Hayatı Yaşama Sanatı: Lagom

Hayatı Yaşama Sanatı: Lagom

Danimarka’nın Hygge’inden sonra işte İsveç’ten gelen yepyeni mutluluk terapisi: Lagom! Ne çok fazla ne çok az; lagom, daha azıyla daha iyi yaşama sanatı, hayatın küçük zevklerini takdir etmenin ve kendinize iyi bakmanın ekolojik bir yolu. Yazı keyifle geçirmeniz için bu yaşam felsefesini sizlere sunuyoruz.

Lagom Nedir?

İsveççe’de “lag”, “yasa” anlamına gelir ve Eski İsveççe’de “laguhm”, “yasaya göre” olarak tercüme edilebilir. Bir yaşam felsefesinden daha fazlası olan Lagom, yavaş yaşam trendinin bir parçası olan, ılımlı ve sorumlu gerçek bir İsveç yaşam biçimidir. Mevcut Batı dünyasında, “ya hep ya hiç” ilkesine göre hareket etme eğilimindeyiz. Kağıt üzerindeki mükemmel yaşamlara sahip olmak için kendimizi aşmak istiyoruz. Peki ya sonra? Stresli, bitkin, kıskanç, benmerkezci bireyler haline geliyoruz. 

Lagom ise bunun tam tersini savunur. Bugün bu terim, “ne çok fazla ne de çok az” anlamına gelir ve belki de mutluluğun sırrı budur. İşte, evde, çevre veya sağlıkla olan ilişkimizde, lagom her yerde uygulanabilir. Lagom felsefesi, kişinin çıkarlarından ziyade ortak iyiye öncelik vererek, tüketimin değil, varoluşun basit zevklerine dayanan daha dengeli ve sürdürülebilir bir yaşamın anahtarıdır.

Lagom Felsefesi Nasıl Uygulanır?

Bu ipuçlarıyla daha dengeli bir yaşamın kapılarını açabilirsiniz.

Gezegenimize İyi Bakın

lagom sürdürülebilirlik

Fotoğraf: Noah Buscher 

Her geçen gün kaynakları tükettiğimiz dünyada, kaynakları geri verme misyonumuz bulunuyor. Gezegene saygı duymak; kaynakları sürdürülebilir bir şekilde tüketmek ve sıfır atık hareketini benimsemek anlamına gelir. Plastik tüketimini azaltmak için kalıcı ambalajlar kullanmak, geri dönüşüm “çöplerini” ayırmak, suyu tasarruflu kullanmak, mümkün olduğunca araba yerine bisiklet kullanmak, kullanılmayan ışıkları kapatmak, suyu boşa akıtmamak, yapabileceklerinizden bazıları.

Gardırobunuzu Yenileyin 

Şimdi gardrobunuza “bakım” yapmak ve kıyafetlerinizi dönüştürmek için mükemmel bir zaman. Ayrıca bir dahaki alışverişinizde, hemen eskiyecek üç ucuz pantolon yerine yıllarca dayanan pantolonları tercih edebilirsiniz. Bununla beraber %100 akrilik ve polyester yerine yün, pamuk veya kadife satın alabilirsiniz. Son olarak büyük markaları çevreye duyarlı markalarla, el yapımı ve mümkünse yerli olanlarla değiştirin. Trendlerin belirlediği stili benimsemek yerine, stil siz olun.

Kendinizi Başkalarıyla Karşılaştırmayı Bırakın

Hayatta her şeye sahip olamazsınız ve sizi bu kadar çekici yapan şey “kusurlar”dır. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmanıza ve bu durum yüzünden strese girmenize gerek yok. Şimdiki ana odaklanmak için maddiyattan ayrı bir dünya yaratın. Kendinizle uyum içinde olun. Sahip olmadıklarınızdan çok sahip olduklarınıza odaklanın ve etrafınızı size iyilik yapan insanlarla çevreleyin. 

Yaşamak için Zaman Ayırın

Yavaş yaşama öncelik verin, kendinize zaman ayırın, nefes alın, meditasyon yapın ve hayatı ertelemeyin. Yavaşlık can sıkıntısı demek değildir ve bazen hiçbir şey yapmamanın değerini bilmek önemlidir. Ofisten sonra temiz havada bir saat yürüyüş yapmak, akşam yemeğinizi yavaş yemek, arkadaşlarınızla ve ailenizle uzun sohbetler etmek bu duruma örnek verilebilir. Kendinizi işten ve dijital dünyadan soyutlamayı ihmal etmeyin. 

Ne Yiyorsanız Osunuz 

Lagom beslenme

Fotoğraf: Benjamin Brunner 

Elveda işlenmiş gıdalar, merhaba taze ve yerel ürünler! Ülkemizde üretilen, organik ve mevsimlik yiyecekleri tercih edin. Kendinizi mahrum bırakmak yerine, sağlıklı beslenmeyi sürekli hale getirin ve ara sıra küçük kaçamaklar yapın. 80/20 kuralını benimseyerek ağırlığı işlenmemiş gıdalara verin.