Güncelleme Tarihi: 6 Eylül 2022
“Verilen sözler, biz insanların geleceği tahmin edilebilir ve güvenilir kılmak için geliştirdiğimiz kendimize has bir yöntemdir.”
-Hannah Arendt
Söz vermek bir disiplin işidir. Anlamını verildiği anın şartlarından kazanır ve bu anlamın gelecekte de süreceğine dair bir güvence niteliği taşır. Bu yüzden rotası geleceğe, o engin bilinmezliğe dönüktür. O bilinmezlikte kaybolmamak, sağlam temellere dayalı bir güven ilişkisi ister. Fakat mesele kâr amacı güden bir oluşuma güvenmek olduğunda işler biraz çetrefilli bir hal alır. Şirketlerin başta verdikleri sözlere disiplinle bağlı kalacaklarını kim kestirebilir? Yıllık ciroları milyar dolarlar olsa bile firmalar, kuruluş amaçları gereği hep daha fazlasını ister. Bu noktada da sürdürülebilirlik sözleri için bilinçli tüketicilerin gözlerini dört açıp bir denetim mekanizması haline gelmesi gerekir. Madem öyle, dünya devi şirketlerin verdikleri sürdürülebilirlik sözlerini ne ölçüde tuttuğunu öğrenip diğerleri için de gözlerimizi dört açalım.
Samsung Galaxy for Planet
Fotoğraf: Babak
Geçtiğimiz ağustosta Samsung, Galaxy for Planet isimli bir sürdürülebilirlik platformu kurdu. Özel olarak Galaxy ürünlerinin yol açtığı karbon ayak izini ve kaynak israfını 2025’e kadar azaltmayı hedefliyorlar.
Bu bağlamda:
- Tüm yeni cep telefonu ürünlerinde yeniden dönüşüm malzemeleri kullanmak,
- Cep telefonu ve onlarla birlikte satılan ürünlerde plastik paketlemeden vazgeçmek,
- Şarjda takılı kalan şarj aletlerinin kullandığı gücü 0.005’in altına indirmek,
- Sıfır atık noktasına ulaşmak gibi hedefleri var.
Samsung, bu hedeflerin ilki, yani telefon üretiminde yeniden dönüşüm malzemeleri kullanmak kapsamında önemli bir adım attı. Her sene okyanuslarda biriken 1 milyon ton balıkçılık malzemesi, büyük çaplı bir kirliliğe yol açıyor. Hatta araştırmalara göre bu atıklar bazı balık türlerinin popülasyonunda %30’a varan azalmalara neden oluyor.
Bu noktada Samsung, sorunun boyutlarını gördü ve çözüm için üç adımlı bir plan geliştirdi. İlk olarak bu plastik malzemeleri geri dönüşüme uygun bir hale getirmek adına bir firmayla anlaştı. Sonrasında ise geri dönüştürdüğü bu plastiği telefonlarında kullanabileceği bir forma sokmak için bir başka firmayla çalışmaya başladı. Son adımda da kendi teknolojisi sayesinde Galaxy S22 ve S Pen’de kullanılan malzemenin %20’sini bu balıkçılık atıklarından elde etti. Böylelikle Galaxy for Planet ile verdiği sürdürülebilirlik sözleri bağlamında güvenilir bir adım attı.
Amazon Sınıfta Mı Kaldı?
Fotoğraf: Anirudh
Amazon, geçtiğimiz yılda 470 milyar dolarlık bir gelir elde etti. Bu gelirin sağlanmasında şirketin sağladığı kargo hizmetinin de büyük payı var. Fakat bu kargoculuk, çevreye verdiği zararlarla da ön plana çıkıyor. Bu bağlamda şirketin CEO’su Jeff Bezos, 2020 yılında 2030’a kadar Net Zero’ya erişeceklerini ifade etti. Verilen bu sözden hemen sonra 7500 Amazon çalışanı, şirketin doğaya verdiği zararı önlemesi için imza topladı. Çalışanlar, yüz milyarlar kazanan Amazon’un mevcut koşullarda daha acil bir hareket planı oluşturması gerektiğini belirtti. Bununla birlikte toplanan imzalar, şirketin paydaşlarına iletildi.
Trajiktir ki paydaşlar, bu acil eylem planına herhangi bir bütçe ayrılmasını onaylamadı. Mazeret olarak da Amazon’un halihazırda bir plana sahip olduğunun altını çizdiler. Belki bu yaklaşım, mantık çerçevesine uyuyor ancak konuya öncülük etme ve bir liderlik sergileme açısından Amazon’un bu hareketi sınıfta kaldı. Firmanın sürdürülebilirlik sözleri için harekete geçtiği bir gerçek ama toplanan imzaları bu hareket kapsamında değerlendirmesi daha güvenilir bir atmosfer yaratabilirdi. Bu imzaların dikkate alınmaması, gözleri şirketin diğer hedeflerinde sergileyeceği performansa dikti.
Google ve Sürdürülebilir Enerji
Fotoğraf: Pawel Czerwinski
Google, 2020’de gelecek 10 yıl içerisinde tüm işlemlerini karbonsuz enerjiyle yürütmek için bir hareket planı hazırladığını açıkladı. Geçtiğimiz yıl boyunca bu plan doğrultusunda beş veri merkezini karbonsuz enerji kullanımına adapte etti.
Bunu yaparken:
- Bir cigavata yakın karbonsuz enerji satın almalarını sağlayan anlaşmalar yaptılar.
- AES gibi enerji firmalarıyla 500 Megavatlık enerjiyi rüzgar, güneş ve su gibi sürdürülebilir kaynaklardan elde etmelerini sağlayan birtakım iş birlikleri düzenlediler.
- M-RETS gibi veri analizi, raporlama ve sertifikalandırma yapan firmalarla çalışarak hem şeffaflığa hem de detaylı bir yol planına sahip oldular.
- Dünya çapında bu tarz sertifikalar düzenleyen firmalara bağışlarda bulundular.
Bu çerçevede Google, sözlerini yerine getirmek için başarılı bir adım attı demek mümkün.
Kapak Fotoğrafı: Benjamin Child
