerimizde, sıfır atık amaçlı – çöplerimiz için – geri dönüşüm/ayrıştırma fırsatımız olmaması ise üzücü.

Boğazın Kalbinde Masalsı Bir Saray : Çırağan Palace Kempinski İstanbul

Dünya çapında sınırların yavaş yavaş açılması, Türkiye genelinde ve özellikle İstanbul’da ise kısıtlamaların kalkması ile seyahat sektörü yeni bir döneme giriş yaptı. Tüm sektörlerde olduğu gibi seyahat sektöründe de tüm markalar, lider markaların yol haritasını dikkate alıyor. Biz de Plumemag […]

Kapak Fotoğrafı: Eray Uman