Dijital Sanatta Sanatçının Korunması | NFT’lerin Telif Hakkı

Dijital Sanatta Sanatçının Korunması | NFT’lerin Telif Hakkı

Hayatımızın her alanında olduğu gibi dijitalleşme, yarattığı etkiler ile kendisine sanat alanında da yer buluyor.  Sanat ve teknolojinin birleşmesi ile ortaya çıkan dijital sanat, multimedya kavramına uygun sanat yapmak anlamına geliyor. Peki, yayınlanması, paylaşılması ve satılması oldukça kolay olan bu sanat eserleri nasıl korunuyor? NFT’ler ile sanatçıların telif hakkı sahibi olması mümkün mü?

Dijital Sanat Nedir?

Dijital Sanatta Sanatçının Korunması | NFT’lerin Telif Hakkı
Fotoğraf: Unsplash | note thanun

İlk olarak 1980 yılında yeni bir terim olarak karşımıza çıkan Dijital Sanat kavramı tabii ki o yıllardaki kapsamı ile kalmadı. Bugün, dijital sanatı en net ifade ile belirli bir yazılım ya da herhangi bir elektronik cihaz yardımı ile yapılan fotoğraflar, videolar, illüstrasyonlar olarak tanımlayabiliriz. Ancak dijitalleşen kavramın sanat olması kafa karıştırıcı bir hal alabiliyor. 

Günümüzde dijital sanatın kullanılabileceği sayısız alan var. Bunlar; reklamlar, filmler, oyunlar, işlemeler ve tabii ki tablolar olarak karşımıza çıkıyor. Dijital sanatın getirdiği en büyük kolaylık ise sanatın paylaşılmasının, yayınlanmasının daha kolay, daha erişilebilir bir hale gelmesi. Bunun da bir sonucu olarak sanatçılar hem eserlerinin daha görünür olması için hem de satış konusunda dijitalleşmenin avantajlarından faydalanabilmek için bu alana yöneldi. Giderek artan ilgi, sektöre birçok yeni iş tanımı ve kariyer olanağı da kazandırdı. 

Dijital Sanatta Telif Hakkı 

Dijital Sanatta Sanatçının Korunması | NFT’lerin Telif Hakkı
Fotoğraf: Unsplash | Rodion Kutsaiev

Dijital sanat olarak nitelendirilen ürünler telif hakkı kapsamındadır. Telif hakkı, sanatçının tüm yaşamı ve ölümünden sonra da 70 yıl boyunca fikri emeği ile ortaya koyduğu eserleri koruyan bir haktır.  

Bir eser yaratıldığı anda o eserin telifi onu ortaya koyan kişiye ait olur, ayrıca bir işlem gerektirmez. Ancak eserin kopyalanması, satılması, çalınması ya da herhangi bir ticari amaç için kullanılması durumunda eser sahipliğini kanıtlamak gerekecektir. Bu durumda telif hakkının tescilini yaptırmış olmak önemli yer tutar. 

Sanat dünyasında yıllardır bilinen bu durum, dijital sanat alanında da kendisine yer buluyor.  Ancak fiziksel bir sanat eserine kıyasla dijital sanat eserlerinin orijinalleri daha erişilebilir durumda. Dolayısıyla dijital bir sanat eserini izinsiz çoğaltmak, kopyalamak daha kolay olarak değerlendiriliyor.  

Bu noktada telif hakkı sahibinin tespitini, eserlerin korunmasını ve sanatçıların elde edeceği kazancın artmasını sağlayan bir teknoloji kullanılıyor. Blokzincir teknolojisi ile NFT’ye dönüştürülerek sağlanan bu imkanlar, dijital sanat açısından çok önemli. NFT ile dijital eserlerin orijinalliği sabit hale geliyor ve eser sahibi de tespit edilebiliyor. Bu hakların garanti altına alınıyor olması bu alanın gelişmesini de sağlıyor. 

Aynı zamanda dijital bir eserin satılması ile telif hakkı sahibi değişmiyor ve eser sahibi eserin her satışından pay alarak kazanç sağlıyor. Eser sahibine ait olan işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim hakkı gibi mali haklar, eser ile beraber istenirse süreli veya süresiz olarak devredilebiliyor. Eğer devredilmemişse satın alan kişi yalnızca NFT’lenmiş eseri satın almış oluyor.

NFT ve Telif Hakkı

Bunun yanında dijital sanat eseri olma amacı ile yapılmamış fiziken var olan eserlerin de NFT olarak dijitalleştirilmesi mümkün. Ancak eserin NFT’sine sahip olmak, fiziki hali üzerinde herhangi bir hak tanımıyor. 

NFT’lerin blokzincir teknolojisi ile bu alana dahil olması, dijital sanata güven duyulması ve bunun sonucu olarak da bu sektörün gelişimi için kritik bir öneme sahip. Hukuk nezdinde telif hakkı tescili için gerekleri yerine getirme işlevi gören NFT’ler hakkında ayrıca hukuki bir düzenleme mevcut değil. Bunun için platformların kullanıcı sözleşmeleri olan Niftygateway, Superrare gibi sözleşmeler bu alanı düzenliyor.

Referanslar:

1-2-34

Kapak Fotoğrafı: SIMON LEE