Sıfır Atık Konuşalım Mı?

Sıfır Atık Konuşalım Mı?

Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2022

Günümüzün en popüler kavramlarından biri sıfır atık haline geldi. Sıfır atık yaklaşımının, atıkların azaltılmasına dair bir çabaya karşılık geldiğini hepimiz biliyoruz. İklim kriziyle mücadele etmek ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı gerçekleştirmek istiyorsak gelin sıfır atık yaklaşımını biraz daha derinlemesine tanıyalım.

Sıfır Atık Nedir? 

Sıfır atık nedir sorusunu yanıtlarken iki tanımla yola çıkalım. Birinci tanım, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan sıfır atık tanımı. 

Bakanlığa göre sıfır atık tanımı şöyle:

“Sıfır atık; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesini veya minimize edilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanmasını ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir.”

İkincisi ise Uluslararası Sıfır Atık İttifakı tarafından yapılan sıfır atık tanımı. Bu tanım ise şu şekilde:

“Sıfır atık; ürünlerin, ambalajların ve diğer malzemelerin, çevre ve insan sağlığına tehdit oluşturacak şekilde yakılmadan ve/veya toprağa, suya ve/veya havaya deşarj edilmeden sorumlu bir şekilde üretilmesi, tüketilmesi, yeniden kullanılması ve/veya kurtarılması yoluyla tüm kaynakların korunmasıdır.” 

sürdürülebilirlik

Fotoğraf: Ejaugsburg

Atıkların Kaynağında Azaltılması

Bu iki tanımın kesiştiği noktada sıfır atık, öncelikle atığın önlenmesine odaklanır. Çöplüklere giden atıkların nasıl ve hangi koşullarda bertaraf edildiğinden bağımsız olarak atık çıkarmamayı temel alır. Her ne kadar sıfır atık kavramı ilk ortaya çıktığında çöplüklere giden atık miktarını azaltma perspektifine dayansa da günümüzde sıfır atık, atık azaltımını bütüncül bir bakış açısıyla ele alır. Buna göre sıfır atık, öncelikle görünür ve görünmez atıkların kaynağında azaltılmasını ifade eder. Önlenemeyen veya azaltılamayan atıkların ise döngüsel bir sistem içerisinde yeniden kullanılmasını veya bu atıklardan farklı amaçlarla faydalanmayı içerir. 

Buna göre yalnızca son tüketici olarak benimsediğimiz tüketim alışkanlıkları ve tüketim miktarı değil, üretim süreçleri ve üretim verimliliği ile dağıtım sistemlerinin etkinliği de sıfır atık içerisindeki yerini alır. Bu nedenledir ki Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan 12. Amaç, atık yönetimini geniş bir perspektifle sorumlu üretim ve sorumlu tüketim bağlamında değerlendirir. 

Atık Yönetimi Açısından Sıfır Atık

Atık yönetimi hiyerarşisine baktığımızda öncelikli seçenek, atıkların önlenmesine ve azaltılmasına karşılık gelir. Bunu tekrar kullanım ve geri dönüşüm/geri kazanım takip eder. Enerji kazanımı ve bertaraf, son seçenekler olarak sıralanır. Buna göre sıfır atık, atık yönetimi hiyerarşisinin öncelikli dört aşamasıyla doğrudan örtüşür. Tam da bu nedenledir ki sıfır atık, yalnızca bir grup insanın hassasiyet gösterdiği bir konu veya hobi olmanın ötesinde bir anlam taşır. Bir başka deyişle iklim krizinin derin etkileriyle karşılaştığımız bu günlerde sıfır atık, hippi bir görüşü değil, hayatta kalma meselesini (mücadelesini) işaret eder. 

Sıfır atık uygulamalarında temel amaç, insanın ve diğer tüm canlıların ve cansızların, doğal dengeyi sarsmadan dünya üzerindeki bütüncül iyiliğini korumaktır. 

Sıfır atık nedir

Fotoğraf: Lumix2004

Sıfır Atık Hiyerarşisi

sıfır atık hiyerarşisi

Gelelim sıfır atık hiyerarşisine… Sıfır atık hiyerarşisi, en çok tercih edilenden en az tercih edilene doğru bir piramit oluşturur. Bu ters piramidin en üstünde en fazla yapmamız gereken seçenek yer alır.

  • Yeniden düşün/Yeniden tasarla: Bu seçenek, yaşadığımız hayatı ve kullandığımız ürünleri yeniden gözden geçirmemizi sağlayacak ilk adıma karşılık geliyor. İlerleyen yazılarda bu adımlara daha detaylı biçimde somut örneklerle değineceğiz. Ancak şimdilik şunu söylemekle yetinelim: Şehirde yaşarken doğa tutkumuzu ön planda tutan bir yaşam biçimi benimsemek istiyorsak, yani doğa ile uyumlu bir şehir hayatı sürdürmek istiyorsak o zaman satın aldığımız ürünleri ve tüketim alışkanlıklarımızı yeniden düşünmek ve yeniden tasarlamak zorundayız. Biliyoruz ki dünyanın artık vakti kalmadı. Bu nedenle yeniden düşünme ve yeniden tasarlama sürecinde deneyimlerimizi paylaşmak, birbirimize destek olmak ve türetmeyi odağa koymak önem taşıyor. 
  • Azalt: Geldik sıfır atık piramidinde bir adım sonrasına… Atıklarımızı kaynağında azaltmak konusunda göstereceğimiz hassasiyetin temelinde iki unsur yatıyor. Buna göre atıklarımızı önleyemediğimiz/engelleyemediğimiz konularda ve durumlarda atıklarımızın özelliğine bakmalıyız. Doğada uzun süre kalan, mikroplastik oluşturacak şekilde çözünen ve sentetik içeriğe sahip atıkları çıkarmaktan özellikle kaçınmalıyız. Kullandığımız her konvansiyonel ürünün doğal bir alternatifi olduğunu unutmamalıyız. İkinci unsur ise gıda atıklarını hiç vakit kaybetmeksizin azaltmak. Türkiye’de gıda israfı, mevcut gıdanın %50’sinin kaybedilmesine kadar ulaşıyor. Dünya sıralamasında en fazla gıda israfının yapıldığı ülkeler arasındayız. Gıda israfı, özel bir ilgiyi ve çabayı hak ediyor.
  • Yeniden Kullan: Sıfır atık piramidinde bir basamak daha aşağı indiğimizde bir ürünü farklı amaçlarla da olsa tekrar tekrar kullanma adımı var. Bir ürünü yeniden kullanmak aslında onun değer süresini uzatmak demek. Bunun için bakım yapmak, tamir etmek, yenilemek gibi seçenekleri değerlendirmeliyiz. Ayrıca bir ürünün alternatif kullanım alanlarını geliştirmeliyiz. Burada yaratıcılık ve keşfetme gücü size kalmış!
  • Geri Dönüşüm ve Kompost: Sıfır atık piramidinde yavaş yavaş en az tercih edilen seçeneklere doğru ilerliyoruz. Atıklarımızı önleyemedik, azaltamadık, yeniden kullanamadık. Peki şimdi ne yapacağız? Mutfakta çıkan organik atıklarımıza ek olarak tuvalet kâğıdı ruloları, bahçe atıkları gibi atıkların tümünü kompost edebiliriz. 

İlgimizi çeken, ev yaşantımıza ve koşullarımıza uygun ve keyifle yapacağınız bir kompost yöntemi seçmek önemli. Solucan kompostu, bokaşi kompostu, sıcak kompost gibi yöntemleri tercih edebiliriz. Bu yöntemlerle, doğanın mucizelerinden birine evinizde tanıklık edeceksiniz. Sizin atık olarak evinizden uzaklaştırmak istediğiniz organik her şey, yaşam döngüsündeki yerini buluyor ve toprağı, canlı hayatını zenginleştiren bir gübreye dönüşüyor! 

Geri dönüşüm ise maalesef kendi başına bir atık yönetimi çabası değildir. Önleyemediğimiz, azaltamadığımız ve yeniden kullanamadığımız atıklar için son çare olarak düşünülür. Bir başka deyişle tüketim çılgınlığında yerimizi alıp geri dönüşüme güvenerek doğayı ve dünyayı kurtaramayız. Bununla birlikte evlerimizde atıklarımızı etkin biçimde ayrıştırmak son derece önemli. Atıklarımızın ham maddeye dönüşmesini istiyorsak doğru geri dönüşüm sistemini evlerimizde kurmamız şart.

Ya Sonra?

Bu aşamadan sonrası büyük ölçüde biz atıklarımızı kendimizden, evimizden uzaklaştırdıktan sonra gerçekleşiyor. Bir sonraki seçenek, yüksek enerji kullanmaksızın ve kaynakları yoğun biçimde ayrıştırmaya gerek kalmaksızın malzemelerin geri kazanımı. Ardından kalıntıların yönetimi çerçevesinde sorumlu bir atık yönetimi anlayışıyla biyolojik arıtma sistemlerinin ve stabilize çöp depolama sahalarının hayata geçirilmesi geliyor. Son olarak yani sıfır atık yaklaşımı çerçevesinde en istenmeyen seçenek olarak kabul edilemez basamağı var. Bu aşamada atıkların yok olması için atıklar yakılıyor ve atıktan enerji üretimi yapılıyor. Bu noktada doğaya nasıl bir zarar verildiğini artık hepimiz biliyoruz. 

Sıfır atık nedir

Fotoğraf: Mircea Ploscar

Ekolojik Geçiş Süreci

Nüfus artışı dikkate alındığında atıkların kaynağında azaltılması, atık yönetiminde en etkili yöntem olarak dikkat çekiyor. Bu yöntemin somut unsurlara dönüşen adı ise sıfır atık. Sıfır atık yaklaşımını yaşantımıza elimizden geldiğince adapte etmeliyiz. İklim krizini hafifletmek, sera gazı salımını azaltmak, su kaynaklarını ve biyolojik çeşitliliği korumak ve doğal kaynakları etkin biçimde kullanmak için gelin daha fazla sıfır atık konuşalım… Bu ekolojik geçiş sürecinde adım adım ilerlerken sürdürülebilir yaşamın kodlarını birlikte keşfedelim!

Kapak Fotoğrafı: RikaC