“Çalışabilen” Gazeteciler Günü

“Çalışabilen” Gazeteciler Günü

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2022

Bugün, 10 Ocak 2022. Türkiye’de Çalışan Gazeteciler Günü. Bu vesileyle sizlere gazetecilik, basın özgürlüğü ve belki de daha kapsayıcı bir bakış açısıyla düşünceyi açıklama hürriyeti gibi mefhumların ne anlama geldiği hakkındaki görüşlerimi anlatmaya çalışacağım.

10 Ocak 1961 tarihinde gazetecilerin sosyal ve hukuki haklarını yasal olarak güvence altına alan 212 sayılı yasa resmi gazetede ilan edildi. Bunun üzerine dokuz büyük gazetenin patronu karara karşı çıkarak üç gün boyunca yayınlarını durduracaklarını açıkladılar. Bu olay daha sonra tarihe ‘’dokuz patron olayı’’ olarak geçecekti. Basın patronlarının boykotu karşısında dönemin çalışan, çalışabilen ve halkın haber alma hürriyetinin önemini kavrayan gazetecileri, Basın adlı bir gazete çıkarttılar ve üç günlük boykot süresince bu gazeteyi yayınladılar. Tüm bu yaşananlar sonucunda 10 Ocak tarihi, Türkiye’de Çalışan Gazeteciler Günü olarak kabul edildi.

Türkiye’de Gazetecilik

“Çalışabilen” Gazeteciler Günü
“Çalışabilen” Gazeteciler Günü: Türkiye’de gazetecilik

Fotoğraf: Brotin Biswas

Türkiye’de 18. yüzyılın sonlarından beri gazetecilik faaliyetleri yürütülüyor. İlk dönemlerde bu gazeteler, yabancılar tarafından Fransızca olarak yayınlanıyordu. 1828 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın girişimleri ile çıkarılan Vakayii Mısriyye gazetesi, Türkçe yayın yapan ilk gazete olarak bilinir. Bu gelişmeyi 1831 yılında çıkan ilk resmi gazete Takvim-i Vakayi, 1840 yılında halkı eğitmek misyonu ile çıkarılan Ceride-i Havadis ve 1860 yılında ilk özel gazete olarak çıkarılan Tercüman-ı Ahval gazetesi takip etti. O günlerden bugünlere basın mensupları olağanüstü bir azimle işlerine devam ediyorlar.

Basının Rolü

Türkiye’de her vatandaş, anayasal güvence altında düşünce ve kanaatlerini açıklamanın yanı sıra haber alma hürriyetine sahiptir. Bu hürriyet sayesinde özgür basın; halkı bilgilendirme, eğitme ve havadisler karşısında kamuoyu oluşturma gibi misyonları ifa eder. 

Mesleki ilkelerinden vazgeçmeyen ve demokratik değerleri içselleştirmiş olan gazeteciler, vatandaşın doğru, eksiksiz ve sağlıklı bilgiye ulaşmasının en önemli aktörü olarak görev alırlar. Bu sayede toplum; kendisine yöneltilmiş tehditlere karşı tedbirli, oluşabilecek sorunlara karşı reflekslerini sergileyebilecek konumda, yakın çevresindeki ve dünyadaki gelişmelerden haberdar ve en önemlisi bilinçli bir birlik ve beraberlik içerisinde olmuş olur. Yerelden genele özgür basının, Türkiye için önemini Milli Mücadele ve pandemi dönemi gibi pek çok kırılma noktasında oynadığı rolle ortaya koyabiliriz.

Türkiye, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün yayınladığı endeksin 2021 raporuna göre 180 ülke içerisinde ne yazık ki 153. sırada. Aynı endekse göre 2000’lerin başında ilk yüzde yer alıyorduk. Avrupaya göre sendikalaşma yüzdesinin oldukça düşük olduğu ülkemizde gazeteciler, yoksulluk sınırı civarındaki maaşlarıyla görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar.

Çalışabilen gazeteciler, temsil ettikleri hürriyetler sebebiyle demokratik bir nizamın en önemli unsurlarındandırlar. Medya gücünün, gücün medyası haline dönüştüğü, basın özgürlüğüne ket vurulduğu ve doğru haberin yerini tarafgir politik söylemlerin aldığı ülkelerde sürdürülebilir bir demokrasiden bahsetmek imkansızdır. Baskı altında, menfaatlerin doğru olanın önüne geçmediği, hürriyetlerimizin güvence altında olduğu, gazetecilerin hür iradeleriyle korkmadan hak için özgürce kalem salladıkları ve benim yazabilmeye sizin de okuyabilmeye devam ettiğimiz bir ülkenin umuduyla Çalışan Gazeteciler Günümüz kutlu olsun!

Kapak Fotoğrafı: Duygu Naz Yaldız