madende siyanür kullanımı

Altın Madeni ve Siyanür Tehdidi

13 Şubat saat 14.28’de Anagold Madencilik’in işlettiği, Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde çökme meydana geldi. Ne yazık ki 9 işçimiz toprak kayması altında kaldı. 14 Şubat saat 13.00 itibari ile arama kurtarma çalışmalarına devam ediliyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın gece saatlerinde yaptığı açıklamaya göre kayma, maden bölgesinin yığın liçi alanında gerçekleşti. Burası çıkarılan cevherin konumlandırıldığı alan. İlk belirlemelere göre kayan kütlenin toplam hacminin 10 milyon metreküp olduğu ve 800 metre kadar hareket ettiği tespit edildi. Yerlikaya’nın açıklamasına göre işçilerimize yönelik arama kurtarma faaliyetinde ilk etapta 827 personel görev alıyor.

Toprak altında kalan işçilerimize sağ salim ulaşmayı umarken, yaşanan bu facia sonrasında akıllarda pek çok soru işareti belirdi; Herhangi bir çevre tehdidi ile karşı karşıya mıyız? Fırat Nehri’ne siyanür karışırsa ne olur? Siyanür ile altın çıkarma faaliyeti ne kadar tehlikeli? Tüm bu sorulara cevap vermeye çalışacağız…

Fırat Nehri’ne Siyanür Karıştı mı?

fırat nehri siyanür
Fotoğraf: Pexels | Mehmet Turgut Kırkgöz

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin bilgilendirmesine göre çökmenin hemen ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı merkez ve İl Müdürlüğü denetim ekipleri bölgeye sevk edilmiş ve toprak kayması sırasında kayan toprağın Fırat Nehri’ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapakları kapattırılmış.

Yani ilk bilgilendirmeye göre Fırat Nehri’ne herhangi bir malzemenin ulaşmasının ve karışmasının söz konusu olmadığı dile getiriliyor. Fakat ne yazık ki daha önce benzer bir hadiseyle karşılaşmıştık.

21 Haziran 2022 tarihinde Çöpler Altın Madeni’nde borularda meydana gelen bir kaçak sonucu siyanür solüsyonu Fırat Nehri’ne karışmıştı. Yaşanan sızıntının 20 ton olduğu, ayrıca toprağa ve yeraltı suyuna karıştığı iddia edilmişti. Olayın ardından maden işletmesi 3 ay kadar kapalı kalmış daha sonrasında ise faaliyetlerine devam etmişti.

Aynı süreç içerisinde madenin kapasite artırım davasında ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) olumlu raporu verilmiş, buna karşın maden atık havuzunun genişletilmesi davasında ise gerekli değildir kararı alınmıştı. Pek çok sivil toplum kuruluşu, örgüt, çevre aktivisti ve siyasetçi yaşanan olaya müdahil olmuş ve süreç kamu gündeminde geniş yankı bulmuştu.

Türkiye’nin Çernobili!

erzincan maden kazası

Uzmanlar, sivil toplum kuruluşları ve çevre gönüllülerinin açıklamalarına göre Çöpler Altın Madeni, yaşanabilecek ve yaşanan pek çok çevre felaketine ev sahipliği yapıyor. Bu konuda yayınlanmış onlarca bilimsel çalışma, makale ve köşe yazısı mevcut.

Her şeyden önce siyanür ve çeşitli kimyasallardan oluşan solüsyonun yer aldığı maden atık havuzu, son facianın gerçekleştiği yığın liçi ve siyanürü taşıyan borularıyla maden bölgesi Yedisu fay hattının tam üzerinde yer alıyor. Bölgede yaşanması beklenen depremin yıkıcı etkisi, dünya tarihine geçebilecek bir felaketin kapısını aralayabilir. Öyle ki maden Fırat Nehri’nin kıyısında yer alıyor. Bütün bir Munzur ekosisteminin en önemli parçası olan nehir, Suriye ve Irak’tan geçerek Basra Körfezi’ne dökülüyor. Yani yaşanabilecek bir felakette sadece ülkemizin değil, çok geniş bir coğrafyanın etkilenmesi işten bile değil.

Peki deprem olmadığı sürece sorun yok mu?

Hayır, var…

Avukat İsmail Hakkı Atal yaşanan olaydan sonra katıldığı bir televizyon programında altın çıkarma faaliyetlerindeki siyanürlü proses sırasında toprakta ağır metallerin açığa çıktığını ve siyanür, sülfürik asit ve 39 çeşit kimyasalı barındıran yığın liçindeki solüsyonun, altındaki membrana rağmen zaten halihazırda toprağa karıştığını dile getiriyor. Bu durumun İzmir’deki Efemçukuru Altın Madeni’nde de aynı şekilde gerçekleştiğini belirtiyor.

Daha önce de Çöpler Altın Madeni hakkında pek çok yazı kaleme alan gazeteci Pelin Cengiz ise madende liçlemenin açık alanda yapıldığını, bunun oldukça yanlış olduğunu ve bölgenin zaten çoktan bir facia alanına dönüştüğünü söylüyor.

çöpler madeni
Fotoğraf: Çöpler Altın Madeni, maden atık havuzu

Afetin meydana geldiği yığın liçinin yanı sıra uzun süredir gündemde olan maden atık havuzu da çevre için oldukça büyük bir tehdit oluşturuyor. Tonlarca metreküp siyanürlü solüsyonun yer aldığı bu havuz, Fırat Nehri’ne yaklaşık 300 metrelik bir mesafede yer alıyor ve solüsyonun toprağa ve buharlaşma yoluyla havaya karışmasından büyük endişe duyuluyor. Yapılan pek çok bilimsel araştırma da endişenin yersiz olmadığını ortaya koyuyor.

Altın Çıkarmak İçin Siyanür Kullanımı

Altın doğada saf halde değil, cevher olarak bulunuyor. Altının cevherden ayrılması için de çeşitli kimyasal süreçler gerekiyor. Siyanür de tam olarak bu noktada başvurulan organik ve toksik bir bileşik. Altın madenciliğinde iki tip ayrıştırma yöntemi söz konusu…

Yığın Liçi Nedir?

Felaketin yaşandığı Erzincan’daki madende de kullanılan bu yöntemde, açık alanda kurulan devasa membranların üzerine konumlandırılan cevher yığınına siyanür solüsyonu püskürtülüyor. Siyanür altını cevherden çözerek çözeltiye karıştırıyor ve yığın üzerinden akıp gidiyor. Akan çözelti ise aşağıdan toplanıyor. Bu proses cevherdeki altın tamamen tükenene kadar tekrar ediliyor.

Tank Liçi Nedir?

Tank liçi yönteminde ise cevher, kurulan geniş tankların içinde siyanür ile karıştırılıyor. Daha sonra posa haline gelen cevher ve solüsyona karışan altın tanktan ayrıştırılıyor. Bu yöntem yığın liçine göre görece daha kontrollü bir metot olarak karşımıza çıkıyor. Fakat tankların kullanılması oldukça masraflı olduğu için çoğu firma tarafından tercih edilmiyor.

Kapak Fotoğrafı: Pexels | Tom Fisk