Odaklanma Becerisi Nasıl Kazanılır?

Odaklanma Becerisi Nasıl Kazanılır?

Başarılı insanların genellikle başarıyı nasıl elde ettiklerine bakmadan, sarf ettikleri çabayı görmek yerine sonucun kendisiyle ilgilenmeyi seçeriz. Tabii bu bakış açısı, bizi ister istemez kişinin yeteneğine ve aldığı eğitimlere götürür ve “Ne kadar da yetenekli!” ifadesi aklımıza ilk gelen yorum olur. Aslında arka planda kalan ve hedefine ulaşmasındaki en büyük etken harcadığı emek ve bu emeğe nasıl odaklandığıdır. Çünkü her odaklanma hali, onu işin derinliğe götürecek ve beyninde bu yolla geliştirdiği elektrik akımını daha çok ateşleyecektir. Peki, odaklanma becerisi ve başarı arasında nasıl bir bağ olabilir ve aslında odaklanma eylemi nöroplastisitede ne anlama gelir?

Başarı ve Odaklanma Becerisi 

odaklanma becerisi

Fotoğraf: Jon Tyson

Sahip olduğumuz zeka, geliştirdiğimiz duygusal zeka ya da aldığımız eğitim… Kısacası kendimize yaptığımız her yatırım, başarımızda birer etmendir. Ne var ki hızın vites düşürmediği dijital çağda, bilginin artık kim tarafından değil ne kadar hızla işlendiği önem kazanır hale geldi ve aldığımız eğitimin bile yetmediği durumlar ortaya çıkmaya başladı. 

Özellikle farklı iş kollarının ortaya çıktığı ve Covid-19 sonrası dijital dönüşümün yaşandığı her sektörde, esnek yetenekler göze çarpmaya başladı. Pandemi ile popülerleşen freelance çalışma şeklinin önümüzdeki on yılda hızla tercih edileceğini de göz önünde bulundurursak yer ve zamandan bağımsız bir şekilde şirketler, alanlarında işin ehli kişilere başvuracak diyebiliriz. 

Kısacası yetenek denkleminde artık öğrenim süremiz de belirleyici olacak.

Şöyle düşünebiliriz; akademik anlamda bilgiye ulaşmak artık dijital çağda pek zor değil. Gelinen noktada herkes bilgiye ulaşıyor ancak onu en kısa sürede içselleştirip üretime dönüştürenler ilerleme şansı elde ediyor. Bunu maksatlı çalışma prensibiyle de açıklayabiliriz. Yeni bir ifade olmasına karşın bilim insanları “maksatlı çalışma prensibini” bir dehayı diğerlerinden ayıran fark olarak tanımlıyor. Bu prensip, bütün dikkatinizi öğrenmeye çalıştığınız bir düşünce ya da beceriye yoğunlaştırmak anlamına gelir. Peki biz, tam konsantre bir işte yoğunlaşırken beyninizde neler olur ve beraberinde başarı nasıl gelir?

Miyelin Katmanı ve Odaklanma Becerisi

odaklanma becerisi kazanma

Fotoğraf: Fakurian Design

Odaklanma, kişinin dikkatini kendi istediği yönde ve istediği süre kadar tutabilmesidir. Beceri ile beraber dile getirilen odaklanma eylemi, beyinde oluşan miyelin katmanıyla açıklanır. En basit tanımıyla miyelin, nöronların etrafında oluşarak bünyesindeki hücrelerin daha hızlı ateşlenmesini sağlar. Yalıtkan bir maddeye sahip bu tabaka, aslında zamanla oluşan elektrik akımının bir sonucudur. Bir konu üzerinde çalışırken ilgili nöronların çevresinde daha yoğun miyelin oluşturur böylelikle hücreler arasındaki haberleşmeyi hızlandırarak daha çabuk öğreniriz. 

Ne yazık ki sosyal medyada var olma gayesi, her an yeni bir şeyler öğrenme dürtüsü bizi dış dünyaya bağımlı kılmış durumda. Her ne kadar dijital detoks kapsamında rutinler düzenleyip bazı günler yeni medyadan uzak da kalsak, normal düzene geri döndüğümüzde ekran süresi dikkatimizi bölmeye yetiyor. Bu sebeple odaklanma becerisi için sadık kalınması gereken iki kural var: 

  • Rutin Oluşturmak
  • Molaların Hakkını Vermek

Rutin Oluşturmak

odaklanma becerisi için rutin oluşturun

Fotoğraf: Piero Nigro

Odaklanma becerisinin kazanımı evrensel bir konu da olsa çözüme gidiş tamamen kişiseldir. Tamamen odaklanabilmeniz ve pürdikkat çalışmanız için birden çok yaklaşım mevcuttur. Önemli olan size en uygununu bulana kadar denemektir. Bill Gates gibi yılın belli dönemlerinde size sadece kitap ve defterlerin eşlik edebileceği iki haftalık bir tatile de çıkabilirsiniz. Haftanın belli günlerinde odanıza da kapanabilirsiniz. Ya da kendinize göre bir rutin oluşturarak en sevdiğiniz içeceğinizle beraber dikkat dağıtıcılardan uzakta iki ya da üç saat geçirebilirsiniz. Bu noktada belirtmek gerekir; birdenbire iki ya da üç saatlik odaklanmalar zorlayıcı olabilir ama minimum 50 dakikalık bir süreyi hedef edinerek başlayabilirsiniz. 

David Dewane, bir mimar ve Eudaimonia Makinesi’nin sahibi. Eudaimonia, insanın sahip olduğu tüm potansiyelini ortaya koyması anlamına geliyor. Bu makineyi bir ev gibi düşünebilirsiniz, içerisinde birkaç oda var ve ilk oda bir galeri. Binada odaklanarak çalışıp ortaya çıkacak ürünler bu odada teşhir ediliyor. İkinci odada rahat koltuklar bulunuyor, beyin fırtınası için tasarlanmış. Devamında ise kütüphane bulunuyor; çalışırken kaynak bulmakta zorlanmayacağınız alan. Son odası ise pürdikkat çalışma kabinlerinden oluşuyor. Ses geçirmez duvarlarla kaplı. 90 dakika çalışıp 90 dakika ara veriyorsunuz ve bunu üç tur tamamlıyorsunuz. İster bu modeli evinize getirebilirsiniz, isterseniz aralıksız iki saat odaklanıp devamında ara verebilirsiniz. Ek olarak mekanı ve yanınıza alacağınız atıştırmalıkları önceden belirlerseniz dikkat dağıtıcılardan optimum düzeyde uzak kalabilirsiniz. 

Rutine uymak da odaklanma becerisinin devamlılığı için elzem niteliktedir diyebiliriz. Bölünmeyeceğiniz size en uygun vakti, ancak siz bulabilirsiniz.

Molaların Hakkını Verin

odaklanma

Fotoğraf: Steve Johnson

Molalarınızda, eğer gerçekten işinize iyi vakit ayırdıysanız çalışma ihtiyacı duymazsınız. Bu sürede siz başka bir boyuttayken, bilinçaltınız sahip olduğu bilgileri işler ve çıkan problemler için daha yaratıcı çözümler bulabilir. Yürüyüşler, doğada vakit geçirmek artık en iyi molalardan biri haline gelmiştir. Dikkatiniz kendiliğinden uyaranlara hapsolur, odağınız kasten değil güdümsüz olarak güzelliklere kayar. Bu da dikkat rezervinizi üst düzeyde tutarak istediğiniz anda dikkatinizi dilediğiniz yöne çevirmenize fırsat sunar.

Ünlü ekonomi yazarı Eric Barker, “pürdikkat çalışma becerisini” 21. yüzyılın süper gücü olarak nitelendirir. Kısacası bu süper gücü geri kazanmak ve sahip olduğumuz yeteneği üretime çevirmek, yaptığımız işe ne kadar odaklandığımızla ilgili. Asıl farklılığınız, asıl değeriniz orada yatıyor.

Kapak Fotoğrafı: Paul Skorupskas