Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023
Günümüzde kadınların güzellik takıntısı ilk çocukluk yıllarında başlıyor. Bunun sebebi ise büyük ölçüde Barbie bebekler…
Küçükken en yakın arkadaşım bana YouTube’dan bir video izletti. Videonun konusu ise ‘’Nasıl Barbie Olabilirim?’’ idi. Sonra bana döndü ve dedi ki: ‘’Sen asla Barbie olamazsın çünkü gözlerin renkli değil!’’ O zaman çok üzülmüştüm ama sonradan nasıl ikna olduysam bir daha hiç Barbie olmak istemedim. Ya da Barbie olmanın yollarını aramadım. Ve çocukluğumu elbisem kirlenecek, saçım bozulacak korkusuyla değil, doyasıya yaşadım.
Barbie’nin Hikayesi
Barbie’nin ilk olarak hangi amaçla ortaya çıktığını ve zamanla güzellik algısının nasıl değiştiğini merak ediyor musunuz?
Barbie’nin yaratıcısı Ruth Handler bir İsveç gezisi sırasında çok güzel bir oyuncak bebek görür. Bu bebek daha önce gördüğü bebeklere hiç benzemez. Hatta bebekten daha çok bir Alman kadınına benziyordur. Çünkü bu bir bebek değildir. Müstehcen bir çizgi romanda yer alan ve bir sekreter olan Bild Lilli Dol’dur. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Alman erkeklere motivasyon sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.
Barbie Fikri Nasıl Ortaya Çıktı?
Ruth Handler’ın aklına, Bild Lilli’yi Amerikalı orta sınıf kızlar için, rol model alabilecekleri bir oyuncak olarak tasarlama fikri gelir. Böylece kızlar yetişkin olduklarında olmak istedikleri karakterin oyuncağına sahip olabileceklerdi. Doktor Barbie, Pilot Barbie, Veteriner Barbie… Ama Barbie bebekler dönemin ebeveynleri tarafından çok da iyi bir fikir olarak görülmüyordu. Çocuk oyuncağı değil de baba oyuncağı olarak görülüyordu.
Barbie Nasıl Ünlü Oldu?
Link: https://www.youtube.com/watch?v=xIG6nmAIc70&t=3s
Barbie’nin İlk Reklam Filmi
Ebeveynlerin 1950’li ve 1960’lı yıllarda en büyük korkusu neydi sizce? Tabii ki kız çocuklarının zengin bir koca bulamaması. Bu yüzden Barbie, kız çocuklarına güzel ve bakımlı olması gerektiği mesajını veriyordu. Barbie’nin ilk reklam filmi de tam buna göre yazılmıştı.
Reklamda Barbie bütün kıyafetleri deniyor ama reklamın sonunda en güzel kıyafeti olan gelinlikle çıkıyor. İşte mutlu son! Barbie’nin ünlü olmasını sağlayan reklam filminin verdiği mesajın gayet açık olduğunu düşünüyorum.
Zamanın Modasına Uyan Barbie
Barbie bir oyuncak. Bir insan değil. Ama çocuklar onu sıkıştırılmış bir yetişkin olarak görüyorlardı. Aslında yaratıcılarının da amacı buydu. Onu bir insan gibi tanıtmak. Özellikle o yılın modası neyse Barbie o kadın oluyordu. 50’lerde münasip bir ev hanımı, 70’lerde süper star, 80’lerde ise bir rock star…
Barbie, ürünlerini pazarlamayı çok iyi biliyordu. Ama unuttuğu bir şey vardı. Pazarladığı şey sadece plastik bir oyuncak bebek değildi. Kadınların vücuduydu. O yılın modası neyse Barbie de o yılın modasını yansıtıyordu. Ve her kız çocuğunun da öyle olmasını istiyordu. O yıl dolgun dudak büyük göğüs modaysa Barbie de öyleydi.
Barbie ve Estetik Operasyonlar
90’larda aşırı zayıf bedenler moda olduğu için Barbie kutusunun içinden üç şey çıkıyordu: 1 adet Barbie bebek, arka kapağında ‘’yemek yeme’’ yazan bir zayıflama önerileri kitabı ve üzerinde 50 kg yazan bir tartı.
Barbie bir insan olsaydı boyu 1.75cm., kilosu 50 kg, fizik ölçüleri ise 99- 45- 83 olurdu. Tamamen doğal olarak bu vücut ölçülerine sahip biri olsaydınız büyük bir ihtimalle iç organlarınızın çoğu olmazdı. Yani sadece gözlerinizin mavi saçlarınızın sarı olmasıyla maalesef Barbie olamıyorsunuz. Bazı iç organlarınızdan da feragat etmeniz gerekiyor.
Ve maalesef, geçtiğimiz 30 yıl boyunca Barbie olma uğruna vücutlarını bu ölçülere yakın hale getiren, göz büyütme operasyonu yaptıran, mavi lens takan birçok ünlü ya da ünsüz kadının bu akıl almaz değişimine şahit olduk.
Hayali Duvarları Ortadan Kaldıran Yeni Dönem
2015 yılına gelindiğinde ise Barbie artık kıvrımlı vücut hatları ve uzun bacakları ile ilgi çekici olma özelliğini kaybetti.
Marka, 2015 yılında, önemli bir karar aldı. Önyargılar nedeniyle kendi potansiyelinin farkında olmayan kız çocuklarının “Hayali Duvarları”nı ortadan kaldırmak için her sene bir rol model belirledi ve bu rol modellerin birebir kopyasını yapmaya başladı.
Kısa Barbie’ler, şişman Barbie’ler, ten renkleri koyu olanlar ve ten renkleri daha açık olanları görmeye başladık.
2020 yılının Türkiye’den seçilen Barbie rol modeli ise 17 yaşındaki Milli Yüzücü Sümeyye Boyacı oldu. 2015 yılından bu yana çeşitli kariyer alanlarında, önemli başarılara imza atarak sınırlarını aşan kadınların, gelecek nesillere de ilham vermesi amacıyla rol model Barbie’ler, kız çocuklarının potansiyellerine ulaşması konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Benim hikayeme dönecek olursak, ben Barbie olmaktan çoktan vazgeçtim. Hatta Barbie bile Barbie olmaktan sıkılmış olacak ki, kusursuz fiziğinden vazgeçmiş ve kusurlarıyla barışık kadınları dünyasına almış.
Tabii bu adımlar milyonlarca izleyicisi olan Barbie çizgi filmlerine yansımış değil. Barbie’nin gerçek dışı fiziği ve kusursuz pembe dünyası hala küçük kızların algısını önemli şekilde etkiliyor.
Size naçizane tavsiyem aynaya baktığınızda fiziğinizde kusur aramamanız.
Gözünüzün kenarlarında beliren kırışıklıklarınızın size kahkalarınızı hatırlatmasını, ergenlikten kalan sivilce izlerinizin zamanında kendinizi nasıl hayatın merkezi sandığınızı hatırlatmasını, doğum izinizin çocuğunuzu nasıl sabırsızlıkla beklediğinizi hatırlatmasını ve yara izlerinizin nasıl maceralar yaşadığınızı belki de ölümlerden döndüğünüzü hatırlatmasını dilerim.
Aslında önemli olan nasıl baktığınız, unutmayın ki güzel bakarsanız güzeli görürsünüz.
İlay Rumeysa Gül
