Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023
Okulların uzaktan eğitim ile açılmasının üzerinden bir ay geçti. Yüz yüze eğitim ilkokul 1. sınıflar ve destekleme kursları için seyreltilmiş şekilde başladı. Öğrenciler iki gruba ayrıldı. Sınıfın yarısı iki gün maske ve dezenfektanlarıyla okula gidiyor, bir gün temizlik yapılıyor; diğer iki gün sınıfın diğer yarısı okula gidiyor. Öğretmenler fiziki mesafe, maske ve hijyen konusunda öğrencileri sürekli kontrol ediyor.
Ara sınıflar için yüz yüze eğitimin ne zaman başlayacağı henüz netleşmedi. Öğrenciler hala EBA ve diğer iletişim kanalları ile derslerini ve öğretmenlerini takip ediyor.
Öğrenciler konuları EBA TV üzerinden takip ederken bir yandan da online olarak kendi okul öğretmenleri ile ders yapıyor.
Hem veli hem öğretmen olarak uzaktan eğitimin zorluklarını biliyorum. Alışık olduğumuz eğitim sisteminden çok farklı bir sistemle karşı karşıyayız. Öğrenciler okula gitmediği için günü planlayamıyor ya da tatil gibi algılayabiliyor. EBA’daki dersleri tekrar izleme şansı olduğu için dersi erteleyebiliyor. Online eğitimde bazen bağlantı sorunu olabiliyor, öğretmen ya da öğrencinin sesi kesilebiliyor. Bir evde birden fazla öğrenci varsa ya da anne baba öğretmen ise dersler çakıştığında tablet, bilgisayar ya da telefonu kimin kullanacağı konusunda sorun yaşanabiliyor. Özellikle küçük yaş grubu sınıflarında öğrencilerin kendi aralarında konuşmaları, öğretmenin sesiyle kendi seslerinin karışmasına neden olabiliyor. Ders programı değiştiğinde öğrenciler ders saatine uyum sağlayamayabiliyor. Bazı okullarda bir derse yüz öğrenci katılırken bazı okullarda bir derse bir öğrenci katılabiliyor. Özellikle yabancı uyruklu öğrencilerimiz Türkçeyi de tam öğrenemedikleri için dersi anlamada daha çok zorluk çekiyor.
Saydığım aksaklıklara rağmen böyle bir dönemde eğitimin aksamaması için herkes elinden geleni yapıyor. Sürekli evde ekran başında ders yapmak çoğumuzun tercih ettiği bir durum değil. Hepimiz okulda ders yapmayı çok özledik ancak şu an içinde bulunduğumuz durumu kabul edip elimizdeki imkanları kullanmak işimizi kolaylaştırır.
Uzaktan eğitimi nasıl daha etkili kılabiliriz? Önce öğrenci açısından bakalım:
*EBA TV ya da online derste anlatılacak konuyla ilgili önceden bilgi edinebiliriz. Ders anlatılırken konuya tamamen yabancı olmamak her zaman avantaj sağlar.
*Mutlaka planlı ve saatli çalışmalıyız. Hangi saatte ders işlenecek hangi saatte ödev yapılacak hangi saatte başka aktiviteler yapılacak belli olmalı.
*Erken kalkmalıyız. Okula gider gibi kalkıp pijamalardan kurtulup kahvaltı yapmalıyız. Masa başında çalışmalıyız.
*Online ders yapılırken anlaşılmayan yeri mutlaka öğretmene sormalı, EBA’dan takip ediyorsak konuyu tekrar tekrar izlemeli, dinlemeliyiz.
*Kendimizi tanımalı, öğrenme tarzımızı geliştirmeliyiz. Okuyarak mı, dinleyerek mi, yazarak mı; nasıl daha iyi anlıyorsak çalışmalarımızda o yöntemi kullanmalıyız.
*Öğretmenin yaptığı online dersleri kaçırmamalı, verilen ödevleri zamanında yapmalıyız.
Veli açısından bakacak olursak:
*Öncelikle sabırlı ve anlayışlı olmalıyız. Öğrencilerin uzaktan eğitim görmesi, okula gitmemesi, sürekli evde olmaları bizim işlerimizi aksatabilir. Stresimizi çocuğa yansıtmamalıyız.
*Öğrencinin okulda kendi sınıfı, sırası ve masası var. Evde de çocuğun derse adapte olabilmesi için uygun ortam hazırlamalıyız.
*Planlı ve disiplinli olmalıyız. Çocukların yatma ve kalkma saati olmalı, kahvaltı ve yemekleri düzenli hazırlanmalı.
*Çocuklarla çatışmamaya özen göstermeliyiz. Sürekli evde olduğumuz için ev kalabalık olabilir. Kardeşler arasında anlaşmazlıklar, tartışmalar yaşanabilir. Onları dinlemeli ve bağırmadan iletişim kurmalıyız.
*Derslerini takip etmek ve ödevlerini kontrol etmek isteyebilirsiniz ama bunu çocuğun üzerinde baskı kurmadan yapmalısınız.
*Ders saatleri dışında çocuklarınızla oyun oynamak, sohbet etmek, birlikte yemek yapmak aranızdaki bağı güçlendirir.
*Çocukları ne kardeşi, ne arkadaşı, ne de tanıdıklarıyla asla kıyaslamamalıyız. Her insan tek ve biriciktir. Kimse kimseye benzemek zorunda değildir. Herkesin öğrenme şekli ve hızı farklıdır.
*Evde olmak çocukların suçu değil. “Okullar açılsın da artık evden gidin.” gibi cümleler çocuğun suçluluk duymasına neden olabilir.
*Bu dönemde çocuğun hem öğretmeni hem ebeveyni hem de arkadaşısınız. Çocukların bu dönemi en az hasarla atlatması size bağlı. Çünkü gün içinde en çok sizinle muhatap oluyor. Hem veli hem öğretmen olarak velilere ne kadar çok iş düştüğünü çok iyi biliyorum. Birden fazla çocuğunuz varsa, kendi iş yükünüzle birlikte neye, kime yeteceğinizi şaşırmış olabilirsiniz. Hem ev işleri hem dışarıdaki işleriniz ile uğraşmak hem de çocukların evden eğitim görmesi sizi de bunaltmış olabilir. Kendinize zaman ayırmak sevdiğiniz şeyleri yapmak sakinleşmenize yardımcı olur. Sabırlı ve anlayışlı olmak zorundayız. Siz iyi olun ki çocuklarınız da iyi olsun.
