Güle Güle Büyük Usta: Ferhan Şensoy

Güle Güle Büyük Usta: Ferhan Şensoy

Ne yazık ki Türk Tiyatrosu, geçtiğimiz günlerde büyük bir değerini kaybetti. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun son temsilcilerinden olan Ferhan Şensoy, 31 Ağustos günü hayata gözlerini yumdu. Peki Ferhan Şensoy neden önemliydi? Büyük ustanın tiyatroya yaptığı katkılar nelerdir? 

Halkın Sesi Tiyatro

Güle Güle Büyük Usta: Ferhan Şensoy
Güle güle büyük usta: Ferhan Şensoy

Görsel: – tarihicevir.com

Ferhan Şensoy ve Geleneksel Türk Tiyatrosu, birbirinden ayrı düşünülemeyecek şeylerdir. Ferhan Şensoy’un sanatını anlamak için evvela halk tiyatrosunu anlamamız gerekir. 

Tiyatro, çoğu anlamda batılı bir sanat akımıdır. Aslında doğudan batıya neredeyse her toplumda tiyatronun atası olan mimesise rastlansa da genel olarak tiyatroyu kuramsallaştıran ve yaygınlaştıran batılı milletler olmuştur. Tiyatronun ilk temellerinin Aristoteles’in Poetika’sı ile atıldığı düşünülüyor. Halen daha Aristoteles’in kuramları üzerine oyunlar sergiliyoruz. Bir de onun tarzı dışına çıkan, fazlasıyla lokal ve kültürel ögeler içeren tiyatro türleri de bulunuyordu. 

Geleneksel Türk Tiyatrosu, tam olarak yüzlerce yıllık Türk kültürünün harmanı olarak ortaya çıktı. Batı’daki tiyatro anlayışının aksine burjuvadan uzak, fazlasıyla halktan olan bu tiyatro türü, yıllar boyu evrimleşerek gelişti. Peki bu tiyatro türü, Helenistik yani Antik Yunan kaynaklı tiyatrodan ne gibi yönlerde ayrılıyordu?

Aristoteles’in Poetika’da belirttiğine göre tiyatroda iki tür izleyici vardır: Bunlardan ilki; eğitimli, soylu sınıfa mensup kişiler, diğeri ise halk ve avam tabakası. Aristo’ya göre burjuvaya yönelik üretilen oyunlar son derece “sanatsal” ve estetik iken halka yönelik üretilen oyunlar ise bayağı idi. Bugün fazlasıyla yanlış, fakat dönemin sosyopolitik yapısına göre kabul edilebilecek bu görüş, tiyatroyu iki alana ayrıldı. 

En nihayetinde fakir halkın da eğlenmeye ihtiyacı vardı. Bu sebeple soylu sınıftan uzak, gizli tavernalarda ve sokak köşelerinde tiyatro benzeri eğlenceler düzenlenmeye başladı. Soylu tiyatrosunun aksine düzenlenen bu oyunlarda şan, şöhret ve kahramanlık gibi temalar değil, fakirlik, hayat sorunları ve eleştiri hakimdi. Bu tarz sokak altı tiyatrolar olarak nitelendirebileceğimiz sergilemeler, Batı’dan Doğu’ya neredeyse her toplumda görülmüştür. 

Örneğin 14 ve 16. yüzyıllar arasında İngiltere’de gezici tiyatrolar fazlasıyla yaygındı. Bu tiyatrolarda sergilenen oyunlarda sıkça yönetim eleştirisi yapılır ve halkın sorunları anlatılırdı. En başından beri kraliyetin radarında olan sanatçılar, her daim en aşağı tabakada görülmüştü. Yine de halka sanatı ulaştırmaktan geri durmadılar.

Geleneksel Türk Tiyatrosu

Güle Güle Büyük Usta: Ferhan Şensoy
Güle güle büyük usta: Ferhan Şensoy

Görsel: Wikimedia Commons

Geleneksel Türk Tiyatrosu, her anlamda halkın tiyatrosudur. Halk tiyatrolarının en büyük ortak özelliği, her daim kültüre içkin olmalarıdır. Örneğin İtalya’da ortaya çıkan gezici Comeddia dell’Arte tiyatrosu karakterleri, Avrupa tarihinde bulunan sınıf tiplerine göre yaratılmıştı. Geleneksel Türk Tiyatrosu ise göçebe toplumun kültürüne uygun olarak genelde sözlü şekilde ilerleyen, güldürü ve orta oyunlarla öne çıkıyordu. 

Geleneksel Türk Tiyatrosu’nu Halk Tiyatrosu ve Köy Tiyatrosu olarak ikiye ayırabiliriz. Bunlardan biri olan Köy Seyirlik Oyunları, genellikle yazılı metne bağlı kalmadan törensel şekilde ilerleyen güldürülerden oluşur. Halk tiyatroları ise daha çok şehirli halk ve aydın kesime hitap eder. 

Meddahlık ise Türk tarihinin en eski sanatsal icraatlerinden biridir. Temelde bir hikaye anlatıcılığı olan meddahlığın tarihi, Orta Asya steplerinde yaşayan göçebe Türk kabilelerine kadar uzanır. 

Halk Tiyatrosu’nun diğer bir örneği olan Ortaoyunu ise 18-19. yüzyıllar arasında ortaya çıktı. Genellikle halkın kalabalık olduğu meydanlarda çeşitli dans ve güldürü gösterileri sergileniyordu. Diğer oyunların aksine dramatik bir akışa sahip olması, ayırt edici özelliklerinden biriydi.

Ferhan Şensoy ve Ferhangi Şeyler

Güle Güle Büyük Usta: Ferhan Şensoy
Güle güle büyük usta: Ferhan Şensoy

Görsel: egeninsesi.com

Ferhan Şensoy, Fransa’da tiyatro eğitimi aldıktan sonra Türkiye’de yeni bir tiyatro akımı doğurmak istedi. Buna göre Geleneksel Türk Tiyatrosu’nu batılı fikirler ile harmanlayıp yeni bir tarz yaratmak istiyordu. Hocası Haldun Taner’in izinden giderek Anadolu’yu turnelerde karış karış gezdi. Bu turneler sırasında seyirciyle iletişime geçerek halkın ne istediğini anlamaya çalıştı. Nihayetinde halka yönelik bir tiyatro biçimi kurmak istiyordu.

Bu dönemde çeşitli oyunlarda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Ayrıca aktif olarak yazarlık kariyeri de devam ediyordu. 1979 yılında Ortaoyuncular adlı kendi ekibini kurdu. İlk oynadıkları oyun olan Şahları da Vururlar, büyük bir ilgiyle karşılandı.

Halktan yeterli ilgiyi görse de Ferhan Şensoy için Muzır Müzikal oyununun gösterimi, dönüm noktası oldu. Eleştirel yönleri olan oyun, dönemin gerici kesimi tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Oyunun sergilendiği Şan Tiyatrosu ise kuşkulu bir şekilde yangında kül oldu. Nihayetinde sergilemeler bitti. Fakat bu olay; kısa, tek kişilik bir oyun olan Ferhangi Şeyler adlı oyunu yazmasını sağladı. Bu şekilde Türk Tiyatro tarihinin en önemli eserlerinden birini kültürümüze kazandıran Ferhan Şensoy, 1987 yılından 2017 yılına kadar aralıksız bir şekilde Ferhangi Şeyler oyununu sergiledi.

Ferhangi Şeyler, 19. yüzyıldakinden farklılıkları bulunsa da temelde bir meddahlık oyunu. Ferhan Şensoy, bu oyunla birlikte Tanzimat Fermanı sonrası sona eren Geleneksel Türk Tiyatrosu’nu yeniden canlandırma imkanına kavuştu. Türk Tiyatrosu’nun önemli simgelerinden olan Ortaoyuncuları Kavuğu’nu da büyük bir başarıyla senelerce taşıdı. 

Bugün Ferhan Şensoy kimdi diye sorarsak, Türk Tiyatrosu’na adanmış bir hayat diye cevap vermemiz doğru olur. Hem geçmişin kültürünü yeniden yeşertmesi hem de günümüzün sıkıntılarını muzip bir dille ele alarak sanatın protest kimliğini yansıtması bakımından eşsiz bir sanatçıydı. Maddi ve manevi anlamda Türk Tiyatrosu’nun babalarından biriydi. Her oyununda emeği geçen herkese oyun gelirlerinden pay vererek küçük toplulukların gelişmesine katkıda bulunuyordu. 

Türk sanatının yaşayan efsanelerinden haline gelen usta sanatçı, geride bıraktığımız yıllarda sağlık sorunları çekiyordu. Ferhan Şensoy, 70 yaşında sayısız ödül, oyun ve kitap ile tiyatronun ustası olarak hayata gözlerini yumdu. Hatırası ise kurduğu tiyatrolar ve ektiği kültür tohumları ile devam edecek.