Mutlaka Görülmesi Gereken Antik Kentler

Mutlaka Görülmesi Gereken Antik Kentler

Güncelleme Tarihi: 8 Nisan 2021

Eminim birçoğumuz 18-19. yüzyıllarda yaşayan kaşiflerin hayatını merak etmiştir. Jules Verne kitaplarında bir kaşifin maceralarını okumak, durağan şehir hayatında yaşayan biz modern insanların geçmişe yönelik hislerini kabartmıştır. Indiana Jones’un antik kentlerde geçen bol aksiyonlu maceralarını izlemek büyük keyif vermiştir. Peki kurgu dünyasında karşımıza çıkan eski uygarlıkların yaşadığı yerler, gerçek dünyamızda nasıl görünüyor? İşte kesinlikle görülmesi gereken antik kentler listemiz…

Eski Sana Şehri – Yemen

Eski Sana Şehri Yemen

Fotoğraf: Twiga Swala

Yemen’de bulunan Eski Sana Şehri’nin 2500 yıldan daha uzun süredir var olduğu düşünülüyor. Sokaklarında gezerken kadim Orta Doğu halklarının yaşantısını iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Antik şehrin büyük bir bölümünün korunması ve restorasyon çalışmalarının başarısı sebebiyle gezecek çok fazla bölgesi bulunuyor. Evlerin birçoğu “rammed earth” (sıkıştırılmış toprak) denen teknikle yapılmış. Şehir, 2500 yıl boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığı için neredeyse her sokak dönemecinden bir tarih fışkırıyor. 

Machu Picchu – Peru

Machu Picchu Peru

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Machu Picchu Antik Kenti, Güney Peru’da bulunuyor. Machu Picchu, antik şehirler arasında en ünlülerinden biri. Keşfedilme hikayesi de bir hayli ilginç. Rivayete göre profesör Hiram Bingham, İnkaların başkenti Cuzco’dan ayrıldığı sırada karşılaştığı bir yerli, 50 cent karşılığında ona başka bir İnka şehrini gösterebileceğini söylüyor. Yerliye ücreti ödeyen profesör, Machu Picchu’yu gördüğünde dehşete düşüyor. Herhalde 50 cent karşılığında yapılabilecek en iyi alışverişi yapmış. 

İnka Uygarlığı tarafından 15. yüzyılda inşa edilen antik kent, 2400 metre rakımdaki bir dağın eteklerinde yer alıyor. İnşa edildiği bölgenin harika manzarası resmen gözlerimizin pasını siliyor. Fakat şehrin inşa edildiği bölge sebebiyle ulaşım bir hayli zor.  Turizm şirketleri, maceracı insanlara bir deneyim sunmak amacıyla antik kente giden, 4 gün süren bir tırmanış sunuyor. 

Tikal Harabeleri – Guatemala

görülmesi gereken antik kentler - Tikal Harabeleri Guatemala

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Antik Maya Medeniyeti şehri olan Tikal’ın M.S 1. yüzyılda inşa edilmeye başlandığı düşünülüyor. Aynı Machu Picchu gibi dağ eteklerine kurulan antik kentin birçok bölümü korunmuş durumda. Tamamının 60 km çapa sahip olduğu düşünülen şehrin büyük bir bölümü daha ortaya çıkarılamadı. Muhteşem manzarasının yanında, kurulduğu bölgenin ekolojik ve biyolojik çeşitliliği olağanüstü. Yanınıza kahverengi bir fötr şapka ve kırbaç alırsanız, muhteşem doğa sesleri içerisinde piramitlere tırmanırken kendinizi 19.yüzyıl kaşifleri gibi hissedebilirsiniz. Benzeri Machu Picchu’ya kıyasla Tikal Harabelerini ziyaret etmek ekonomik açıdan da fazlasıyla uygun.

Kaliasa Tapınağı – Hindistan

Kaliasa Tapınağı Hindistan

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Kaliasa Tapınağı, Hindistan’da bulunan Ellora Mağaraları’nın bir parçası. Bu mağaralarda 34 kaya manastırı bulunmakta. Tapınağın  M.S 8. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Yapımı 30 yıl süren tapınak için 200 bin ton taş çıkarılmış. Devasa tapınağın inşasında sadece keski ve çekiç kullanılarak taşlar yontulmuş. Ayrıca tapınak dünyanın en büyük monolitiği olmasıyla da bilinir. İçerisinde birçok duvar işlemesi ve heykel bulunduran tapınak, ziyaretçilerine mimarisiyle olağanüstü bir deneyim sunuyor. Kesinlikle insan emeğinin en uç noktalarından olan bu tapınak, görülmesi gereken antik kentler denildiğinde ilk akla gelenlerden olmayı başarıyor. 

Palmira Şehri – Suriye

Palmyra Antik Kenti Suriye

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Antik şehirler dediğimizde Roma şehirlerine değinmeden olmaz. Antik Roma’nın yegane şehirlerinden olan Palmira, M.Ö 3. yüzyılda inşa edilmiş. Yunan kültürünün etkisini rahatlıkla görebildiğimiz bu kent, sanki Efes Harabeleri’nin çölde bulunan hali. Şehir, Tarihi İpek Yolu’nun üstünde bulunduğu için birçok kültürün yansımalarını görebiliyoruz. Özellikle yakın zamana kadar dünyada amfi tiyatrosu en iyi korunan antik şehirlerden olma unvanını taşıyordu. Efes’i sevdiyseniz Palmira’yı mutlaka görmelisiniz. Yine restorasyon çalışmaları sayesinde antik kentin büyük bir bölümü başarıyla korunmuştu. 2015 yılında terör örgütü IŞİD tarafından şehre büyük zarar verildi. Şehrin %20 ila %30’unun zarar gördüğü düşünülüyor. Günümüzde restorasyon ve kurtarma çalışmaları devam etmekte.