Sürdürülebilirlik ve Lüks İlişkisi

Sürdürülebilirlik ve Lüks İlişkisi

Çevre dostu yaşam veya sürdürülebilirlik duyarlılığı, yaşama dair keyif aldığımız şeylerden feragat etmemizi gerektirir mi? Ya da bir başka deyişle lüks kavramı, sürdürülebilir yaşam pratikleri ile bir araya gelebilir mi? Bu sorulara en çok yanıt aranan alanlardan bir tanesi de tabii ki moda endüstrisi…

Sürdürülebilirlik ve Lüks İlişkisi

Lüks ve sürdürülebilirlik, ilk bakışta birbirlerine uzak kavramlar gibi görünseler de aslında derinlemesine incelendiğinde bu iki kavram birbirlerine paralel şekilde ilerliyor. Değerli ürünler veya deneyimlere işaret eden “lüks tüketim” yaklaşımı, aslında uzun ömürlülüğü de beraberinde getiriyor. Sürdürülebilirlik kavramı tam bu noktada lüks tüketim ile ortak paydada buluşuyor. Satın alınan ürünlerin kısa süre içinde yeniden üretime ihtiyaç doğurmayacak seviyede kaliteli olması, sürdürülebilir modaya hizmet etmiş oluyor.

Öte yandan alışılagelmiş lüks tanımı da hızla değişmekte… Genellikle orta ve üst sosyo-ekonomik kitlelere hitap eden lüks ürünler, günümüzde artık yalnızca ekonomik değeri veya estetik yapısı ile öne çıkmıyor. Artık sürdürülebilirlik, doğaya duyarlılık, sorumlu üretim gibi pek çok kavram da lüks tüketimi tercih eden bireylerin aradıkları değerler arasında. Yaşamın neredeyse her alanında olduğu gibi lüks kavramı da hızla “sürdürülebilir lüks” kavramına doğru dönüşüyor, evrim geçiriyor…

Bu doğrultuda pek çok lüks marka, moda ürünlerini sürdürülebilir yöntemlerle üretmeye başladı. Geri dönüştürülmüş, doğa dostu ham maddeler tercih edilerek hazırlanan tasarımlar, lüks moda ürünleri içerisinde her geçen gün yaygınlaşmaya devam ediyor. Dünyaca ünlü moda etkinlikleri ve kırmızı halı geçitlerinde pek çok ünlü ismin sürdürülebilir tasarımları tercih etmesi de lüks giyim ile sürdürülebilirliğin birlikte anılmasında son derece etkili oldu.

Sürdürülebilir Moda Hareketi: Beymen Promise

Sürdürülebilirlik ve Lüks İlişkisi

Türkiye’nin önde gelen lüks perakende markalarından Beymen, sürdürülebilir moda yaklaşımına dair yol haritasını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Bu alandaki uluslararası standartları takip eden Beymen, halihazırda sürdürülebilir moda konusunda belirleyici olan sertifikalara sahip paydaşlarla iş birliği yapıyor. 

Örneğin; denim üretiminde çok yüksek oranda su ve elektrik tasarrufu sağlayan Jeanologia prosesini uygulayan Beymen, pamuk üretiminde dünyanın en büyük pamuk sürdürülebilirlik programı “Better Cotton Initiative” (BCI) ile su tüketimini azaltıyor. Yünlü kumaşlarda Responsible Wool Standard’ı (RWS) temel şart kabul eden Beymen, okyanusların korunması için toplanan plastik atıkları geri dönüştürerek dolgu malzemesi ya da iplik olarak kullanabilen ham maddeler üreten REPREVE ve Thermolite ile de çalışıyor. 

Öte yandan Lenzing tarafından doğal ham maddelerden elde edilen ve çevreye duyarlı süreçlerle üretilen Tencel ve Ecovero elyafları da üretim süreçlerinde kullanıyor.

Sürdürülebilirlik ve Lüks İlişkisi

Sürdürülebilirlik konusunda adımlarını hızlandıran Beymen şimdi de “Dünyaya Sözümüz Var” başlığıyla yola çıkarak, Beymen Promise çatısı altında “doğaya”, “topluma” ve “çalışanlarına” yönelik taahhütlerini sıraladı ve sürdürülebilir yöntemler çerçevesinde şekillendireceği faaliyetlerini duyurdu.

Beymen Promise kapsamında markanın sürdürülebilir moda vaatleri şu şekilde sıralandı:

  • Beymen Reborn ile ikonik çantaları yeni sahipleri ile buluşturmaya söz veren Beymen, döngüsel moda yaklaşımını bu platforma eklenmesi planlanan Beymen Repair ve Beymen Recycle adımlarıyla sürdürecek.
  • 2024 ilk yarı sonuna kadar Beymen Grubu’nun kullandığı tüm ambalajlar, %100 sürdürülebilir sertifikalı materyallerden üretilecek.
  • Üretimde ve atık yönetiminde kullanılan su miktarını ve karbon ayak izini sürekli şekilde azaltmayı hedefleyen çalışmaları ile Beymen, 2040 itibarıyla sıfır atık ve sıfır emisyon hedefi belirledi.

Tüm bu vaatlerin yanı sıra marka, sürdürülebilirliğe dair çalışmalarının kısa vadeli bir kampanya olmadığının, uzun vadeli bir şekilde bu alandaki çalışmaların genişletileceğinin de sözünü veriyor.

Sürdürülebilir moda alanında önde gelen markaların gerçekleştirdikleri çalışmalar, moda endüstrisinin dönüşümünde hayati bir rol oynayabilir. Özellikle tekstil üretiminde en önemli çevresel etkiye sahip olan su tüketiminin azaltılması, ortak geleceğimizin korunması için çok değerli bir adım.

Beymen Promise kapsamında satışa sunulan, sürdürülebilirliği hedefleyen ürünlerine göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz. 

Sürdürülebilir Moda Kapsamında Geliştirilen İnovasyonlar

Sürdürülebilirlik ve Lüks İlişkisi

Yaşamın her alanında sürdürülebilirliği benimsemeye başladığımız 21. yüzyılda, artık dünyaca ünlü markalar ve bilim insanları pek çok çevre dostu inovasyona imza atıyor.

İşte sürdürülebilir moda alanında gerçekleştirilen inovasyonlar… 

  • Miselyum | Mantar Derisi

Moda endüstrisinde deri kullanımı, uzun yıllardan beri tartışmalı bir konu. Özellikle hayvan hakları savunucuları tarafından bu uygulama çokça eleştiriliyor. Son yıllarda vegan yaşam alışkanlıklarının iyiden iyiye yaygınlaşması ile birlikte vegan deri alanında da önemli gelişmeler yaşandı. Dünyaca ünlü tasarımcı Stella McCartney, Bold Threads isimli şirket tarafından geliştirilen ve Mylo adı verilen miselyum (mantar) bazlı bitkisel deriyi pek çok tasarımında kullandı. McCartney’nin tasarımlarında bu çevre dostu inovasyonu tercih etmesi, lüks moda ürünlerinde sürdürülebilirlik uygulaması örnekleri arasında yer alıyor.

  • 3 Boyutlu Sanal Numuneler 

Moda endüstrisindeki geleneksel yöntemler, hem tasarım hem de üretim süreçlerinde çeşitli atıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte bu konuda da çok daha çevre dostu inovasyonlar ortaya çıktı. 3D teknolojisi kullanılarak hazırlanan sanal numuneler sayesinde artık hem bu ürünlerin üretiminde kullanılan ham maddelerden tasarruf ediliyor hem de kullanılmayan numunelerin atık oluşturmasının önüne geçiliyor.

  • Döngüsel Moda Çalışmaları

Sürdürülebilirliğin anahtar kelimelerinden biri olan “döngüsel” kavramı, moda sektöründe de karşımıza çıkıyor. Temelde bu yaklaşımda; herhangi bir ürünü, çeşitli şekillerde tekrar kullanıma sokmak ve bu sayede yeni ürünler için ortaya çıkacak ihtiyacın önüne geçmek hedefleniyor. Modada geri dönüşüm ve ileri dönüşüm uygulamalarının yanı sıra ikinci el tasarımların tercih edilmesi de iyiden iyiye yaygınlaşmış durumda. Özellikle lüks tüketimde sıklıkla ikinci el ürünler tercih ediliyor. 

Beymen de bir süre önce hayata geçirdiği lüks ikinci el çanta satış platformu Beymen Reborn ile müşterilerinin döngüsel modaya katılımlarını artırmayı hedefliyor. Beymen Reborn’daki lüks ikinci el çantalarla koleksiyonunuzu zenginleştirirken, az kullandığınız veya hiç kullanmadığınız lüks çantalarınızı değerini koruyarak satışa sunup yeniden hayat bulmalarına öncülük edebilirsiniz.

  • Yapay Pamuk

Moda endüstrisinin en çok kullandığı ham maddelerden biri olan pamuğun yetiştirilmesi hem geniş arazi kullanımları gerektiriyor hem de olağanüstü yüksek seviyelerde su tüketimine neden oluyor. Modanın sürdürülebilirliği konusunda adım atan uzmanlar, laboratuvar ortamında hazırlanan ve geleneksel yöntemlere göre çok daha az suya ihtiyaç duyan yapay pamuklar üretti. Yakın gelecekte bu yapay pamukların yaygınlaşması bekleniyor.

  • Doğa Dostu Alternatif Kumaşlar

Giysi üretiminde kullanılan pamuk, polyester, keten gibi konvansiyonel kumaş türlerinin pek çoğu, hem üretim süreçlerinin sebep olduğu atıkları hem de doğada çözünme sorunları nedeniyle ne yazık ki sürdürülebilir değil. Bu doğrultuda bilim insanları; çeşitli bitkiler, meyveler ya da dönüştürülen atıklar ile sürdürülebilir kumaş üretimi gerçekleştiriyor. Deniz yosunlarından okaliptüs ağaçlarına, mangolardan portakallara kadar pek çok farklı organik ürün, günümüzde kumaş üretiminde tercih ediliyor.