Anadolu’nun Kültürel Mirası: Hışvahan

Anadolu’nun Kültürel Mirası: Hışvahan

Gaziantep, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, geçmişten bugüne geniş kültürel zenginliğe sahip bir şehir. Böyle şehirlerin merkezine kurulan ilk yaşam alanları, toplumların kazandıkları kültürel doku ve birikimlerini yansıtan en önemli mekanlar oluyor. 1568 yıllarında bölgede yer alan ilk han olarak bilinen Hışvahan da onlardan birisi… 

Hazırsanız Anadolu’nun Kültürel Mirası Hışvahan yolculuğumuz başlıyor!

Hışvahan’ın Tarihteki Yeri ve Önemi

Anadolu’nun Kültürel Mirası: Hışvahan

Hışvahan, adını Pamuk kozası anlamına gelen “Hışva” sözcüğünden alıyor. Tarihe baktığımızda bu yapının ilk yapıldığı yıllarda pamuk ticareti için ve kervan yolu güzergahından geçen yolcuların misafir edildiği bir yolcu hanı olarak kullanıldığını görüyoruz. Ayrıca Hışvahan, Gaziantep Şer’î Mahkeme Sicilleri’nde ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde “Paşa Hanı” ve “Lala Mustafa Paşa Hanı” olarak da geçiyor. 

Tarihi yapı, Gaziantep Kalesi’nin hemen altında yer alıyor. Han 1563-1568 yılları arasında külliyeyi oluşturan diğer yapılarla birlikte Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış. Şehirde yer alan 17 hanın en eskisi olan Hışvahan mimari açıdan oldukça önemli bir yere sahip. Böyle bir kültürel miras, kente özgü kültürel değerleri bünyesinde barındırması ve inşa edildiği dönemin özelliklerini gösteriyor olması sayesinde kente aidiyet hissi uyandıran simge bir yapı olma özelliği gösteriyor. 

Gaziantep çok yönlü bir şehir… Bu şehirde bakır işlemeciliğinden ahşap oymaya, yemenilerden yöreye özgü olan kutnu kumaşına ve Gaziantepli kadınların el işçiliğiyle yaptıkları ‘Antep işi’ adı verilen örtülere kadar birden fazla değerli iş yapılıyor. Böyle bir kültürel birikim; var olan kültürün yaşatılması ve gelecek kuşaklara tanıtılması hedefi ile birleşerek Hışvahan’ın kimliğini oluşturuyor. 

Han, çok uzun zaman atıl kalmış ve sonrasında harika bir projeyle yeniden hayat bulmuş. Özgün işlevinde avlu, odacıklar, ahır ve ticari alan olarak kullanılan bölümler yeni işlevinde sırasıyla sosyal alan, konaklama birimleri, restoran ve mağaza olarak kullanılıyor. 

Hışvahan’da Neler Yapılır?

Hışvahan, restorasyon çalışmalarından sonra oldukça yaşayan bir forma dönüştü. Bu yeni haliyle birlikte yapıyı gelin daha da yakından tanıyalım.

Sosyal Alanlar (İç Avlu ve Revaklar)

Anadolu’nun Kültürel Mirası: Hışvahan

Restorasyondan sonra hanın avlusu ve yapının doğu cephesinde bulunan revaklar yeniden hayat buldu. Anadolu’nun kültürel mirası olan Hışvahan’daki revaklar, geçmişte de sosyalleşme alanı olarak kullanılmış, bu nedenle bu gelenek de bozulmadan devam ettirildi. Alanda kullanılan metal kafeslerin tasarımında Roma dönemine ait antik Zeugma şehri kalıntılarında ve mozaiklerde yer alan doku ile desenlerin tercih edildiği görülüyor. Hanın farklı alanlarında yer alan bakır sehpalar, puflar ve sedef kaplı sehpalar bölgenin yerel ustaları tarafından üretildi.

Restoran

Anadolu’nun Kültürel Mirası: Hışvahan

Geçmişte farklı bir işleve sahip olan alan; bugün otelde konaklayan misafirlere ve hana gelen misafirlere restoran hizmeti veriyor. Hanın bir kısmında Selçuklu ile Osmanlı mimarisinde simge haline gelmiş desenlerin kullanıldığı tasarım mobilyalar/ekipmanlar ve orta alanlarda da farklı mobilyalar yer alıyor. Hak ettiği değeri gören Antep’in en meşhur hanı ve Anadolu’nun kültürel mirası olan Hışvahan’ın oldukça etkileyici bir mekana dönüştüğünü söyleyebiliriz.

Odacıklar-Konaklama Birimi

Anadolu’nun Kültürel Mirası: Hışvahan

Hışvahan’ın genelinde uygulanan yüzey tasarımları, odalarda farklı biçimlerde kullanılmış ve birden fazla bölümde yer almış. Ayrıca konaklama birimlerinde özellikle bakır malzemesinin kullanımı ve geleneksel sedef işçiliğine yer verilmesi tasarım açısından oldukça dikkat çekici olmuş.

Yöreye özgü tekstil malzemesi olan kutnu kumaşı ise yatak başı kaplaması, yatak tekstilleri gibi farklı biçim ve işlevlerde kullanılmış. Bu odalarda konaklamak, adeta tarihte yolculuk yapıyormuş hissi yaşamanız için yeterli. 

Susamhane (Hamam Müzesi ve Restoran) 

Anadolu’nun Kültürel Mirası: Hışvahan

Kaynaklarda geçen bilgilere göre Susamhane bir süre ilk işlevi olan imaret olarak çalışıyordu. İmaret; Osmanlı Devleti zamanında yoksullara yardım amacıyla oluşturulan bir hayır kurumu. Susamhane ilk dönemlerinde şehir dışından gelen yolculara, yoksullara yiyecek, giyecek ve sağlık desteği hizmeti vermiş daha sonra sadece yiyecek hizmeti vererek faaliyetini sürdürmüş. Geçmişten günümüze oldukça yıpranmış olarak gelen bu bölümde restorasyon yapılırken kurtarılabilecek olan parçalar ile alanlar seçilmiş ve temizlenerek korunmuş. 

Şimdilerde Susamhane, restoran olarak kullanımının yanında kalabalık etkinliklerin yapılabileceği bir alan olarak yer alıyor.

Anadolu’nun kültürel mirası olan Hışvahan’ı görülmesi gereken yerler listenize ekleyebilirsiniz.

Fotoğraflar: @hsvhn