Ekolojide Sosyalist Görüş: Ekososyalizm

Ekolojide Sosyalist Görüş: Ekososyalizm

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2023

Daha önce Derin Ekoloji ve Fizyokrasi gibi ekoloji felsefesine konu olabilecek farklı görüşleri konuşmuştuk. Bugün, belki bugüne kadar sohbet ettiğimiz fikirler arasında en oturaklı olanından bahsedeceğim; ekolojide sosyalist görüş.Yani ekososyalizm.

Ekolojik krizin insan ve doğa arasındaki ilişkilenmeden kaynaklandığı aşikar ve aslında buradan hareketle ekoloji üzerine geliştirilen tüm felsefi önermeler, insan – doğa ilişkisine getirilmiş yorumlar üzerine temellenir. Kimi görüşe göre insan ve doğa birdir. Kimine göre ise doğanın kurtuluşu, üzerindeki insan etkisinin tamamen ortadan kalkması ile mümkün olabilir. Ekolojide sosyalist görüş, tam da bu ikileme getirdiği yeni bakış açısıyla kendini var eder. Doğa ve insan arasındaki ilişki düşünülürken bahsedilen ‘’insanlık’’ aslında bir soyutlama ve tüm insanları kapsıyor. Fakat hiçbir zaman olmadığı gibi ekolojik krizin ortaya çıkmasında da buna bütün ‘’insanlık’’ sebep olmadı. Zaten tüm insanları herhangi bir şey karşısında tek kümede toplamak, insan toplumları içerisindeki çeşitli ayrışmaları, bölümlenmeleri, eşitsizlikleri ve sınıfları göz ardı etmek olur.

Peki hangi insanlar?

Devam etmeden önce bazı şeylerin altını çizmeliyiz sanırım. Sosyalizm, çevre gibi bazı kavramları doğrudan içinde barındıran bir görüş değil. Fakat veganlık, ekolojik kriz gibi dünyanın tarihsel ilerleyişi ile ortaya çıkan bu yeni sorunsallar üzerine getirilmiş sosyalist perspektifli yorumlar yapılıyor. Yani sosyalizm, sabit bir 20. yüzyıl iktisat fikri değil. En azından öyle olmamaya çalışıyor. Tabii takdir edersiniz ki sosyalizmin çevre sorunları ile başa çıkmak için önerdiği yol yine sosyalizm.

Kapitalizm Belası

“Hangi insanlar?” diye sormuştuk. Doğa, kapitalist sisteme göre kabaca ücretsiz kullanılabilecek bir kaynak olarak konumlanıyor. Haliyle tüm sınıfların doğa üzerindeki sömürüsünden bahsetmek aslında mümkün değil. Doğa, büyük oranda sermaye sahiplerince sömürülüyor. Farklı sınıflara yayılan doğa sömürüsü de yine kapitalist düzenin kendi mantığı içerisinde legalize ediliyor. Kapitalizmin karlılık üzerindeki yoğunlaşması,emek üzerinde kendini sömürü olarak var ederken doğa üzerinde de bir yağmaya dönüşüyor. Sosyalist görüşe göre doğa, insanın inorganik bedeni gibidir. İnsan, bireysel ve toplumsal varlığını doğa üzerinden mümkün kılar. Aynı zamanda da insanlar doğaya ürettikleri ile katkıda bulunurlar. Fakat bu doğanın insanlaşması ve insanın doğalaşması mefhumunda sermaye kavramı, insanla doğa arasında duruyor. Haliyle doğa – insan ilişkisinin sağlıklı bir hale evrilmesi ancak sınıfsız bir toplumla mümkün olabilir.

Kapitalizmde doğa bir hediye gibidir. Adeta bir ‘’serbest mal’’. Bu bakış açısıyla sermaye sahipleri doğayı, özlük hakları olmayan bir işçi gibi kullanır. Aslında tam da bu temel bakış açısı problemi yüzünden kapitalizm içinde ekolojik krize yöneltilen çözüm önerileri kendilerini gerçekleştiremez. Buna rağmen kapitalist düzen içerisinde de ekolojinin korunabileceği düşünülmüştür. Doğal olarak ortaya atılan ilk çözüm önerisi doğaya bir değer atfetmek olmuştur. Yani doğanının kendinde değerli oluşu, kapitalist düzen içerisinde yağmalanmasına bir engel oluşturmadığı için ona atanan maddi değerlerle bunun önüne geçilmeye çalışılmıştır. Tabii bu da bir etik tartışmasını beraberinde getirmiştir.

Bir Gölü Kirletip Mahvetmek Kaç Para?

ekososyalizm

Doğanın kendinde değerli oluşu, kapitalist düzende bir şey ifade etmediği için doğaya atanan maddi değer oldukça trajikomik bir mesele. Hakaret gibi algılamazsanız eğer kendinizi kapitalist sistem içerisinde sadece karını düşünen bir sermaye sahibi olarak hayal etmenizi rica ediyorum. Bir gölün yanında kurduğunuz bir fabrikanız var. Eğer gölü kirletmenin cezası fabrika atıklarından kurtulmak için size sunulan doğru çözümden daha az maliyetli ise ne yapmayı tercih ederdiniz? Bizim ülkemizde asla olmaz da başka bir ülkede bu cezayı ödemek yerine bazı yetkililere ödeyebileceğiniz ‘’katkı payı’’ ile bu cezadan da kurtulabilirsiniz ki bundan hiç bahsetmiyorum bile.

Bütün bir sosyalizmden bahsetmek bu yazının konusu değil. Ama kapitalizm üzerinden ilerleyen bu okuma, sosyalizmin ekolojik krizin çözümü üzerine getirdiği öneriyi açıkça ortaya koymaya yetiyor diye düşünüyorum;

Kapitalizme veda…