Dünya çapındaki yarışmalarda pek çok ödül alan belgesel yapımcısı Ceylan Çarhoğlu, Hulu’da yayınlanan uzun metrajlı belgesel STRAY’in de ortak yapımcılığını üstlenmişti. Çarhoğlu, şu anda ise Netflix için iki yeni belgesel serisi üzerinde çalışıyor.
Geçtiğimiz dönemde Netflix’te yayınlanan “Kevin Hart: Don’t F*ck This Up” ve “Amend: The Fight for America” belgesellerinin yapımcılığını üstlenen Ceylan Çarhoğlu’nun en fazla öne çıkan işleri arasında ise 2016 yılında Student Academy Awards Emmy ödülü alan ve aynı yıl Student Academy Awards’da finalist olarak aday gösterilen “Gardeners of the Forest” belgeseli yer alıyor.
Gardeners of the Forest, aynı zamanda HollyShorts, Newport Film Festivali ve Napa Valley Film Festivali gibi önemli etkinliklerde de aday gösterilmişti.
Biz de Emmy ödüllü bir Türk belgesel yapımcısı olan Ceylan Carhoğlu ile yapımcılık hayatına attığı ilk adımı, dijitalleşen dünyada yapımcılığı ve yeni projelerini konuştuk…
Keyifli okumalar…
ESPN’nin, odağında kadın olan projelere alan açtığı platformu W Studios’un ilk işleri arasında size ait bir yapım bulunuyor. Bu çok gurur verici. Ancak buraya gelene kadar eğitim ve profesyonel hayatınızdaki yolculuğa dair bizimle paylaşmak istediğiniz detayları dinlemeyi çok isteriz…
Çocukluğumdan beri hep film, animasyon ve belgesele ilgiliydim. Hatta kendi kendime editing programlarını öğrenip, çektiğim şeyleri birleştirirdim. Tabii günümüzde bu çok normal geliyor ama eskiden telefonlarımızla “Reels” ve “TikTok” için içerikler üretmediğimizden, teknoloji merakı ve yaratıcılık beni film dünyasına yöneltti. Koç Lisesinde Mehtap Ünlütürk hocamın da desteğiyle ailemi film okumak istediğime ikna ettim ve Chapman Üniversitesinde film prodüksiyonu okudum.
Okuldan sonra Post Production’da editör asistanlığı yaparak işe başladım. Kurguya gelen materyallerde aslında prodüksiyonda nelerin yapılması gerektiğini ve eksik kaldığını anlayabiliyorsunuz. Tersten öğrenmek olsa bile prodüksiyona bu sayede geçtim. Projeyi bitirmek için nelere dikkat etmek gerektiğini anlamak, beni yapımcı olarak ön sıraya itti. O zamandan beri yapımcı olarak çalışıyorum.
Dijitalleşen dünyada yapımcılık, geçtiğimiz 20 yıla göre nasıl bir değişim gösterdi?
Eskiden filmlere daha çok önem verilirken son 7-8 senedir daha çok televizyona ilgi var. Özellikle streaming platformlarının artışıyla birlikte insanlar evde bir tane film izlemektense altı bölümlük bir diziyi izlemeyi tercih ediyor. Bir de bence son iki senenin en önemli gelişmesi Hollywood’da set saatlerinin ve maaşların sürdürülebilir olmadığının tartışılmaya başlanması.
Bugüne kadar yaptığınız işlerde sizi en çok zorlayan ne oldu?
Sınırlarımı korumak…. Bu, gerek kendi sınırlarım olsun gerek de kamera karşısındaki kişinin veya canlının sınırları. Özellikle belgesel çekerken bazen sınırlarınızı sorgulayan durumlarla karşılaşıyorsunuz. O anda objektif kalmak bazen zorlayıcı olabiliyor.
Yapımcılığını üstlendiğiniz ”Girls Got Game” isimli belgesel, programın 600 bini aşan izleyici sayısı ile programın en çok izlenen belgeseli oldu. Gaming dünyasının bir parçası olarak mı bu projeye girdiniz, yoksa amacınız erkek egemen bu dünyanın kadın deneyimine ışık tutmak mıydı?
Elizabeth Lo (Yönetmen) ile ESPN’in “Fifty/50” projesi için araştırma yaparken genelde erkeklerin egemen oldugu spor dallarına bakıyorduk. ESPN’in bu sene “Fifty for 50” projesini yapmasının amacı, Amerika’da Yasa IX‘in 50. senesi olması.
Yasa IX, federal fon alan herhangi bir eğitim kurumunda cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasaklayan ve kadınlara eşit oyun oynama fırsatı veren federal bir medeni hak.
Video oyunları dünyası, ne yazık ki erkeklerin egemen olduğu bir alan. Biz de Elizabeth ile bu çerçeve içerisinde yeni gelişen e-spor dünyasına bakmanın enteresan olacağını düşündük. İkimiz de gaming dünyasından değiliz ama yaptığımız işin sadece gaming dünyasından olanlara değil, herkese hitap etmesini istedik. O yüzden biz de biraz izleyiciyle gaming dünyası öğreneceğimiz bir işe giriştik ve aynı zamanda kadın olarak zaten aşina olduğumuz bir duruma da işaret etmiş olduk.
Yeni projelerinizden bahseder misiniz?
Önümüzdeki sene ocak-şubat ayları arasında Aurelien Leturgie ve Emilie Dumay ile üzerinde çalıştığımız bir seri, Netflix’te gösterime girecek. Bunun için çok çok heyecanlıyım. Ne yazık ki ismini henüz veremiyorum.
Şu an MakeMake Entertainment’da, Netflix için iki farklı projede çalışıyorum. Aynı zamanda Cemile Seren Turam ile harem odaklı bir limited show fikri üzerinde araştırma yapmaya da başladık.
Stray Fragmanı
