Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021
Paris Antlaşması’na uygun olarak hareket etmek için kolları sıvayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, şehrin 2050 yılına kadar karbon sıfır hedefine ulaşmayı amaçladığını açıkladı. Çin İklim Değişikliği Özel Temsilcisi ile birlikte bir dizi online toplantıya katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “2050 yılı için net sıfır karbon hedefi koymuş bulunmaktayız ve bir İklim Değişikliği Eylem Planı’nı hayata geçirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. C40 ile iş birliği içerisinde gerçekleşecek olan bu çalışmalar, İstanbul’u sürdürülebilirlik hedeflerine yakınlaştırmayı amaçlıyor. Peki C40 nedir? İstanbul nasıl karbon sıfıra ulaşacak?
İklim Değişikliğine Karşı Kentlerin İttifakı: C40 Nedir?
Görsel: İBB
Ekrem İmamoğlu, C40 liderleriyle birlikte yaptığı toplantıda sürdürülebilir şehir hedefi için gerekli çalışmaları yapacağını belirtti.
C40 olarak kısaltılan Büyük Kentler İklim Liderlik Grubu, dünyadaki 40 şehrin bir araya gelmesiyle oluşturuldu. Ekim 2005’te Londra’da ilk defa bir araya gelen belediye başkanları, iklim değişikliğine karşı mücadele sözü verdi. C40, Paris Antlaşması çerçevesinde sürdürülebilir ve ölçülebilir politikalar ile kentlerdeki insan yaşamını desteklemeyi ve doğayı korumayı amaçlıyor. Dünyadaki en büyük kentlerin bulunduğu topluluk, toplamda 700 milyon insanı temsil ediyor.
Karbon Sıfır Nedir?
Karbon sıfır, iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen anlaşmalar çerçevesinde, üretilen net karbonun sıfıra ulaştırılması anlamına geliyor. Genelde şehirler ve devletler gibi büyük ölçekli yerleşim yerleri için geçerli olsa da şirketler ve fabrikalar da karbon sıfır hedefleri koyabiliyor.
Peki neden havaya karbon salmamamız gerekiyor? Bunu anlamak için sera gazlarının dünyada bıraktığı yıkıcı etkileri kavramamız gerekir.
Çoğunluğu azot ve oksijenden oluşan atmosferimiz, Güneş’in yıkıcı ışınlarına karşı bizi büyük ölçüde koruyor. Fakat karbondioksit, helyum, metan gibi ağır gaz oranı, atmosferde fazlalaştıkça Güneş ışınlarının dünyadan yansıyarak geri dönmesi zorlaşıyor. Buna bağlı olarak içeride hapsolan Güneş ışınları, her geçen gün dünyayı biraz daha ısıtıyor. Sera gazı dediğimiz bu gazların artışı, dünyanın tarihinde doğal afetlere bağlı olarak pek çok kez yaşandı. Bunun sonucunda o dönemde dünyanın üzerinde yaşayan canlıların %95’i yok olmuştu.
Fakat son dönemde adını sıkça duymaya başladığımız küresel ısıtma ve sera gazı salınımının sebebinin, dünyanın alışık olduğu şekilde doğal nedenlerle değil, insan kaynaklı olduğu saptandı. Sera gazı salınımında en büyük rolü ise karbon içeren gazlar oluşturuyor.
İstanbul Nasıl Karbon Sıfır Olacak?
Görsel: Pxfuel Commons
Türkiye, son yıllara kadar küresel ısıtma ve iklim değişikliği etkilerinin uzağında gibiydi. Fakat son yıllarda yaşadığımız orman yangınları, seller ve düzensiz iklim değişikliği örnekleri, kapımızın çalındığını bizlere hatırlattı. Buna yönelik olarak büyük adımlardan birini atan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’u çevreci bir kente değiştirme sözü verdi.
Belediyenin açıkladığına göre İstanbul’da 2019 yılında 100 bin tondan fazla karbondioksit salınımı gerçekleşti. 2030 yılına kadar ise bu sayının %50 oranında azaltılması hedefleniyor. İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Ayşen Erdinçler, salınan karbonun %9’unun atıklardan, %8’inin ulaşımdan ve %63’ünün enerji üretiminden kaynaklandığını belirtti. İBB’nin karbon sıfır hedefi kapsamında gerçekleştirmeyi planladığı çalışmalar ise şöyle:
- Şehir içi ulaşımda sürdürülebilir ulaşım trendine geçilerek karbon salınımı azaltılacak.
- Sürdürülebilir enerji üretimi için yatırımlar yapılacak.
- Atık dönüştürme tesisleri kurularak enerji üretimi sağlanacak.
- Halka sürdürülebilirlik ilkeleri ve geri dönüşüm hakkında bilgilendirme yapılacak
- Sera gazı salınımı düzenli olarak takip edilerek güncellenen planlar uygulanacak.
Kapak Fotoğrafı: İBB
