İklim Değişikliği Türbülans Sayısını Artırıyor

İklim Değişikliği Türbülans Sayısını Artırıyor

Yeni yapılan bir çalışmaya göre iklim değişikliği sebebiyle uçakların havadaki düşmanlarından biri olan türbülansların sayısı artış gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda uçakların karşılaştığı türbülans sayısının yükselen bir artış eğrisiyle havacılık sektörü için sorun yaratabileceği düşünülüyor.

Öngörülemez Türbülans ve İklim Değişikliği Birbiriyle İlintili

İklim Değişikliği Türbülans Sayısını Artırıyor
Fotoğraf: Unsplash | Ashim D’Silva

Uçakların havadayken karşılaştığı iki tip türbülans bulunuyor. Fırtınalardan kaynaklanan türbülans, radarlar tarafından kolaylıkla tespit edilebiliyor ve uçaklar, rotalarını türbülanstan kaçınacak şekilde çizebiliyor. Ancak açık hava türbülansı olarak adlandırılan türbülans çeşidi, kabin ekibine yolcuları kemerlerini bağlamaları için uyarma şansı vermeyecek kadar öngörülemez ve ani bir şekilde ortaya çıkıyor.

Aslında şimdiye kadar yapılan çalışmalar kapsamında iklim değişikliğinin açık hava türbülansını etkilediği tahmin ediliyordu. Ancak yakın zamanda yapılan yeni çalışma, iklim değişikliği kaynaklı etkilerin şimdiye kadarki en net sonuçlarını ortaya koydu.

Dünyanın en yoğun uçak trafiklerinden birine sahip Kuzey Atlantik’teki rotada tipik bir noktanın yıllık toplam türbülans süresinin 1979’da 17.7 saat iken, 2020 yılında %55 artışla 27,4 saate çıktığı tespit edildi. Orta dereceli türbülansta %37, hafif türbülansta ise %17’lik artışlar gözlemlendi.

Türbülansın artış göstermesinin ana sebebi, iklim değişikliği kaynaklı olarak sıcaklık aralıklarının artması ve rüzgar hızının değişmesi sonucu jet akımlarının bozulması olarak gösteriliyor. Araştırmanın yazarlarından olan atmosfer bilimci Profesör Paul Williams, “Buradan çıkardığım mesaj, bir şeyler yapmamız gerektiğidir. Aksi takdirde gelecekte küresel ısıtma daha da arttıkça uçuşlar daha türbülanslı hale gelecek.” dedi.

Havacılık Sektörü Kendi Kendini Tüketiyor

İklim değişikliğinin havacılık sektörüne bu denli net bir şekilde etki ettiğinin gözlemlenmesi, aslında otoriteler için bir uyanış çağrısı niteliğinde. Çünkü uçmak, başlı başına karbondioksit ve diğer zararlı gazların salımına sebep oluyor. Gelecekte türbülansların artmasıyla birlikte havacılık sektörü de kazalar, rota değişiklikleri ve ertelemeler sonucu maddi hasarlarla karşı karşıya kalabilir. Yani, bir bakıma havacılık sektörü, temiz ulaşıma adım atmayarak kendi kendini tüketir durumda.

Son yıllarda havacılık sektöründe karbonsuzlaştırma çalışmaları başlasa da aktivistler ve uzmanlar, yakın zamanda uçuşların karbon nötr olmasının mümkün olmadığını savunuyor. Konu hakkında yorumlarda bulunan iklim yarıdm kuruluşu Possible’ın kampanyacılarından Alethea Warrington, “Daha fazla uçuş ve daha büyük havaalanları yerine, sık uçuşları vergilendirmeli, havaalanlarının genişlemesine son vermeli ve özel jetleri yasaklamalıyız.” diyor.

Havacılık sektörü, yıllık toplam karbon salımının %2,5’inden tek başına sorumlu. Her geçen yıl toplam yolcu sayısı artış gösterirken uçakla seyahat etmenin masrafı da düşüş gösteriyor. Boeing ve Airbus gibi büyük uçak firmalarının öncülüğünü yaptığı birçok havacılık sektörü firması, son yıllarda hidrojen yakıtlı ve elektrikle çalışan uçaklar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak: Sky News

Kapak Fotoğrafı: Unsplash | Ross Parmly