Güneş Sistemimizde Bir Yolculuk

Güneş Sistemimizde Bir Yolculuk

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2023

Samanyolu galaksisinin küçük sarmal bir parçası olan Avcı Kolu’nda bulunan Güneş Sistemimiz, 4.5 milyar yaşındadır. Yıldızımız Güneş’e yerçekimi ile bağlı olan sekiz gezegen, beş cüce gezegen, birkaç ay, milyonlarca komet ve asteroidler, güneş sistemimizi oluşturur. 

Güneş Sistemimizde yer alan Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün gezegenleri dışında galaksimizin ötesinde tahmin edemeyeceğimiz, hesaplayamayacağımız nicelikte başka sistemler, gezegenler hatta galaksiler olduğu halen araştırılmakta. Güneş sistemimiz bu uçsuz bucaksız, büyümeye, genişlemeye devam eden kozmosta sadece küçücük bir nokta olsa da öyle ilginç gerçekler barındırıyor ki… Gelin birlikte keşfedelim…

Venüs’te Geçen Bir Gün – Bir Yıl

güneş sistemi venüs

Fotoğraf: NASA – 1974’te Mariner 10 isimli uzay sondası tarafından gezegene yaklaşırken çekilmiştir. 

Uzay yolculuğumuza güneş sistemimizin ikinci gezegeni, teleskop yardımı almadan gökyüzünde görebildiğimiz Venüs ile başlıyoruz. Venüs’te bir günün bir yıldan daha uzun sürdüğünü biliyor muydunuz? Bir gezegenin kendi ekseni etrafında dönme süresine “gün” denirken Güneş etrafında döndüğü süreye de bir “yıl” denir. Güneş sistemimizde bulunan çoğu gezegen saat yönünün tersine dönerken Venüs (ve Uranüs) saat yönünde oldukça yavaş dönen bir gezegendir. Venüs’ün kendi etrafında dönüşünü tamamlaması, 243 Dünya günü, Güneş’in etrafında dönmesi ise 225 Dünya günü sürüyor. Böylece Venüs’te geçen bir gün, bir yıldan daha uzun sürüyor.

Jüpiter’in Büyük Kırmızı Lekesi

güneş sistemi jüpiter

Fotoğraf: NASA – Hubble Uzay Teleskobu tarafından görüntülenen Jüpiter 

Jüpiter’in öne çıkan özelliklerinden biri olan kırmızı lekesi kuşkusuz dikkatinizi çekmiştir. Peki, bu lekenin en az 150 yıldır devam eden devasa bir fırtına olduğunu söylesek? NASA’ya göre aslında 1600’lerden beri Jüpiter’de büyük bir leke gözlense de bunun aynı fırtına olup olmadığı konusunda bilgiler netlik kazanmamıştır. 

Araştırmalara göre bu “Büyük Kırmızı Leke”, Jüpiter’in güney yarım küresinde yer almaktadır. Dünya’da yaşadığımız fırtına kavramı ile karşılaştıramayacağımız süratte seyreden ve saat yönünün tersine dönen kırmızı renkli bulutlardan oluşan bir çeşit şiddetli rüzgârdır. Gaz devi olan Jüpiter’in yapısı, bu fırtınayı incelemeyi güç kılarken aynı zamanda sağlam bir zemin olmayışı fırtınanın zayıflamasını, kırılmasını zorlaştırır. Ancak bu lekenin küçüldüğünü gözlemlemek de mümkün. 19. yüzyılın sonlarında yaklaşık 48,000 km uzunluğundayken 1979’da 23,000 km olduğu, 2012’den beri ise daha hızlı bir şekilde küçüldüğü dikkat çeken bilgiler arasında. Bu küçülmeye rağmen Büyük Kırmızı Leke, günümüzde halen Dünya’nın yaklaşık 1.3 katı genişliğindedir. 

Uranüs’ün Eşsiz Eğimi

Uzay gemimiz ile şimdi Uranüs’ü ziyaret ediyoruz. Merkür dışında bütün gezegenlerde eksen eğriliği görmek mümkünken buz devi Uranüs’teki bu eğrilik bambaşka bir boyutta. Yaklaşık 98 dereceyi bulan bu eğrilik, Dünya’nınki (23 derece) ile karşılaştırıldığında şaşırtıyor. Öyle ki Uranüs, neredeyse yana yatık bir şekilde kendi etrafında dönüyor. Başka bir deyişle ekvatoru yörüngesine neredeyse dik açıda olan güneş sistemimizdeki tek gezegen Uranüs. Bilim adamları, büyük bir cismin uzun yıllar önce Uranüs ile çarpışmasının buna neden olmuş olabileceği düşüncesinde birleşiyor.

Bu eşsiz ve çarpıcı eğim, güneş sisteminde yaşanan en olağandışı mevsimlere neden olur. Her Uranüs yılının (84 Dünya yılı) yaklaşık dörtte biri zaman diliminde Güneş, her bir kutbun üzerinde doğrudan parlar ve gezegenin diğer yarısını 21 yıl süren karanlık bir kışa sokar. Evet, Game of Thrones’daki mevsimlerin, “The Long Night’ın” nereden ilham aldığı çözdük: Uranüs!

*Güneş* Sistemi

Güneş

Fotoğraf: NASA 

Bu uzay yolculuğumuzu basit ancak enteresan bir gerçekle kapatalım, ne dersiniz? Açık ara farkla güneş sistemimizin en büyük unsuru olan Güneş, sistemin kalbinde yer alır. Güneş, tüm güneş sisteminin kütlesinin yüzde 99.8’ini oluşturur. Gökbilimci Imke de Pater ve Jack J. Lissauer, güneş sisteminden “güneş ve arta kalanlar” olarak söz ediyorlar. Güneşin ağırlığının sabit olmadığını, zaman içinde güneş rüzgârlarının parçacıkları kütleden kopardığını belirtelim. Dünyamızın sonsuz evrende sadece küçücük bir bir noktadan ibaret oluşu, bu ilginç gerçekle daha da düşündürücü bir hal alıyor.

Kapak Fotoğrafı: Pars Sahin