Depremden Korunmanın Yolları Nelerdir?

Depremden Korunma Yolları Nelerdir?

Güncelleme Tarihi: 5 Temmuz 2022

Ülkemizin en büyük acılarından olan Gölcük Depremi’nin üzerinden 22 yıl geçti. O gün bugündür deprem kavramı her daim hayatımızın içinde. Doğal afetler konusunda ne kadar aciz olduğumuzu gösteren depremler, Türk halkı için büyük bir tehdit. Böyle acı günlerde aklımıza tek gelen, gelecekte aynı sıkıntıları yaşamamak için depremden korunma yolları üzerine düşünmek oluyor. 

Deprem kuşağı üzerine kurulu bir coğrafyada yaşıyoruz. Buna rağmen Endonezya, Japonya gibi ülkelere kıyasla ülkemizde nispeten daha az şiddetli depremler meydana geliyor. Örneğin yakın tarihin en büyük depremlerinden biri olan Tohoku Depremi, 19 bin Japon’un hayatını kaybetmesine yol açmıştı. Richter ölçeğine göre 9 şiddetinde olan bu deprem, 30 metreyi aşan tsunami yaratarak Fukuşima Felaketi’ne dahi sebep olmuştu. Oysa Gölcük Depremi 7,5 şiddetinde olmasına rağmen 50 bin vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Sonuç olarak tüm işaretler, ülkemizin deprem konusunda neredeyse hiç hazırlığının olmadığını gösteriyor. Birçok uzmana göre Büyük İstanbul Depremi kapımızda. Peki bilinçli bir vatandaş olarak depremden korunmak için neler yapmalıyız? İşte depremden korunma yolları…

Depremden Korunmak İçin Yaşadığınız Yeri İyi Seçin

depremden korunmanın yolları

Görsel: TierraMallorca

Ülkemizdeki toprakların %92’si deprem riski taşıyor. Halkımızın %95’i ise bu riski taşıyan bölgelerde yaşıyor. Buna bağlı olarak yaşadığımız yeri iyi seçmek büyük önem teşkil ediyor. 

Peki yaşadığımız yeri nasıl seçeceğiz? İşte AFAD’a göre dikkat etmeniz gereken kriterler:

  • Kaygan ve ovalık bölgelere ev yapmamalıyız. 
  • Dik yamaçlar, boğaz ve vadiler büyük bir deprem ve sel riski taşıyor. 
  • Yalnızca devlet tarafından onaylanmış, imara açık bölgelere ev yapmalıyız. 
  • Çok kar ve yağış alan bölgelerden kaçınmalıyız. 
  • Yaşadığımız binanın düzenli olarak kontrollerini yapmalıyız.
  • Yaşadığımız evde zorunlu deprem sigortası olduğuna dikkat etmeliyiz.

Yaşadığımız yer ile ilgili olarak bir diğer önemli husus ise ev içindeki eşyaların depreme uygun olarak yerleştirilmesidir. Dolaplar ve tabloları sabitlemek, hepimizin bildiği bir önlem. Fakat çoğu deprem araştırmacısına göre deprem sırasında ve sonrasında en büyük tehlike, yanıcı patlayıcı eşyalardan kaynaklanıyor. Ayrıca gaz ve elektrik hatlarımızın elektronik sayaca bağlı olmalı. Çünkü birçok depremzede, deprem sonrasında hayatta kalsa bile elektrik ve gaz kaçakları sebebiyle oluşan kazalarda yaralanabiliyor. 

Depremden Sonrasını Düşünmek

depremden korunmanın yolları

Görsel: 7089643

Deprem şüphesiz ki bir insanın yaşayabileceği en büyük korkulardan biri. Fakat kesinlikle bir son değil. Her felaket gibi deprem de doğru hazırlık ve iyi kararlar ile aşılabilir. Bu hazırlıklardan en önemlisi ise deprem sırasında ve sonrasında bir planımız olmasıdır. Doğal felaketler halkta infial yaratır, bunun sonucunda afet sırasında doğru düşünme yetimizi kaybedebiliriz. Bu sebeple deprem sonrasında gitmemiz gereken toplanma alanlarını bilmek, izleyeceğimiz en güvenli yolu seçmek çok önemli. Sonrasında ise uzun süreli evsiz kalma riskimize karşın her zaman bir yedek planımız olması gerekir. Afet sonrasında iletişim ise çok önemli. Önemli hatları gereksiz yere meşgul etmemeli, radyolar üzerinden yetkililer tarafından açıklama beklemeliyiz. 

Deprem Çantasında Neler Bulunmalı?

Deprem olduktan sonra 72 saat boyunca birçok hayati ihtiyacımıza ulaşamayabiliriz. Bu nedenle deprem çantası hazırlamak hayati önem taşıyor. Peki deprem çantasında neler olmalı?

  • Önemli belgelerin fotokopileri (kimlik kartları, tapu, banka cüzdanı, deprem poliçesi vb.)
  • İklime uygun giyecekler (iç çamaşırı, yağmurluk)
  • Hijyen malzemeleri (sabun, diş fırçası, ıslak mendil, ped)
  • Yüksek kalorili ve uzun raf ömrüne sahip gıdalar (konserve, kuru meyve, bisküvi, çikolata barı, meyve suyu)
  • Tüm ailemize yetecek kadar içme suyu
  • İlk yardım çantası
  • Radyo, el feneri ve bunlar için yedek piller
  • Uyku tulumu

Deprem çantamızı hazırladıktan sonra deprem sonrasında belirlediğimiz kaçış rotasının üzerinde, ulaşımı kolay bir yere yerleştirmeliyiz. Deprem çantamızı 3-4 ayda bir kontrol etmeli, bozulan veya yetersiz kalan ürünleri yenileriyle değiştirmeliyiz. 

Deprem Sonrasında Sakin Kalın

depremden korunmanın yolları

Görsel: Wikimedia Commons

Daha öncede bahsettiğimiz üzere depremin gerçekliğini kabul etmemiz gerekir. Fakat deprem korkusuyla yaşamamıza gerek yok. Biz insanlık, türlü türlü acıları ve felaketleri atlatarak günümüzün medeniyetine ulaştık. Yer sallantısı kesinlikle bizi korkutmamalı.

Şimdiye kadar saydığımız şeyler içinde en önemlisi kesinlikle deprem sırasında panik yapmamak. Deprem başladığında var gücümüzle çıkışlara kaçmamalıyız. AFAD’ın deprem yönergesine göre deprem sırasında yapmamız gereken ilk şey, üzerimize düşebilecek eşyalardan uzakta bir yerde “Güvenli bir yer bulup diz üstü ÇÖK, başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, düşmemek için sabit bir yere TUTUN!” ilkelerini uygulamak. Deprem bittikten sonra sakin bir şekilde belirlediğimiz güvenli yoldan toplanma alanlarına ilerlemeliyiz. Kendi güvenliğimizi sağladıktan sonra sevdiklerimizin güvenliği için çalışmalı, uzmanların yönlendirmelerine göre çevremizdekilere yardım etmeliyiz. 

Deprem, toplum için yıkıcı bir felakettir. Afetler gerçekleştikten sonra halkta infial yaşanabilir. Birçok deprem sonrasında izdiham, taşkın, yağma ve kavga olaylarına rastlanmıştır. Bu sebeple deprem sonrasında sakinliğimizi korumalı, depremzedelerin iyiliği için omuz omuza birlikte çalışmalıyız.  

Ne Yaşadığını İyi Bilmek

Depremin gerçekliğini kavramak için her şeyden önce onun ne olduğunu anlamak gerekiyor. Depremin nasıl meydana geldiğini, depremin tarihteki etkilerini güncel olarak takip etmeliyiz. Özellikle uzmanların görüşlerini dikkate almalıyız. Çünkü deprem, insanlığı en çok tehdit eden doğal afetlerden biri. Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı araştırmaya göre 1998-2017 yılları arasında 750.000’den fazla insan, depremlerde hayatını kaybetti. Bilim insanları depremin bu denli yıkıcı etkilerini azaltmak için ellerinden geleni yapıyor. Her doğal afette olduğu gibi bilim insanlarının görüşlerini takip etmeli, deprem literatürü hakkındaki bilgilerimizi taze tutmalıyız.

Kapak Fotoğrafı: RoadLight