Günlük yaşantımızda yapay zekâ teknolojilerinin kullanıldığı alanlar giderek genişlerken her geçen gün üretim miktarını artıran moda sektörü de artık bu alanlardan biri haline geldi. Peki üretim miktarı, karbon ayak izi ile paralel ilerleyen moda sektörünün verdiği zararlar için çözüm yapay zekâ olabilir mi?
Moda Endüstrisi Yapay Zekadan Nasıl Etkileniyor?
Moda endüstrisi, içerisinde birçok farklı alanı barındıran oldukça geniş bir sektör olarak varlığını sürdürüyor. Yapay zekâ teknolojileri ise hızla gelişen bu sektör için her geçen gün daha da önemli bir hale geliyor. Bir kıyafetin tasarlanması, üretilmesi, kumaş seçimleri, ürünün trendlere uygunluğunun tespiti, doğru pazarın ve pazarlama yönteminin bulunması, depolama ve dağıtım süreçleri gibi sıraladıkça çoğalan birden çok alanın yönetilmesi gerekiyor.
Moda endüstrisinin ilk adımı olan tasarım süreci, bütün aşamalar arasında en öznel ve en özel alan olarak karşımıza çıkıyor. Markaların çizgilerini belirledikleri, marka vizyonlarını oluşturdukları bu aşama, tasarımcıların yaratıcılıklarına bağlı olarak gelişen ve çoğunlukla uzun bir hazırlık süreci gerektiren kısım. Tamamen yeteneğe bağlı olduğunu söyleyebileceğimiz tasarım süreci için yapay zekanın kullanılacak olması, sektör tarafından en çok eleştiri alan konuydu. Ancak uygulamaya bakıldığında deneme yanılma sürecini oldukça kısalttığı ve sezon trendlerini ve müşteri beklentilerini daha doğru tespit edebildiği için bugün tasarımcılar için önemli bir kılavuz konumunda.
Üretim aşamasında ise yapay zeka, özellikle hazır giyim sektörü açısından kilit bir rol oynuyor. Oluşturduğu algoritmalar ile üretim sürecini ve miktarını optimize ederek eksik veya fazla üretim yapılmasının önüne geçiyor ve daha verimli bir üretim süreci hazırlıyor.
Tekstil endüstrisi, işçi haklarının ve işçilerin çalışma şartlarının da en çok tartışıldığı sektörlerden biri. Yapay zekâ teknolojilerinin kullanılması ile çalışan açısından tehlikeli olarak adlandırılabilecek işler, kullanılan akıllı robotlar tarafından yapılıyor ve böylece iş kazalarının da önüne geçilmiş olunuyor. Bunun yanında işveren açısından değerlendirildiğinde de daha fazla iş daha kısa süre içerisinde tamamlandığından kaynak kullanımı bakımından tasarruf sağlanmış olunuyor.
Yapay Zekâ ve Sürdürülebilirlik
Tekstil sektörü, sürdürülebilir çözümlerin uygulanmasına en çok ihtiyaç duyulan sektörlerden biri ve bu uygulama için yıllardır çeşitli arayışlar içinde bulunuyor. Sektör içerisinde yapay zekadan faydalanılan alanlar bazen doğrudan bazen ise dolaylı olarak sürdürülebilir çözümler sunuyor.
Yapay zekanın kullanıldığı alanlardan en önemlisi ‘’sanal mağazacılık’’ olarak karşımıza çıkıyor.
Sanal mağazacılık, artırılmış gerçeklik (AR) veya sanal gerçeklik (VR) kullanılarak çevrim içi şekilde alışveriş yapma imkânı sağlıyor. Bunun sonucu olarak karbon ayak izine etkisi yadsınamayacak olan lojistik hizmetlerinin yarattığı etki azaltılmış oluyor. Ayrıca kişiye özel tasarım söz konusu olduğunda bu etki üretim aşamasına da yansıyor.
Benzer bir hizmet olan ‘’akıllı ayna ‘’ uygulaması da yine aynı şekilde müşterinin üretim öncesi alışveriş deneyimi yaşamasını sağlayarak benzer bir sonuç yaratıyor.
Müşterinin tercihlerinin kişiselleştirilmesine yardımcı olan yapay zekâ teknolojileri ile müşterinin renk, kumaş, beden ve bütçe gibi tercihleri yönetiliyor ve hızlı moda markalarının üretim hızı düşürülerek kullanılan kaynakların yönetimi sağlanmış olunuyor. Son olarak ise yaratılan ve kullanımı yaygınlaşan yapay zekâ algoritmaları ile üretimde daha çevre dostu ham madde tercihlerine yöneliniyor, depolama ve nakliye maliyetleri düşürülüyor ve karbon emisyon oranları optimize ediliyor.