Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2022
Gezegenimizin kara bütünlüğünün yaklaşık olarak %11’inde tarımsal üretim yapıyoruz. Ancak her geçen gün insan nüfusunun artmasıyla tarım arazileri işgal ediliyor. Peki, bir gün ekecek toprağımız kalmazsa ne yaparız? Bilim insanları son yıllarda bu sorunun üzerine düşündü ve birbirinden farklı topraksız tarım yöntemleri geliştirdi. En umut vadeden çalışmalardan biri de akuaponik. “Peki ama akuaponik nedir?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Dostumuz balıklarla birlikte geleceğin yeni tarım teknolojisini tanımaya hazır olun…
Akuaponik Nedir?
Fotoğraf: Justin Leonard
Bugün insanlığın nüfusu neredeyse sekiz milyara yaklaştı. Bu kadar fazla insanı beslemek ise her geçen gün daha da zorlaşıyor. Özellikle sınırlı kaynaklarımızdan olan verimli toprak arazileri ve temiz su, gelecek nesiller için yetersiz olabilir. Bir hidroponik, yani sucul tarım türü olan akuaponik sorunlarımıza çözüm olabilir.
Akuaponik nedir diye sormadan önce isterseniz sucul tarım yöntemlerini inceleyelim. Sucul tarımda bitkiler, direkt olarak kökleri suya temas edecek şekilde topraksız olarak yetiştirilir. Bu yöntemde bitkilerin ihtiyaç duyduğu tuz ve mineraller dışarıdan suya eklenir. Sucul tarım yöntemleri özellikle su tasarrufu açısından büyük bir avantaj sağlar. Klasik tarım arazilerinde suyun verimsiz bir şekilde tüm toprağa dağılmasındansa hidroponik sistemlerde yetişen bitkiler sadece ihtiyacı kadar suyu köklerinden temin eder.
Hidroponik tarıma kıyasla daha aşina olduğumuz diğer bir kavram da bizim için önemli. Terimsel olarak akuakültür adıyla geçen kültür balıkçılığı, balıkların kapalı alanlarda yetiştirilmesi anlamına geliyor. Türkiye’de özellikle alabalık akuakültürleri oldukça yaygın.
Akuaponik ise adından da anlaşılacağı üzere akuakültür ve hidroponik yöntemleri birleştirilerek oluşturulan, döngüsel bir topraksız tarım yöntemi. Hidroponik tarımdaki en önemli sorunlardan biri, bitkilerin ihtiyacı dolayısıyla dışarıdan katılan tuz ve minerallerin suları kirletmesi ve geri dönüştürülebilir olmaması. Akuaponik sistemlerde bitkilerin köklendiği suya salınan balıklar, ürettikleri dışkılar ile bitkiler için doğal gübre oluşturuyor. Üç farklı tür canlının dayanışmasıyla oluşan bu sürdürülebilir döngüyü şu şekilde özetleyebiliriz:
- Hidroponik ortamda yaşayan balıklar yem ile beslenir.
- Balıkların ürettiği amonyak bakımından zengin gübreler, yararlı bakteriler tarafından ayrıştırılır.
- Suda biriken ve balıklar için zehirli olabilecek nitrat, bitki tarafından kullanılır.
- Bitkinin ürettiği oksijen balıklar tarafından kullanılarak yaşam döngüsü devam ettirilir.
Akuaponik Tarımın Avantajları
Fotoğraf: Pxhere Commons
Balıklar, bitkiler, katkı maddeleri derken akuaponik, uğraştırıcı bir yöntem gibi görünebilir. Peki, gerçekten öyle mi? Akuaponik tarımın diğer topraksız tarım ve topraklı tarım yöntemlerine karşı avantajları nelerdir? Gelin inceleyelim…
Topraklı Tarım:
- Yabani otlar yetişir.
- Büyük miktarda suya ihtiyaç duyar.
- Toprak dışarıdan gübreye ihtiyaç duyar.
- Kazma ve sürme işlemleri gerektirir.
- Zararlı böcek için ağır kimyasallar kullanılır.
Hidroponik Tarım:
- Bitkinin ihtiyacı olan besin insan eliyle hazırlanır.
- Tuz ve bazı kimyasal maddelerin düzenli olarak katılması gerektiğinden pahalıdır.
- Kullanılan besinler kimyasal olarak güçlü olduğu için suyun pH seviyesi titiz bir şekilde sürekli kontrol altında tutulmalıdır.
- Fazla besinin uzaklaştırılması ve kirlenmiş suyun dönüşümü yoktur.
- Bitkiler sürekli olarak kök kuruması hastalığına yakalanır.
Akuaponik Tarım:
- Ucuz balık yemi dışında dışarıdan bir takviyeye ihtiyaç yoktur.
- Kendi içinde sürdürülebilir bir sistem olduğu için dengede olduğu sürece müdahale etmeye gerek yoktur.
- Bitkilerin ihtiyacı olan gübre, döngü sebebiyle diğer sistemlerden çok daha ucuza ve kolay şekilde sağlanır.
- Aynı hidroponik tarım gibi kapladığı alan bakımından topraksız tarımdan daha avantajlıdır.
Kapak Fotoğrafı: Wikimedia Commons