Neden Gezegen B Yok?

Neden Gezegen B Yok?

Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2022


Son yıllarda çevre koruma örgütleri tarafından sıkça dile getirilen “Gezegen B yok” söylemi, ne anlama geliyor diye hiç düşündünüz mü? Tahmin edebileceğiniz üzere elimizde olan tek gezegen olan Dünya’yı yok edersek yaşayabileceğimiz başka bir gezegenin olmadığı ima ediliyor. 

Daha önce uzay üzerine birkaç belgesel izlediyseniz aslında evrenin sayısız gezegenle dolu olduğunu biliyorsunuzdur. Hiç uzağa gitmeye de gerek yok, güneş sisteminde sekiz gezegen ve onların 156 uydusu, beş tane de cüce gezegen bulunuyor. Peki bu gezegenler yaşama ne kadar elverişli? Yaşama elverişli olarak bilinen ötegezegenlere gidebilir miyiz? İşte “Neden Gezegen B yok?” sorusunun cevapları…

Kırmızı Kardeşimiz Mars

Neden Gezegen B Yok?
Neden gezegen B yok?

Fotoğraf: Aynur_Zakirov

İnsanlığın Mars’a dair hayalleri çok eskiye dayanıyor. 17. yüzyılda yazarlar, Mars’a seyahat etmeyi, orayı ele geçirmeyi konu edinen kitaplar yazıyordu. Ünlü yazar H. G Wells, hepimizin kanıksadığı “Dünyalar Savaşı” adlı kurgu eserinde Mars’tan gelen uzaylı bir ırkın istilasını anlatmıştı. Bunların hiçbiri tesadüf değil. Mars’a bakan insanlar, onun neredeyse kırmızı renkli bir kardeşimiz olduğunu yalnızca dünyadan bakarken bile anlamışlardı. 

Mars, Dünya’ya en yakın gezegen olarak biliniyor. Neredeyse Dünya’nın yarısı büyüklüğünde olan kırmızı gezegen, bildiğimiz kadarıyla çorak bir halde. Mars, gezegenimize göre çok daha sert bir iklime sahip. Geceleri sıcaklık ortalama -60 derece, gündüzleri ise ancak 0 dereceye ulaşıyor. Mars’ın çok ince bir atmosferi bulunsa da solumaya müsait değil. 

Mars’la ilgili insanlığı en çok heyecanlandıran olay, bir zamanlarda orada su olduğunu keşfetmemiz oldu. Su demek hayat demektir. Fakat Mars’ın en derinlerinde bulunan suyu keşfetmek ve ondan yararlanmak büyük bir sorun. Kimilerine göre Mars’ın çorak toprakları, dünyanın geleceğinden bize bir ayna tutuyor. 

Yine de her şeyi göze alıp Mars’a gitmeye kalkarsak bize çok yakın gibi duran bu gezegene ulaşmanın aslında zor olduğunu acı bir şekilde öğreniyoruz. Çünkü şu an en iyi teknolojilerimizle dahi Mars’a ulaşmak altı ay sürüyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde insanlık Mars’a büyük ihtimalle ayak basacak. Elon Musk tarafından kurulan SpaceX gibi özel girişimler bu konuda inatçı. Fakat Mars’ın kolonizasyonu ve insan yaşamına elverişli hale getirilmesi bizim görebileceğimiz bir gelecekte olacak gibi durmuyor. 

Güneş sistemimizde Mars dışında insanlık için umut vadeden başka gök cisimleri de bulunuyor. Jüpiter’in uydusu Europa, Satürn’ün uyduları Titan ve Encladus bunlardan bazıları. Fakat bu küçük uydular hakkında çok az bilgiye sahibiz ve tüm insanlığı kaldırabilecek büyüklükte değiller.  

Ötegezegenler

Gezegen B yok
Ötegezegenler

Fotoğraf: D_Van_Rensburg

Astronomide son yıllarda sıkça konuşulmaya başlanan ötegezegen kavramı, güneş sistemi dışında kalan gezegenleri tanımlamak için kullanılıyor. Şimdiye kadar güneş sistemimiz dışında yer alan 4342 tane ötegezegeni inceledik ve listeledik. Bunların içinde dünyaya çok benzeyen gezegenler de var. 

Çok uzak mesafelerden yalnızca teleskopla bakarak bir gezegenin tüm jeolojik yapısını ve atmosferini incelemek zor bir süreç. Yine de kullanılan skeptroskopi tekniği ile gezegenlerde hangi atomların bulunduğunu öğrenebiliyoruz. 

Dünyaya Benzerlik Endeksi adlı bir analiz yöntemiyle sınıflandırılan gezegenler, bilim insanlarını acaba gelecek yuvamız olabilir mi diye düşündürüyor. Bu endekse göre kütleleri, büyüklükleri, yüzey ortalama sıcaklıkları, su ve atmosferin varlığı gibi farklı kategorilerle sınıflandırılan gezegenler içinde insan yaşamı için gayet uygun ortamlara sahip onlarca gezegen bulundu. 

Burada bahsettiğimiz uygun ortam, şu an için umudumuz olan Mars’ın acımasız şartlarından çok daha iyi. Neredeyse aynı seviyedeki sıcaklık, olası su ve solunabilir atmosfer, düzenli ve Dünya’ya benzeyen bir gezegen döngüsü gibi pek çok konuda Mars’tan daha iyi gezegenler bulunuyor. Belki de gerçekten geleceğimiz ötegezegenlerde olabilir.

Uzaklık-Hız İkilemi

Neden Gezegen B Yok?
Uzaklık-hız ikilemi

Fotoğraf: Public Domain Pictures

Son başlıkta sanki Gezegen B’yi bulmaya çok yaklaşmıştık. Ama ne yazık ki umutlarımız suya düşecek. Çünkü evrende korkunç bir sabit bulunuyor! Fizik bize gösteriyor ki ulaşabileceğimiz hız, sınırlara sahip. 

Hiç daha önce ışığın hızını düşünmüş müydünüz? Işığa dair olan her şey sanki anında gerçekleşiyor gibi hissedilir. Ama aslında ışığın da bir hızı vardır. Örneğin şu an güneşten çıkan bir foton yani ışık parçacığı, yaklaşık sekiz dakika sonra Dünya’ya ulaşacak. Bu demek oluyor ki şu an Güneş birden bire ortadan yok olsa, bunu ancak sekiz dakika sonra öğrenebiliriz. 

Işık hızı yaklaşık olarak saniyede 300 bin kilometre hıza tekabül ediyor. Bir fotonun Dünya’dan Ay’a gidip geri gelmesi ise iki saniye sürüyor. Mars gezegeni, bize 22 dakikalık ışık hızı uzaklığında. 

Bir de isterseniz ışık yılı kavramından bahsedelim. İlk bakışta zamanla ilgili görünse de aslında bu bir uzaklık birimi. Işığın vakum ortamda bir yıl içinde aldığı yolu ifade ediyor. Bu da yaklaşık olarak 9.46 trilyon kilometreye tekabül ediyor. Şu ana kadar keşfettiğimiz bize en yakın ötegezegen olan Proxima Centauri B, 4.25 ışık yılı uzaklığında. Eğer dünyaya çok benzer bir ötegezegene gideceksek “Gemilere atlayıp uzak da olsa gidelim yeni yuvamıza!” dediğinizi duyar gibiyiz. Sonuçta bunu kıtaların keşfi döneminde, geçmişte de yapmıştık. 

Tam olarak burada bir sınırlamaya daha sahibiz. Ünlü fizikçi Einstein’ın denklemlerinde gösterdiği üzere kütlesi olan hiçbir cisim ışık hızına ulaşamaz! Teorik olarak ışık hızının %99.99’una ulaşabiliriz. Yine de bunun için neredeyse sonsuz enerjiye ve neredeyse sonsuz küçüklükte kütleye sahip olmamız gerekirdi. Enerji ihtiyacı arttıkça kütlenin de artması, 80 yıllık roket bilimimizin en büyük sorunlarından biri. 

Güneşi incelemek amacıyla 2018 yılında fırlatılan Parker Sondası, şimdiye kadar insan elinden çıkmış en hızlı araç. Öylesine bir hıza sahip ki yalnızca bir saat içinde dünyanın çevresini 13 kere dolaşabiliyor. Bu hız bize muazzam gelse de evren açısından bir salyangozun sürünmesinden daha önemsiz. Çünkü Parker Sondası, ışık hızının yalnızca %0.05’ine ulaşabildi. Uzun süre boyunca bu hızı %1’e çıkarmamız bile zor görünüyor. Basit bir matematikle görebiliriz ki ışık hızının %10’una ulaşsak bile Proxima Centauri B’ye varmamız 44 yıl sürerdi. 

Planet A’nın Değeri

Planet A
Planet A’nın değeri

Fotoğraf: Purwakawebid

İster inanın ister inanmayın, Dünya yani Planet A, evrendeki en değerli gezegenlerden biri. Tarihi insanlığın başlangıcına kadar dayanan astronominin bugüne kadar yaptığı tüm gözlemler, sonsuz evrende yaşam barından başka bir gezegen bulamadı. Yılardır uzayı dinliyoruz, hala korkunç derecede sessiz. Tüm bunlar, yaşamı evrendeki en değerli şey kılıyor. 

Kendi ellerimizle gezegenimizi yok ederek belki de tüm evrene karşı suç işlemiş oluyoruz. Yapabileceğimiz en iyi şey, elimizdekinin değerini bilmek ve onu korumak. Çünkü şimdiye kadar tartıştıklarımızdan anlaşılacağı üzere yeni bir yuva bulmak yakın gelecekte olasılık dahilinde değil. 

Kapak Fotoğrafı: cocoparissienne