Doğanın Kendini Yenilemesi ile Hayat Bulan 5 Yer

Doğanın Kendini Yenilemesi ile Hayat Bulan 5 Yer

Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2022

Sanayi Devrimi’nin yükselişiyle beraber insanlık, dünya topraklarında mutlak söz sahibi olmaya başladı. Yapılan bir araştırmaya göre şu an Dünya topraklarının %14,6’sı insanlar tarafından neredeyse tamamiyle değiştirildi. Tabii ki Dünya’da insanlığın ayak basmadığı çok az yer var. Bazı yerlerde doğa o kadar güçlü ki ona karşı koyamıyoruz. Peki doğa, bu kadar zararın altından ünlü yenilenme gücü ile kalkabilir mi? İşte insanlık tarafından terk edildikten sonra doğanın kendini yenilemesi ile hayat bulan beş yer…

Pripyat (Ukrayna)

Doğanın Kendini Yenilemesi ile Hayat Bulan 5 Yer
Doğa ile hayat bulmuş 5 yer: Pripyat

Fotoğraf: Wendelin_Jacober

Bu listede olmazsa olmaz diyeceğimiz bölgelerden biri şüphesiz ki Pripyat. İnsanlığın yarattığı en büyük doğa yıkımlarından biri olan nükleer santral patlamasından sonra öldürücü radyasyon ile baş başa kalan doğa, bu zorlu savaşta galip gelmiş gibi duruyor. Şu an turistik seyahatler dışında hiçbir insanın yaşamadığı bölge, her yanıyla yeşil ile dolup taşmış durumda. 

Çernobil Nükleer Santrali ve yakınındaki Pripyat şehrinde betonlardan çiçekler fışkırıyor, terk edilmiş arabalar bitkilere yuva oluyor. Pripyat’ta hayvan yaşamı da bir hayli gelişmiş durumda. Kazanın yaşandığı 1986 yılında insan nüfusu sebebiyle kendine yaşam alanı bulamayan ayı, tilki, kurt, geyik gibi pek çok yabani hayvan Pripyat’ı mesken edindi. 

Uzmanlara göre radyoaktif kirlenmeye maruz kalmış toprak ve suya rağmen bitkiler, radyasyon ile mücadele etmenin bir yolunu bulmuş olabilir. Bu durum bir kere daha bize doğanın evrimleşme ve yenilenme gücünü kanıtlıyor. 

Kapalı Maraş (KKTC)

Doğanın Kendini Yenilemesi ile Hayat Bulan 5 Yer
Doğa ile hayat bulmuş 5 yer: Kapalı Maraş

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Bu sefer çok uzaklara gitmeyeceğiz. Yakından tanıdığımız kardeş ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Kapalı Maraş, oldukça çalkantılı bir hikayeye sahip. 

Önceleri Kıbrıslı Rumlara ait olan Kapalı Maraş, 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Harekatı sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri yönetimine geçti. Savaş sonrası belirlenen Yeşil Hat adlı sınırın hemen kuzeyinde yer alan Kapalı Maraş, girilmesi yasak askeri bölge olarak belirlendi. 1990 yılında KKTC askeri kuvvetlerine teslim edilen bölge, bir süre boyunca Birleşmiş Millet Barış Gücü’ne de ev sahipliği yaptı. 

Savaş sonrası sürekli olarak çalkantılı politikalar sebebiyle sivil yerleşiminin tamamen yasaklı olduğu bölge, 2020 yılında yapılan çalışmalarla birlikte yeniden kullanıma açıldı. 

Özellikle eşsiz sahilleri, beş yıldızlı otelleri ve Kıbrıs’ın ünlü kumarhaneleri ile Avrupalı turistlerin bir hayli ilgisini çeken sahil kasabası, savaş dönemine kadar Akdeniz’in bir numaralı tatil mekanıydı. 

2019 yılında habercilerin açılışa özel tanıtım amacıyla şehre alınmasıyla doğanın gücü bir kere daha gözler önüne serildi. Kapalı Maraş, açılıp yeniden düzenlendiği tarihe kadar sanki tarihte donmuş gibi 70’lerin havasını andıran, her yanı otlar ve ağaçlar ile kaplanmış bir hayalet şehirdi. 

Okunoshima Zehirli Gaz Fabrikası (Japonya)

Doğanın Kendini Yenilemesi ile Hayat Bulan 5 Yer
Doğa ile hayat bulmuş 5 yer: Okunoshima Adası

Fotoğraf: Addy Cameron-Huff

Hiroşima yakınında bulunan küçük bir ada olan Okunoshima, İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılmak üzere kimyasal silah üretimi yapan bir fabrikaya ev sahipliği yaptı. Şehre atılan atom bombasının Japonya Hükümeti’ni savaştan çekilmeye zorlaması sonrası ada tamamen terk edildi. 

Böylesine tehlikeli fabrikaların sıkça bulaşı engellemek amacıyla doğal karantina ortamına sahip adalara kurulduğu görülür. Bu fabrikanın ve adanın en ilginç yanı ise terk edildikten sonra test amacıyla kullanılan tavşanlara ev sahipliği yapması. Hızlı üremeleriyle ünlü olan tavşanlar, ada çevresinde büyük bir popülasyona ulaşmış durumda. Şu an adaya insanlı seferler düzenleniyor, bir zamanlar zalim testler için kullanılan tavşanların soyundan gelen sevimli minik yaratıklar ise turistlerin gözdesi konumunda. 

Valle Dei Mulini (İtalya)

Doğanın Kendini Yenilemesi ile Hayat Bulan 5 Yer
Doğa ile hayat bulmuş 5 yer: Valle Dei Mulini

Fotoğraf: Wikimedia Commons

M.S. 900’lerin başında inşa edilen Valle Dei Mulini, neredeyse bir milenyum boyunca İtalya’nın en ünlü hamur işi üretim merkezlerinden biriydi. Terk edildiği 1866 yılına kadar harıl harıl çalışan bu küçük fabrika, Avrupa’nın neredeyse her bölgesine hamur ithal ediyordu. 

Fakat yapıldığı yer olan Mills Vadisi, yakınında fazla yerleşim yeri olmayan, insan elinin pek değmediği bir bölgeydi. Binanın terk edilmesinden kısa bir süre sonra bölgede doğanın hükmü sürmeye başladı. 

Şu an yıkık dökük eski bir harabeye benzeyen yapının neredeyse her yeri sarmaşıklar, yosunlar ve ağaçlar ile kaplanmış durumda. Indiana Jones filmlerinden fırlamış gibi duran yapı, zamanla eşsiz fotoğraflar için turistlerin odak noktası haline geldi. 

Houtouwan (Çin)

Doğanın Kendini Yenilemesi ile Hayat Bulan 5 Yer
Doğa ile hayat bulmuş 5 yer: Houtouwan

Fotoğraf: Nuno-Luciano

Belki de listemizin en ilgi çekici bölgelerinden birine geldik. Shengshan Adası’nın sahil kısmında bulunan Houtouwan adlı minik balıkçı kasabası, 1990’larda yaşam şartlarının düşmesi sebebiyle terk edildi. Yaklaşık 2 bin köy sakini, yetersiz eğitim imkanları ve yiyecek sıkıntısı sebebiyle göç etmek zorunda kaldı

Listemizdeki diğer bölgelere göre çok daha erken bir tarihte terk edilmesine rağmen doğanın total bir dominasyon uyguladığı köydeki evler neredeyse tamamen sarmaşık ve yosun ile kaplanmış durumda. Uzaktan bakıldığı zaman tamamen yeşil görünen evler, garip dikdörtgen biçiminde kayalar bile sanılabilir. Şangay’a yalnızca 65 kilometre uzaklıkta olan bölge, birçok turisti kendisine çekiyor. 

Kapak Fotoğrafı: William