Güncelleme Tarihi: 2 Ekim 2021
Gourmet Ladies’in kurucusu Ezgi Nur Aydın Hacıevliyagil’in kariyer yolculuğu, kurumsaldan başlayıp girişimcilik ile devam edenlerden. Kariyer yolculuğunda, “girişimcilik” basamağına geçmesiyse KOSGEB’ten aldığı girişimcilik eğitimi ve hibe sayesinde olmuş. Hacıevliyagil, 2015’te “paylaşarak büyümek” mottosuyla açtığı blog hesabını; akademik kariyeri, aldığı eğitimler ve lokal noktalardan edindiği deneyimlerle “ev tüketimi odaklı üretime” çevirme hayaliyle yola çıkmış ve böylece Gourmet Ladies doğmuş.
Gourmet Ladies, “Neden dışarıda tükettiğimiz kalitede ürünleri evde de tüketemeyelim ki?” sorusundan yola çıkarak evde tüketmeye alışkın olduğumuz çay ve kahve gibi ürünleri dışarıdaki kalitesiyle sizlerle buluşmayı hedefleyen bir marka. Bugün, sizler için Gourmet Ladies’in kurucusu Ezgi Nur Aydın Hacıevliyagil ile girişimcilik, iş modeli ve lokalleşme üzerine konuştuk. Keyifli okumalar…
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Ezgi Nur Aydın Hacıevliyagil, Yeditepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım lisans eğitimim sonrasında kariyerime global bir firmada pazarlama iletişim departmanında başladım. Daha sonra babam ile birlikte sigorta sektöründe çalışırken dijitale olan ilgim paralelinde Yeditepe Üniversitesi’nde Elektronik Ticaret yüksek lisansı yapmaya karar verdim. Kurumsal hayatımı son olarak bir kozmetik firmasının marka departmanında çalışarak sonlandırdım ve okulda almış olduğum girişimcilik dersinin beni çok etkilemesiyle birlikte kendimi bu yönde geliştirmeye karar verdim. Ardından da Gourmet Ladies’i kurdum. Girişimciliğimin yanında mezun olduğum yüksek lisans bölümünde öğretim görevlisi olarak eğitim vermeye de devam ediyorum.
İş fikrinizi nasıl oluşturdunuz?
İş fikrim 2015 yılında kız arkadaşlarımla “paylaşarak büyümek” mottosu ile geliştirdiğimiz blog hesabını; ilgi alanım, akademik kariyerim ve aldığım eğitimler doğrultusunda lokal noktalardan edindiğim deneyimleri, ev tüketimi odaklı üretime çevirme hayaliyle başladı. 2018’de KOSGEB’ten aldığım kadın girişimci eğitimini tamamlayıp, hibe alarak aralık 2018’de fikrimi hayata geçirdim.
Halen akademisyenliğe devam ediyorsunuz, akademik disiplin iş hayatında size ne gibi katkılar sunuyor?
Kendimi bildim bileli hep planlı oldum, bunun başak burcunun bir özelliği olduğunu düşünüyorum. Ailem çocukluğumda hiç ders çalıştın mı, ödevlerini yaptın mı diye sormadı; zaten tüm sorumluluklarımı saati saatine yerine getirirdim. Bu durum iş hayatımda da hiç değişmedi, her zaman planlı çalıştım.
Akademisyenlikte de ön hazırlık süreci olduğu için bu alanda disiplin ön planda; tabii ki tek bir farkla: Sadece kendinize değil başkalarına da bir şeyler katmanız gerekiyor. Bu sebeple akademisyenliğin hayatıma en büyük katkısı, daha geniş düşünmek yeteneğini geliştirmesi oldu diyebilirim.
Akademisyenlik ve girişimciliğin kesiştiği ve ayrıldığı noktalar nedir? Bu iki alan hangi konularda birbirini besliyor?
Akademisyenlik ve girişimcilik sürekli öğrenmeye açık olmayı gerektiriyor. Her ikisinde de araştırmak, öğrenmek, deneyimlemek ve sorgulamak gerekiyor. İki alanın tam olarak keskin bir ayrımı olmasa da şunu söyleyebilirim: Girişimcilikte daha atak ve ani kararlar aldığınızda da altından kalkabilecek enerji ve heyecan gerekiyor. Akademisyenlikte araştırma sonrası dinleme, uygulama alanları daha uzun sürebiliyor. Bu sebeple akademik disiplinde biraz da sabır gerekiyor. İki alan benim özellikle kendimi geliştirmem açısından birbirine çok büyük fayda sağlıyor ve birbirini besliyor. Örneğin derste işlediğimiz bir içeriği uygulamalı olarak hemen kendi girişimimde uygulayıp öğrencilere sebep sonuç ilişkisini daha somut örneklerle sunabiliyorum. Bu da özellikle okulda öğrendiklerimizi hayatımızın hangi noktasında uygulayabiliriz sorusuna cevap verdiği için daha ilgi çekici oluyor.
Marka stratejinizi lokalleşme üzerinden kuruyorsunuz. Lokalleşme, bugün hemen her alanda öne çıkmaya devam ediyor, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
2018’de bu fikirle ortaya çıktığımda herkes organik sebze, meyve satacağımı düşünmüştü. Ancak tabii ki benim aklımdaki iş modeli düşündükleri gibi değildi. Lokalliği, dünyanın neresinde olursa olsun “doğal ve butik olan” olarak tanımladığım için kahve fikri insanlara çok enteresan gelmişti. Ancak burada da yerel bir kavurucumuz ve kahve çiftliklerinin en ince detayına kadar bildiğimiz bir senaryo var. Ben lokalleşme alanının sağlığımızın ön planda tutulduğu bu dönemde daha da artacağına ve gelişeceğine inanıyorum, bu konuda daha yolun çok başındayız.
“Dışarıda tüketilen ürünlerin evlerimizde de tüketilebileceğini göstermek” amacıyla yola çıktığınızı biliyoruz. İş modelinizin sağlıklı tüketim ve lokalleşme ile olan bağlantısı hakkında ne söylemek istersiniz?
Gourmet Ladies, çeşitli lokal noktalardan edindiği deneyimleri, “ev tüketimi odaklı üretime” çevirerek insanları, evde sağlıklı ve doğal ürün tüketimine yöneltmeyi hedefleyen bir marka. Dışarıda tüketmeye alışkın olduğumuz çay, kahve gibi ürünleri aynı ve daha üst kalitede neden evde tüketmeyelim fikrinden yola çıktık. Aynı zamanda fıstık ezmesinin çıkış noktası da tam olarak buydu. Son dönemlerde açılan üçüncü nesil kahveciler ve “sağlıklı kafelerde” görmeye alışkın olduğumuz kaselerin içeriğinden yola çıkarak fıstık ezmesini çıkardık ve hiç beklemediğimiz bir geri dönüş aldık; ürünümüz çok beğenildi. Ürün çıkarken yerel üretim bitkilerden faydalanıyoruz ve özellikle içeriğine hiçbir katkı maddesi koymuyoruz; bu da ürünün kalitesini ortaya çıkarıyor. Aslında ülkemizde o kadar kıymetli üreticiler ve ürünler var ki bu lokalleşme sürecinde onları daha çok göreceğiz diye umut ediyorum ve bunun için çalışmaya devam ediyorum.
Lokal üreticilerinizin çoğunluğunun kadınların oluşturduğu bir modele evrilmesinin önümüzdeki dönemdeki planlarınız arasında bulunduğunuzu biliyoruz. Kadınların iş yaşamına daha çok katılmasını sağlayarak bir anlamda sosyal bir misyonu da yerine getirmiş olacaksınız, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Lokalde kadın üreticiler aslında hep var fakat çoğunlukla kadınlar hep arka planda kalıyor. Örneğin bu kadınlardan birisi de anneannem. Kendimi bildim bileli anneannem bizi kendi köyümüzün bahçesinden besler. Tüm sebze ve meyvelerle kendi uğraşır, kendi toplar ama çoğu zaman biz hep o son halkayla muhatap oluyor, asıl üreticileri tanıyamıyoruz. Bu sebeple kadınların da iş hayatında ürettikleriyle ön planda olmasını çok istiyorum. En büyük hayalim birçok kadın üreticiyle kendi topraklarımızda ürettiğimiz ürünleri üretimden operasyona dek birlikte yürütmek ve bir istihdam alanı yaratmak.
Bir kadın girişimci olarak girişimcilik yolunda kadınlara ne gibi öneriler sunmak istersiniz?
Asla pes etmeyin! Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın eğer ki siz kendinize, ürününüze, ekibinize güveniyorsanız mutlaka girişiminizi gerçekleştirmek için elinizden geleni yapın. Zorluklar sizi yıldırmasın, kimsenin hakkını yemeden inandığınız şey uğruna mutlaka araştırın ve bunun için çalışın ve en önemlisi de yardım almaktan hiç çekinmeyin. Ben bu süreçte en büyük desteği yine bir kadın girişimci olan arkadaşım Deren Öztürk Mataracı’dan aldım. Deren, iş hayatında yaşamış olduğu zorluklardan yola çıkarak bana girişimcilik serüvenimde destek olmayı sürdürüyor. Bu sebeple kimse benim fikrimi duymasın demek yerine insanların fikirlerini de alarak yeni bakış açılarını kendi fikirlerinizle birleştirmek kadar kıymetlisi yok. Bu sayede ayakları yere basan fikirlere sahip olabilirsiniz.
Bir girişimcinin iş modelini hayata geçirme yolunda sıkça karşılaştığı sorunlar neler? Siz bu yolda hangi tür engellerle karşılaştınız?
Nereden başlayacağını bilememek… Bu, hem benim yaşadığım bir sorundu hem de benden fikir almak isteyen öğrencilerimden veya sosyal medya üzerinden gelen sorular hep bunun üzerine kurulu diyebilirim. Birçok kişinin kendi işini kurmak hakkında fikri var ancak çoğu kişi nereden başlayacağını bilemiyor. Önce şirket mi kursam, ürünü satabiliyor muyum ona mı baksam, satış kanalı mı bulsam, yoksa web sitem mi, logom mu olsa gibi birçok kafa karışıklığı mevcut. Başlarken elimde yalnızca logom ve hayallerim vardı. Üreticilerle konuşurken hep hayallerimi gerçeğe dönüştürebileceğime inandırdım. Bu sayede de hayallerim gerçek oldu. Eğer inanıyorsanız nereden başladığınız bir önemi yok, yeter ki başlayın.
Pandemi, faaliyet gösterdiğiniz alanda ne gibi etkiler gösterdi?
Öncelikle online satış odaklı bir politika izlediğimiz için bizi olumlu yönde etkiledi. İnsanların online alışveriş yapma çekincesi bu alışkanlığı kazanmaya başladıkça kırıldı ve insanlar güvenli alışverişi deneyimleyerek öğrendiler. Biz bu konuda hiçbir sorun yaşamadık bugüne kadar. En büyük mutluluğumuz tekrar tekrar web sitemizden girip yapılan alışverişlerden gelen olumlu geri dönüşler. Bunun dışında online alışverişte gıda sektörü çok daha geri plandayken şimdi marketlere girip vakit geçirmek istemememiz ve sağlığı birinci sıraya koymamız ile birlikte online alışveriş okuryazarlığı da arttı. Amacımız bu olumlu gelişmelerin sürdürülebilir olması, bunun için her geçen gün kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Tüketicilerin alışveriş tercihlerinde ne gibi bir değişim gözlemliyorsunuz?
Tüketiciler artık daha bilinçli ve okuyarak alışveriş yapmaya başladılar. Artık ürün yorumları analiz ediliyor ve ambalaj arkası etiketler okunuyor, okumayan da yine satıcıya soru sorarak alışveriş yapıyor. Alışverişlerde son birkaç yıldır influencer pazarlamasının da etkisi oldukça büyük. Tavsiye üzerine satın alma geçmiş dönemden gelen bir alışkanlık aslında. Şimdi ise sosyal medya üzerinden bağ kurduğumuz kişiler üzerinden etkileniyor ve alışveriş tercihlerimizi bu kapsamda oluşturuyoruz.
2021 hedefleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
2021 hedeflerimiz arasında ürün çeşitliliğimizi artırmak en önde gelen hedefimiz ve tabii ki daha çok kişiye ulaşmak da istiyoruz. Ev tüketimi ve online alışveriş odağıyla 2018’de çıkmış olduğumuz yolculuğumuza aynı kararlılığımızla devam edeceğiz. Türkiye’nin birçok noktasına kısa sürede online alışveriş sayesinde ulaştık, 2021’de bu sayıyı yurt içinde artırırken artık yurt dışı kanalında da birtakım aksiyonlarımız olacak. MENA bölgesine ihracat yapmaya başladık ancak hayallerimiz ve hedeflerimiz büyük. Avrupa’nın da birçok noktasında bulunan, hem online hem de offline butik lifestyle mağazalarda satış yapmak ve Gourmet Ladies’i lokal bir dünya bir markası haline getirmenin ilk adımlarını 2021’de tamamlamış olmayı hedefliyoruz.