22 Mart Dünya Su Günü | Su Ayak İzi Nedir?

22 Mart Dünya Su Günü | Su Ayak İzi Nedir?

Güncelleme Tarihi: 19 Eylül 2022

İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve hatta mikroorganizmalar için yaşamın kaynağını tek bir ortak paydada toplamak istesek muhtemelen aklımıza hemen su gelecektir. Var olduğu her yeri yaşamın mucizesiyle buluşturan, biyoçeşitlilik ve verimlilik konusunda gezegenimizdeki rakipsiz bir kaynaktan söz ediyoruz. Ancak Dünya’yı paylaştığımız komşularımızla birlikte bu denli ihtiyaç duyduğumuz bu madde, giderek tükeniyor. Susuzluk tehlikesi her geçen gün daha yakın ve çok daha gerçek bir hal alıyor. Pek çoklarına göre önümüzdeki yüzyılın en önemli gündem maddesi su sorunu olacak ve bu durumu değiştirmek için kolektif bir şekilde hızla harekete geçmemiz şart.

Su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusundaki önemli problemin farkında olan bilim insanları, 22 Mart tarihini uluslararası çapta Dünya Su Günü olarak ilan etmiş. İlk olarak 1993 yılında BM Çevre ve Kalkınma Konferansı sırasında dile getirilen Dünya Su Günü, o tarihten bu yana su kıtlığı problemine ve temiz suya erişim sorunlarına dikkat çekmek amacıyla kutlanıyor.

O halde gelin, 22 Mart Dünya Su Günü’nde biz de yaklaşan susuzluk krizini derinlemesine inceleyelim ve su tüketimini dengelemek konusunda anahtar rol oynayan Su Ayak İzi kavramına yakından bakalım…

Yaklaşan Tehlike: Su Kıtlığı

22 Mart Dünya Su Günü | Su Ayak İzi Nedir?

Su kıtlığı ya da su sorunu… Adına ne derseniz deyin bu tehlikenin, 21. yüzyılın en büyük problemlerinden biri olacağına artık kesin gözüyle bakılıyor. BM başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş, yaklaşan su sorunu ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Ancak söz konusu tehdidin ciddiyetini anlamak adına öncelikle bilimsel araştırmalarla ortaya konmuş rakamlara bakmakta fayda var.

UNICEF, BM, WWF gibi pek çok önemli kuruluş tarafından yapılan araştırmalara göre su kıtlığıyla ilgili elde edilen somut veriler şu şekilde sıralanıyor:

  • Dünya üzerindeki su kullanımlarının %72’si tarım faaliyetlerinde, %16’sı kamu servisleri ve ev içi tüketimde, %12’si ise çeşitli üretim sektörlerinde gerçekleşiyor.
  • Dünya nüfusunun neredeyse üçte ikisi (yaklaşık dört milyar kişi), her yıl en az bir ay süreyle su kıtlığı sorunu yaşıyor.
  • Halihazırda yaklaşık iki milyar kişi, su arzının yeterli olmadığı ülkelerde veya coğrafyalarda yaşıyor.
  • Global Water Institute tarafından yapılan araştırmaya göre 2030 yılına geldiğimizde yaklaşık 700 milyon insan su kıtlığı nedeniyle göç etmek zorunda kalabilir.
  • Yapılan araştırmalara göre 2040 yılına ulaştığımızda her dört çocuktan birinin yüksek derecede su kıtlığı yaşayan bölgelerde yaşayacağı öngörülüyor.

Su Kıtlığının Nedenleri

22 Mart Dünya Su Günü | Su Ayak İzi Nedir?

Halihazırda elimizde mevcut olan veriler ve uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanan projeksiyonlar, en önemli doğal kaynaklarımızdan biri olan su tüketimi konusunda hızla harekete geçmemiz gerektiğini açıkça gösteriyor. Ancak sorunun çözümüne ulaşabilmek için öncelikle problemin nedenlerini tespit edebilmek ve bu nedenleri ortadan kaldırmaya odaklanmak gerekli.

WWF tarafından yapılan araştırmaya göre su kıtlığının nedenleri dört ana başlıkta toplanıyor:

Su Kirliliği

Gezegenimiz, aslında su kaynağı açısından son derece cömert. Dünyanın yaklaşık yüzde 71’i sularla kaplı ve pek çok farklı türde su kaynağına sahibiz. Ancak mevcut tüketim alışkanlıklarımız, bu su kaynaklarının hızla tükenmesine ya da kullanılamaz hale gelmesine neden oluyor. Yakın gelecekte bizleri bekleyen su kıtlığının en önemli nedenlerinden biri olarak gösterilen su kirliliği, özellikle tarımsal faaliyetler sonucunda ortaya çıkan pestisitler ve endüstriyel bölgelerdeki atıklardan kaynaklanıyor. Zehirli ve kimyasal atıkların çeşitli yollarla yer altı sularına karışması, elimizdeki mevcut kaynakların hızla azalmasına neden olduğu için son derece tehlikeli.

Tarım Faaliyetleri

Tarım, su kullanımı konusunda %70 gibi bir oranla açık ara lider konumda. Ancak ne yazık ki tarım faaliyetleri sırasında tüketilen suyun verimli kullanılamıyor olması, su kıtlığına neden olan faktörler arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre tarımda kullanılan tatlı suyun yaklaşık %60’ı israf ediliyor.

Nüfus Artışı

Sınırsız olmayan bir kaynak söz konusu olduğunda tüketim hızla arttıkça kıtlığın ortaya çıkması kaçınılmaz bir hal alacaktır. Susuzluk sorununun ortaya çıkmasındaki en önemli sebeplerden biri de tabii ki dünya nüfusunun son yüzyılda hızla artış gösteriyor olması. Son 50 yıllık süreçte dünya nüfusunun iki katına çıkmış olması, yaklaşan su kıtlığının temel nedenleri arasında.

İklim Değişikliği

İklim değişikliği ya da küresel ısıtma, çevresel problemlerin neredeyse hepsinin kaynağında yer aldığı gibi su kıtlığının da merkezinde. Sera gazı ve karbon salımlarının hızla artması, gezegenimizdeki su kaynaklarının maruz kaldığı iklimsel koşulların bozulmasını da beraberinde getiriyor. Sıklığı artan sel felaketleri ya da kuraklık sorunu gibi sonuçları doğuran bu süreç, global anlamdaki su sorununu da direkt olarak etkiliyor. Dünya’da yer alan su havzalarının iklim değişikliği nedeniyle yaşanan dengesizliklerden etkilenmesi, bazı bölgelerde büyük su kıtlıklarına bazı bölgelerde ise biriken kütleler nedeniyle su baskınlarına neden oluyor.

Su Ayak İzi Nedir?

22 Mart Dünya Su Günü | Su Ayak İzi Nedir?

Karbon ayak izi kavramından da çok iyi bildiğimiz üzere insanların gündelik yaşamları veya üretim faaliyetleri esnasında çevrede bıraktığı olumsuz etkiler “Ayak İzi” kavramıyla ifade ediliyor. En önemli doğal kaynaklarımızdan biri olan su konusundaki tüketim alışkanlıklarımızın sonuçlarını tanımlamak içinse Su Ayak İzi terimi kullanılıyor.

Bir insanın su ayak izi olabileceği gibi herhangi bir ürünün de su ayak izi olabiliyor. Herhangi bir malın veya hizmetin üretiminde harcanan su, çeşitli matematik işlemlerine tabi tutulup o ürünün su kullanımına dair bir su ayak izi hesaplaması yapılıyor.

Su ayak izi, su kullanım türlerine göre üç farklı başlıkta ele alınıyor:

Mavi Su Ayak İzi: Herhangi bir üretim faaliyeti sırasında kullanılan tatlı su miktarını ifade eder. Bu kavrama yüzey ve yer altı sularının tamamı dahildir. 

Yeşil Su Ayak İzi: Üretim aşamaları sırasında kullanılan yağmur suyu miktarını ifade eder.

Gri Su Ayak İzi: Üretim süreçlerinin yol açtığı su kirliliğinin miktarını belirler. Herhangi bir faaliyet sırasında tatlı su kaynaklarının ne kadar kirletildiği Gri Su Ayak izi kavramıyla tanımlanır.

Üretim süreçlerinde gerçekleştirilen su tüketimin yanında bireysel su ayak izi hesaplama için de çeşitli matematik işlemleri uygulanıyor. Çevre kuruluşlarının hazırladığı su ayak izi hesaplama robotları, evsel kullanımda ne kadar su tükettiğinizi ve doğaya bu anlamda nasıl bir etki bıraktığınızı görebilmenizi sağlıyor.

TEMA vakfının araştırmasına göre ülkemizde içme ve kullanma amacıyla günlük tüketilen su miktarı 216 lt, mal ve hizmetler aracılığıyla tüketilen günlük su miktarı ise 5.416 lt’dir.

Su Ayak İzi Nasıl Azaltılır?

22 Mart Dünya Su Günü | Su Ayak İzi Nedir?

Su tüketimi, çok geniş kapsamlı ele alınması gereken bir konu. Uluslararası kuruluşların ortaya koyduğu rakamlardan da anlaşılacağı üzere ev içi su kullanımında tasarruf sağlamak, aslında su kıtlığı sorunuyla baş edebilmek için yeterli değil. Tarım veya tekstil gibi su tüketiminde lider olan sektörlerdeki üretim faaliyetlerimizde küresel çapta değişikliklere gitmemiz, gezegenimizin doğal kaynaklarını kullanırken sürdürülebilir yöntemlere yönelmemiz gerekiyor. Ancak yine de evimizde alacağımız basit önlemler ve tüketim alışkanlıklarımızda yapacağımız ufak değişiklikler, su ayak izimizi azaltmak için önemli farklar yaratabilir.

Eğer siz de gündelik yaşamınızda su tüketiminizi azaltmak, bireysel su ayak izinizi mümkün olduğunda düşürmek istiyorsanız aşağıdaki önerilerimizi uygulayabilirsiniz:

  • Diş fırçalarken ya da ellerinizi yıkarken suyu kullanmadığınız anlarda musluğu kapatmaya özen gösterebilirsiniz.
  • Su tasarrufu sağlayan sifonları tercih edebilirsiniz.
  • Duş alma rutinlerinizi yeniden düzenleyebilir ve suyu kullanmadığınız anlarda kapatabilirsiniz.
  • Kıyafetlerinizi biriktirerek yıkamayı tercih edebilirsiniz.
  • Evinizdeki sızdırma yapan muslukları vakit kaybetmeden onarmaya özen gösterebilirsiniz.
  • Bahçe/bitki sulama ya da tuvalet temizliği gibi işlerinizde gri sulardan ya da yağmur suyundan faydalanabilirsiniz.
  • Evinizdeki musluklarda tasarruf sağlayan perlatör aparatını kullanabilirsiniz.
  • Kıyafet alışverişlerinizi gözden geçirmeyi düşünebilirsiniz. Tekstil sektörü, en yüksek su kullanımına sahip alanlardan bir tanesi.
  • Et tüketiminizi azaltmaya çalışabilirsiniz. Hayvancılık faaliyetleri de su tüketiminde en üst sıralarda yer alıyor.
  • Satın aldığınız her ürün için doğa dostu seçenekleri tercih etmeye çalışabilirsiniz.
  • Şeker tüketiminizi azaltabilirsiniz. Şeker pancarı yetiştirilmesi de su tüketimi konusunda önemli bir paya sahip.