5.Bozcaada Caz Festivali

Gizem Gezenoğlu ile 5. Bozcaada Caz Festivali Üzerine

Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021

Bozcaada Caz Festivali Kurucu Ortağı Gizem Gezenoğlu’na 20-22 Ağustos arasında gerçekleşecek 5.Bozcaada Caz Festivali hakkında merak edilenleri ve sanatın doğa ile ilişkimizde sahip olduğu rolü sorduk. “Sanat doğayla ilişkimizi nasıl düzeltecek?” sorusunun cevabı ve daha fazlası için buyrunuz.

Bu yıl 5. yaşını kutladığınız festivalin doğuşundan bahseder misiniz?

Ortak bir hayal ile başladı Bozcaada Caz Festivali. Uzun yıllardır birbirini tanıyan bir grup arkadaşız. Ben 2016 kışında Bozcaada’ya taşındım ve taşındığım ilk günlerde festivalin tohumlarını atmaya başladık. Bu ilk fikirden birkaç ay sonra da festivali hayata geçirdik. Bugünse beşinci senesini kutluyoruz. Hayalimiz, yaşlarımız da yetişirse festivalin 50. yılını da görebilmek. 

Pandemi özelinde alınan önlemlerden de kısaca bahsedebilir misiniz?

Bozcaada Caz Festivali, pandemi koşullarına yapısı gereği fiziki olarak uygun bir festival. Pandemiden önce de açık havada, sınırlı kapasitede seyirci ağırlıyorduk. Bunun esas nedeni Bozcaada’nın coğrafi özellikleri. Ada sınırlı kapsitesi ve kapalı devre sistemi olan bir coğrafya. Biz de festivali her zaman adanın doğal özellikleri ile iç içe kurguluyoruz. 

Bu sene farklı olarak alınacak önemler haricinde, festivalde daha az seyirciyle buluşuyor olacağız. Bunu da olumsuz bir şey olarak görmeyip daha çok seyirciyle buluşabilmek de adına müzik dışındaki disiplinlerden oluşan keşif programımızdaki etkinliklerin sayısını arttırdık. Bu sayede farklı farklı pek çok etkinlikte çok daha fazla katılımcı ile buluşacak anlar yaratmış olduk. 

Pandemi maalesef hala hayatımızın odak noktalarından biri, bir yandan da Türkiye’nin birçok kıyı kesiminde çıkan yangınlar da kalbimizi acıtıyor. Festivalin bu şartlar altındaki duruşu nasıl acaba? Bu durumda festival yapmanın zorluklarından da bahsedebilir misiniz? 

Aktif olarak sektörde çalışan kişileriz, festival dönemi ortak çalıştığımız diğer ekip arkadaşlarımız da öyle. Daha önce pek çok festivalde ve projede yer aldık. İçinde bulunduğumuz sektörün zorlukları hep vardı fakat son dönem her zamankinden daha sertti. 

Pandemi, iklim krizinin çok büyük etkileri, ekonomik bariyerler sadece birkaç başlık. Bu noktada üretmeye devam edebilmek en büyük motivasyon oluyor. Sektörde varlık göstermeye devam eden, üreten, paylaşan inatçı insanlar olarak kendi alanlarımızı ve sınırları her zaman zorlamaya devam ediyoruz. Zorluklar hep oldu ve olacak. Belli ki hayat koşulları giderek daha da sertleşecek ama bizim yapmayı bildiğimiz ve yapmayı sevdiğimiz işin ta kendisi de bu. İşin zorluklarına değil, her zaman ne kadar daha ileriye götürebiliriz motivasyonuna tutunuyoruz. 

Bozcaada

Bozcaada sizin için ne ifade ediyor?

Zamansızlığı ifade ediyor. Adadayken zamanın nasıl aktığını çok anlamazsınız. 

Bu ilhamla 5.Bozcaada Caz Festivali, bu sene kişiyi konfor alanından çıkaran ve gündelik konulardan uzaklaştıran aktivitelerin getirdiği mutluluk ile zamanın hızla akması arasındaki ilişkiyi araştıran “Ototelik” kavramından esinlenerek yola çıkıyor.  Festival, katılımcıların bulunduğu andan, ortamdan keyif aldığı, farklı deneyimler biriktirdiği ve akış içerisinde olduğu bir tasarıyla gerçekleşecek.

Etkinlik programını ve festivalde sahne alacak sanatçıları oluştururken dikkate aldığınız noktalar neler?

5.Bozcaada Caz Festivali

Bu sene belirlediğimiz üç savunuculuk alanımız var: Birincisi ekolojik dönüşüm ve iklim krizi, ikincisi, erişilebilirlik ve üçüncüsü toplumsal cinsiyet eşitliği

Bu üç önemli konu aynı ağırlıkta ve sürekli olarak üzerinde durup programda ve festivalde gündeme getirdiğimiz başlıklar. Tüm içerikleri tasarlarken hem bu üç savunuculuk alanını gözetiyor hem de dinamik şekilde değişerek her defasında -bizi dahi- şaşırtarak etkinliklerin sürpriz etkisi yaratmasını hayal ediyoruz. 

Programda özellikle savunucuk alanlarımızdan toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alıyoruz.  Müzik sektöründe 2022 yılına kadar tüm festival çalışanlarının, sanatçılarının, katılımcılarının minimum %50’sini kadınlardan oluşturacağımıza söz verdiğimiz ve bu alandaki niyetimizin bir sözü olarak imzaladığımız dilekçe olan; uluslararası müzik endüstrisinde cinsiyet eşitliğini hedefleyen İngiltere merkezli Keychange programında yer alıyoruz. 

İngiliz Telif Hakları Meslek Birliği Vakfı PRS Foundation tarafından yönetilen program, festivalleri 2022 yılına kadarki etkinliklerinde yarı yarıya olacak şekilde cinsiyet dengesi sağlamaya teşvik ediyor.

 

Doğayla barış ve uyum içinde yaşamada sanatın rolünü değerlendirir misiniz?

Kültür ve sanat; toplumlar, bireyler üzerinde etkisi yüksek ve ifade gücü kuvvetli çok önemli bir rolde. Bu söylediğim cümleyi bu sene yayınlana  İKSV’nin Kültür Politikaları Çalışmaları kapsamındaki dokuzuncu raporu olan “Ekolojik Dönüşüm için Kültür ve Sanat” metninden özetlemiş oldum esasen. 

Orada da üzerinde durulan ve bizim de konsantre olduğumuz odak sanatın rolü, doğa ile ilişkimizde iyiye doğru yönlendirmek üzerine. Bozcaada Caz Festivali’nin hatırı sayılır bir etki alanı var, biz de bu etki alanını altını çizmek istediğimiz önemli konuları gündeme getirerek ortak bir farkındalık yaratmak için kullanıyoruz.

Bozcaada Caz Festivali

Etkinliğe gelenler, festival haricinde neler yapabilir?

Öncelikle mutlaka keşif programımıza göz atmalarını öneririm. Bu sene açılışı; perşembe akşamı ücretsiz gerçekleştireceğimiz minik bir akustik konser ve ardından “Göğe Bakma Durağı’’ ismini verdiğimiz ve hep birlikte gökyüzünü izleyeceğimiz ses manzaraları dinletisi ile yapıyoruz. 

Cuma günü, ilk kurulunu 5.Bozcaada Caz Festivali sırasında yapacak Türkiye Caz Ağı’nın adada olması vesilesiyle sektörden pek çok profesyonel adada konuğumuz olacak. Yurt dışından gelecek kültür yöneticileri ve uluslararası basın temsilcileri ile birlikte, kendi alanımıza dair konuşmaların, tartışmaların olduğu bir gün tasarladık. Bu konuşmalar canlı müzik piyasasının geleceğinden, kültürde ekolojik dönüşüme ve işlediğimiz temalardan biri olan toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar birbirinden farklı konuları ele alıyor olacak.

Adanın yerel şaraplarını Levon Bağış’tan dinleyeceğimiz uzun masa tadımlar, Aposto! Duende ile dinleyiciye açık. O esnada festivalde sahne alacak iki sanatçıyla ayrı ayrı kaydedilecek podcastler, adanın muhtelif yerlerinde sürpriz yapacak pop-up konserler, Sarp Maden ile enstrümanını ve onunla kurduğu ilişkiyi konuşacağımız minik bir masterclass da Cuma günü gerçekleşecek diğer etkinlikler. 

Cumartesi günü sabah yogası ile başlayacak. Kahvaltıda Esmiyor’un yeni podcast  bölümlerinden biri için bağ evinde konuk olacağız. Öğleden hemen önce yine kültürel politikalara dair yön vericilere yer verdiğimiz bir konuşma serisinin ardından, yerel ölçekte kültür politikaları ve uygulamalarından yaratıcı endüstrilere yapacağımız konuşmalarda gelecek yıllarda kendimizi ve festivallerimizi geliştirebileceğimiz alanları tartışacağız. Rüstem Aslan ve Haluk Şahin ile Troya sohbetleri yapacağız, Bozcaada Müzesi gezilerimiz olacak.

Yine cumartesi günü, degüstasyonlarla ve gastronomi atölyeleri ile dolu. Ada üzümlerini dinlediğimiz, bira ve viski tadımlarını deneyimleyeceğimiz, Aposto! Apero ile birlikte adanın endemik bitkilerini kokteyllerin nasıl bir parçası yapacağımızı araştıracağımız dolu dolu geçen bir gün! Ayrıca cumartesi günü, enstrümanıyla kurduğu ilişkiyi yarattığı groove dalgalarıyla zenginleştiren sevgili Alp Ersönmez’in masterclassına da katılacağız. 

Pazar günü yine ağaçlar altında bedenimize odaklı etkinliklerle başlayacak bir gün. Adayı farklı şekilde deneyimlemek, alışagelmiş şekliyle duyduğu sesleri dikkat kesilerek derinleşmek isteyenler için bir ses yürüyüşümüz de olacak. Levon Bağış ile tadımlara ek olarak Maya Bozcaada’da peynir, ekmek ve doğal gıda üzerine Selçuk Aykan ile gerçekleşecek tadım etkinliği de pazar günü.

Aynı zamanda adanın en güzel zamanlarındayız. Bağlar asmalarla dolu, hava ılık, rüzgar tam ada rüzgarı. Bol bol bağlarda dolaşıp koylara giderdim ben olsam. 

Bozcaada Caz Festivali’nin dünyada benzerleri hangileri?

Pek çok festivali, -özellikle bulunduğu şehire yayılan festivalleri- gözlemliyoruz sürekli. Tam benzeri değil ama Sudtirol Jazz Festival ve Cosmo Jazz Festival yakından takip ettiklerimiz.