Hayvanat Bahçelerinin Zararları Nelerdir?

Hayvanat Bahçelerinin Zararları Nelerdir?

Eminiz ki hayatınızda bir kez olsun hepimiz hayvanat bahçesine gitmiştir. Hayatımızın hiçbir döneminde göremeyeceğimiz, coğrafi anlamda habitatı bizlere çok uzak olan hayvanları karşımızda görmek, güzel bir anı olarak aklımızda yer etmiş olabilir. Peki hiç hayvanat bahçelerinin zararları hakkında düşündünüz mü? Yıllardır binlerce canlı, sırf biz onları rahatça görelim diye bu hayvanat bahçelerinde adeta sefil bir hayat sürerek erkenden ölüyor! Gelin hayvanat bahçelerinin hayvanlara zararlarını inceleyelim.

Kendinizi Hayvanların Yerine Koyun

hayvanat bahçeleri

Görsel: wired.com

Sizce en büyük yaşam alanına sahip olan canlı hangisidir? Afrika’nın uçsuz bucaksız savanalarında özgürce koşturan çitalar mı? Yoksa kutupları ve devasa okyanusları kendine mesken bellemiş foklar mı? Bir tür canlı var ki saydığımız devasa habitatlara sahip canlılar, onun yaşam alanı sınırlarına yaklaşamıyor bile. Artık tahmin edebiliyorsunuzdur. Kutuplardan en sıcak çöl iklimine, denizlerin dibinden uzaya kadar gezegen çapında yaşam alanına sahip tek canlı türü insanlık. Bugün isteyen herkes; kıtaları, yarı küreleri aşıp kendine yuva bulabiliyor. Bu kadar devasa bir yaşam alanınız varken, sizi kafeslere koysalar ne hissederdiniz? 

Kendinizi bir kutup ayısının yerine koyun. Sizin için hayatınızda daha önce hiç görmediğiniz yerden garip kayalar getirilmiş. Yüzdüğünüz küçücük havuzdaki su, tanıdığınız suya benzemiyor. Zekanızla alay eder gibi küçük kafesinizin bir duvarına buzulların resmini yapmışlar. Tanımadığınız bir başka hayvan türü, gündüzleri sizi büyük bir ilgiyle sürekli izliyor. Gece olduğunda ise kalın derinizin, yoğun kürkünüzün alışık olmadığı bir sıcaklıktaki havada, yalnızlığınızla baş başa kalıyorsunuz. Kafanızı kaldırıp yıldızlara baktığınızda onları tanıyamıyorsunuz bile. Çünkü gezegenin diğer yarım küresinde, olmamanız gereken bir yerdesiniz…

Hayvanlarda Fiziksel ve Ruhsal Stres

hayvanat bahçelerinin zararları

Görsel: Maxpixel Commons

Hayvanat bahçesinde yaşamak zorunda bırakılan hayvanlarda fiziksel ve ruhsal stres baş gösteriyor. ABD’li bir hayvan hakları örgütünün hayvanat bahçelerinin zararları üzerine yaptığı araştırmaya göre hayvanat bahçesinde yaşayan filler, öne arkaya sallanmak gibi anlamsız hareketler yapıyor. Kutup ayıları ise küçük kafeslerinde sürekli anlaşılamayan daireler çiziyor. Birçok hayvan psikolojisi araştırmacısına göre bu semptomlar, direkt olarak ruhsal strese işaret ediyor. Günümüzde çoğu hayvan, hayvanat bahçesi sınırlarında doğsa bile hiç görmediği habitatlarını özlüyor. Ayrıca neredeyse tüm canlılarda saldırganlığın arttığı gözlemleniyor.

Fiziksel olarak ise doğal habitatlarında yaşamayan canlılarda, hastalık ve zayıflık baş gösteriyor. Özellikle küçük alanlarda yaşamanın getirdiği egzersiz azlığı, aslan ve çita gibi büyük alanlara alışkın kedigillerde kas kütlesi kaybına yol açıyor. Hayvanat bahçesinde yaşayan neredeyse tüm aslanlar, Afrika’da yaşayan türdaşlarına göre daha güçsüz!

Düzensiz Hayvanat Bahçeleri

hayvanat bahçelerinin zararları

Görsel: Wikimedia Commons

Hayvanat bahçelerinde hayvanların küçücük alanlara sıkıştığının hepimiz farkındayız. Peki bu hayvanların bakımları, yiyecek ihtiyaçları ve sosyalleşme imkanları ne durumda?

Ülkemizde devlet kontrolünde olan birçok hayvanat bahçesi bulunuyor. Peki Afrika’dan getirilen bir zebranın anatomisini detaylı olarak bilen veterinerlerimiz var mı? Ülkemizde kaç tane bilim insanı hayvan psikolojisi üzerinde çalışıp, kafeslerde yaşayan hayvanların daha iyi bir hayata sahip olması için çabalıyor? Hayvanat bahçelerinin zararları hakkında yeterli çalışmayı yapıyor muyuz? 

Otoban yolu üstündeki dinlenme tesislerinde bulunan özel hayvanat bahçelerini görmüşsünüzdür. Yalnızca daha fazla yolcuyu, dinlenme tesisinde uzun süre tutabilmek için oluşturulmuş bu kafesler, devlet kontrolündeki hayvanat bahçelerinin kısıtlı imkanlarına dahi yetişemiyor. Hatta ve hatta hayvan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı eğlence sektörlerinden olan sirkler ve hayvanat bahçeleri arasında hayvan takasları yapılıyor. 

Hayvanat bahçelerinde sıkça rastladığımız diğer bir çirkin görüntü ise düzensiz bakım ve ziyaretçi atıkları sebebiyle hayvanların çöp dolu kafeslerde yaşaması. Şahit olduğumuz tüm bu görüntüler hayvanat bahçesi konusunda standartlarımızın oldukça düşük olduğunu ve gerekli kontrollerin yapılmadığını gösteriyor. Ne yazık ki küçük çocuklarımız sırf filleri tanısın diye onları betondan alanlara hapsedip ölmelerini izliyoruz. 

Hayvanat Bahçesindeki Canlılar Daha Kısa Yaşıyor

hayvanat bahçelerinin zararları

Görsel: Pxfuel Commons

Oxford Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre hayvanat bahçesinde yaşayan filler, daha erken ölüyor. Araştırmada fiziksel ve ruhsal olarak pek çok etmene bağlı olarak fil ölümlerinin sıklıkla yaşandığı belirtiliyor. 

PETA’nın (Hayvanlara Etik Muamele İçin Mücadele Edenler Örgütü) yaptığı araştırmalara göre ise maddi imkansızlık ve fazlalık nedeniyle Avrupa’da her yıl 5.000 ila 7.000 hayvan öldürülüyor. Öldürülmeyen bazı hayvanlar ise doğaya geri kazandırma kisvesi altında, yeterli alt yapıları sağlanmadan doğada ölüme bırakılıyor. Danimarka’da yaşanan bir skandalda ise fazlalık olarak görülen zürafalar, av-avcı ilişkisini çocuklara göstermek amacıyla insanların gözü önünde aslanlara yem edildi. 

Hayvanat Bahçelerine Dur De!

hayvanat bahçelerinin zararları

Görsel: 422737

Tüm bunlara dur demek ise bizim elimizde. Hayvanat bahçelerinde yaşayan hayvanların UNESCO Hayvan Hakları Bildirgesi’ne uygun ortamlarda yaşaması için tepkimizi göstermeliyiz. En büyük silahımız ise hayvanların rant kapısı olarak kullanıldığı, ölüm kafesi olan bazı hayvanat bahçelerine maddi kazanç sağlamamak ve orada yaşamak zorunda bırakılan hayvanların haklarının takipçisi olmak.

Kapak Fotoğrafı: InWay