Dijitalleşme, dijital dönüşüm, teknolojik ilerleme… Aynı yapıya ait fakat sık sık birbiriyle karıştırdığımız kavramlar… Bu kavramların arasına bir de sürdürülebilirliği eklediğimizde ortaya bir kavram kargaşası çıkması epey muhtemel. O yüzden dijitalleşme ve sürdürülebilirlik kavramlarının iş ortamları açısından ilişkisini incelemek için ilk olarak bu olası kargaşayı gidermek gerek. O zaman adım adım başlayalım…
Teknolojik ilerleme: Yola dijitalleşmenin ilk adımıyla başlayalım. Esasında teknolojik ilerleme kavramına büyük ölçüde hakimiz. Mesela 1860’larda ürün ve mal taşıma sorununu çözmek için buharlı makinenin icadı, teknolojik ilerleme için harika bir örnek. Ya da elimizden hiç düşmeyen cep telefonları! Madem öyle; teknolojik ilerlemeyi insanlığın ufkunda yeni boyutlar açan, var olduğundan haberdar olduğumuz ya da olmadığımız sorunlarımızı çözen bir atılım olarak düşünebiliriz. Bu atılımın bizim için yarattığı en güncel boyut da dijitalleşmenin bizzat kendisi.
Dijital dönüşüm: Kavramların kapsamını genişleterek devam ediyoruz. Teknolojik ilerlemenin bize kazandırdığı yeni boyuttan bahsetmiştik. Hayatımızdaki neredeyse her şeyi o yeni boyuta uyumlu bir hale getirmeye de dijital dönüşüm diyoruz. Abaküsün hesap makinesine evrilmesini düşünün; işte size dijital dönüşümün ilk örneklerinden biri! Günümüze geldiğimizde ise bankacılık sektöründe kullanıcıların kredi puanlarının ve teslim aldıkları kredi miktarının uzun muhasebe kağıtları yerine basit yazılımlar aracılığıyla hesaplanması, dijital dönüşümü net bir şekilde hissetmemizi sağlıyor.
Dijitalleşme: Geldik zincirin son halkasına… Dijitalleşmeyi üç farklı noktayla tanımlayabiliriz ve bunlardan iki tanesine yukarıda değindik. İlki, teknolojik ilerlemenin bize sunduğu yeni düzlemler, yani teknolojik ilerleme. İkincisi elimizdeki imkanları günümüzdeki teknolojiyi bu düzlemlerle uyumlu şekilde güncelleme, yani dijital dönüşüm. Üçüncüsü ise artık farklı bir bakış açısıyla, değişen ve dönüşen dünyanın bizlere kattığı yeni anlam boyutlarında düşünme alışkanlığı. Yani dijitalliği her yere yansıtma ve her yerden de dijitallikle karşılaşma hali… Bir perspektif…
Bu birbirine yakın kavramları belirli bir çizgiye oturttuktan sonra gelelim sürdürülebilirliğe…
Sektörler Dijitalleşiyor, Daha Sürdürülebilir Hale Geliyor
Fotoğraf: Marek Levak
Soru: Dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve iş ortamları kelimelerinin arasında nasıl bir bağlantı olabilir?
Yanıt: Döngüsel bir bağlantı!
Tabii sorumuza böyle ne anlam ifade ettiği belli olmayan bir yanıt verip işin içinden çıkmak olmaz. O yüzden yanıtımızı derinleştirmeye başlayalım. Öncelikle dijitalleşmenin hayatımıza kattıklarına değinmekte fayda var. Yapay zeka, çeşitli yazılımlar, bize yardım eden botlar, dijital depo alanları, çok daha gelişmiş bir iletişim ağı, veriler, bulut sistemi… Saymakla bitmeyen ve her biri kendi çapında devrim yaratan bu yenilikler, eski alışkanlıklarımızı yavaş yavaş yıkıyor.
Mesela bir senaryo hayal edelim…
Sene 2005, bir muhasebeci önündeki kağıtları ve zaman zaman bilgisayarını kullanarak ofisinde çalışıyor. Bir yandan çeşitli işlemler gerçekleştirirken bir yandan da iş arkadaşlarına rapor hazırlıyor. Bu sürecin ne denli uzun sürdüğünün farkında mısınız? Muhasebecimiz belki de mesaisinin tamamını buna harcıyor. Tabii tüm bunları yaparken bilgisayarı fişte. Onlarca kağıt kullanıyor. Kendi kendine yüzlerce işlem yapıyor. Raporlarını çıktı alıyor. İş arkadaşlarına kağıttan hatırlatmalar, “memo”lar bırakıyor.
Şimdilerde ise bilgisayarını açıyor, yapay zekanın son sürümüyle kodlanmış bir iş yazılımına fonksiyonunu giriyor. Yarım saatte istediği sonuca ulaşıyor ve dijital alanlarda yazısını yazıyor. Sonra da iş ortamlarında kullanılan dijital iletişim ağları sayesinde raporunu arkadaşlarına iletiyor. Üstelik konuyla ilgili toplantıları da artık hepten hayatımızda yer eden dijital mecralarda gerçekleştiriyorlar.
Yani dijitalleşme iş akışlarını sanal ortama yönlendiriyor, bu da önemli ölçüde daha sürdürülebilir bir çalışma deneyimi kazandırıyor. Daha sürdürülebilir bir çalışma deneyimi ise olumlu etkilerinden ötürü ve geleceğimizi var etmemize yardımcı olduğu için geleceği dijitalleşmeye doğru daha da kamçılıyor.
Bahsettiğimiz döngüsel bağlantı tam olarak bu.
İşle Alakalı İsraf Büyük Ölçüde Azaldı
Fotoğraf: Pixabay
Son olarak dijitalleşme ve sürdürülebilirlik hakkındaki savlarımızı araştırma sonuçlarıyla destekleyerek bu değişimin ortaya çıkardığı faydaları pekiştirelim.
IOP Science’ın araştırmasına göre:
- İnsanlar dijital olarak da bir araya gelebildiği için evlerinden kalkıp ofislere gitmek zorunda kalmıyor. Bu da insanları özel araçlarıyla işe gitmek gibi çevreye zararlı bir dertten kurtarıyor.
- Toplantılarda tutulan notların büyük çoğunluğu dijital şekillerde, belki bilgisayar belki tablet belki de telefon üzerinden tutuluyor. Bu da kağıt tüketimini büyük ölçüde azaltıyor.
- Bağlantılı olarak A4 kağıt, bloknot ve hatta kartvizit gibi basılı materyallerin önemli bir miktarı daha az kullanılıyor.
Son olarak ofis takvimlerini bilmeyen yoktur herhalde. Dijitalleşme sayesinde ofis takvimlerinin de neredeyse tedavülden kalktığını biliyor muydunuz? Ya da ofis takvimlerinin aslında israf kategorisinde olduğunu düşünmüş müydünüz?
Kapak Fotoğrafı: Ron Lach