Zombileştiren Cordyceps Mantarı: The Last of Us Gerçek Olabilir Mi?

Zombileştiren Cordyceps Mantarı: The Last of Us Gerçek Olabilir Mi?

Popüler kültürün en bilindik ögelerinden biri olan “zombi salgını” hikayesi, yakın zamanda dizisi de çıkan, aslen oyun serisi olan The Last of Us ile birlikte farklı bir kimliğe büründü. Bu sefer insanları birer “zombiye” dönüştüren şey virüs değil, mantar! Peki, The Last of Us’takine benzer bir mantarın dünyada gerçekten var olduğunu biliyor muydunuz? Gelin, beraber “The Last of Us gerçek olabilir mi?” sorusunu ve ötesini araştıralım…

Hikayeye Göre The Last of Us Mantar Salgını

Zombileştiren Cordyceps Mantarı: The Last of Us Gerçek Olabilir Mi?
Fotoğraf: The Last of Us Dizisi

İsterseniz konumuza giriş yapmadan önce kurgu hikayeyi yeniden ele alalım. 2013 yılında piyasaya sürülen ve büyük çıkış yakalayan PlayStation oyunu The Last of Us’ın hikayesine göre alternatif bir gerçeklikte oyunun satışa çıktığı yıl yani 2013 yılında tüm dünyada büyük bir salgın baş gösterir. Kısa sürede nüfusun %60’ına yayılan bu salgın, milyarlarca kişinin ölmesine ya da saldırgan yaratıklara dönüşmesine sebep olur. Sonuç olarak çöken hükümetlerin ardından yaşamını sürdürmeye çalışan bir grup insan kalır. Bu insanlardan biri olan ve kaçakçılıkla uğraşan Joel’in hayatı, yeni aldığı bir görevde taşıması gereken kargo Ellie ismindeki 10’lu yaşlarındaki bir kız çocuğu olunca tamamen değişir.

The Last of Us’ın hikayesine göre yiyecekler yoluyla insanlara bulaşan cordyceps isimli bir mantar, bulaştığı hastanın beynini ele geçirerek neredeyse tüm vücuduna yayılır. Bu sırada hastaları saldırgan hale getiren mantar, ısırma gibi fiziksel temaslarla diğer insanlara da bulaşabilecek şekilde evrimleşir. Özellikle büyük şehirlerde başlayan salgının ardından milyonlarca kişi zombileştiren mantarın kurbanı olur.

Zombileştiren Mantar: Cordyceps

Zombileştiren Cordyceps Mantarı: The Last of Us Gerçek Olabilir Mi?
Fotoğraf: Wikimedia Commons

TLOU, zombi salgını açısından bizlere oldukça klasik bir hikaye sunuyor. Ancak diğer kurgu eserlere kıyasla TLOU’yu korkunç yapan şey, dizide bahsi geçen mantarın gerçek hayatta da bulunabilir olduğu gerçeği. 

Cordycipitaceae ailesinin bir mensubu olan Cordyceps isimli mantar türü, genel olarak bir endoparazit olarak bilinir. Türkçeye “asalak yaşamlılar” olarak çevirebileceğimiz endoparazitler, üzerine tutunduğu canlının vücutsal kaynaklarını sömürerek yaşamını sürdürür. Cordyceps mantarının en büyük hedefi ise böcekler ve eklembacaklılardır.

Sporlar yoluyla eklembacaklıların veya böceklerin vücuduna girmeyi başaran cordyceps mantarı, kısa sürede kurbanının vücudunu ele geçirerek beynine kadar ulaşır. Bu noktada beynini dahi kontrol ederek istediği şekilde canlıyı yönetmeyi başaran cordyceps, kurbanını bir ölüm tuzağına götürür. 

Genellikle ışık alan ve yüksek noktalara çıkmaya zorlanan kurban, burada bir diş kitlemesine maruz kalarak ölmek üzere bekler. Çoğalmak için gerekli tüm koşulları sağlayan mantar, kurbanının tüm vücudunu ele geçirerek yavaş yavaş onu öldürür. Daha sonrasında ise kurbanının vücudundan dışarıya çıkarak başka canlılara bulaşmak üzere çevreye sporlar saçar.

Doğada birçok noktada rastlanabilen cordyceps mantarları, böcekler ve eklem bacaklılar için gerçekten büyük bir tehdittir. Hatta karıncaların, hastalıklı bireyleri mantarın daha fazla bulaşmasını önlemek adına koloniden uzağa taşıdığı da gözlemlenebilir. Özellikle ünlü Planet Earth belgesel serisinde yer edinmesiyle birlikte ilgileri üstüne çeken bu mantar türü, The Last of Us oyununa da direkt olarak ilham olmuştur.

The Last of Us Salgını Gerçek Olabilir Mi?

Zombileştiren Cordyceps Mantarı: The Last of Us Gerçek Olabilir Mi?
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Bu mantar türü hakkında korkutucu bilgileri ve gerçekten korkutucu bir kurgu hikayeyi topladığımızda endişelenmemiz gerekir mi? En azından şimdilik cordyceps mantarının insanlara yayılmadığını biliyoruz. Fakat bu durum her zaman bu şekilde kalmayabilir.

Cordyceps mantarı, genel olarak sıcak yerlerde yaşayamayan bir tür olarak biliniyor. Haliyle oldukça yüksek bir vücut sıcaklığı bulunan insanlar, cordyceps mantarı için iyi bir yuva değil. Yakın zamanda çıkan The Last of Us dizisini izlediyseniz ikonik bir giriş sahnesiyle bu durumun açıklandığını hatırlayabilirsiniz. Ayrıca iklim değişikliğinin mantarlar üzerinde nasıl bir etki bırakabileceğini de öğrenmişsiniz demektir.

İlginç ve korkutucu bir şekilde dizide bahsedilen iklim değişikliği kaynaklı olarak mantarların sıcak ortamlara adapte olabilecek şekilde evrimleşmesi olayı, bilim insanlarına göre hiç de imkansız bir senaryo değil. ABD’de bulunan Duke Tıp Fakültesi’nde çalışmalarını sürdüren Asiya Gusa, Vikas Yadav, Joe Heitman ve Sue Jinks-Robertson isimli bilim insanları, insanlarda bulaşıya ve hatta ölüme neden olan candida ve cryptococus isimli mantarların çevresel değişimlere uygun olarak evrim geçirebildiğini saptadı. 

Bahsi geçen mantarlar bizim ana konumuz olan cordyceps ile aynı olmasa da benzer bir durumun cordyceps için geçerli olabileceğini de söyleyebiliriz. Hatta bu durumu korkutucu şekilde özetleyen bilim insanı Asiya Gusa, “The Last of Us tam olarak benim bahsetmek istediğim şeyleri anlatıyor. Zombi bölümünden yalnızca bir adım gerideyiz.” diyor.

Öte yandan olası bir mantar salgınının klasik virüs salgınlarına kıyasla kısa sürede çok hızlı bir şekilde insanlara bulaşabileceğini belirtmemizde fayda var. Virüsler, yaşamlarını sürdürülebilmek ve yayılmak amacıyla çoğunlukla bir konağa ihtiyaç duysa da mantarlar, sporlar yardımıyla da yayılabiliyor. Dünyadaki gıda tedarik zincirini inceleyen araştırmacılar, neredeyse her köşeye giden gıdalarda mantar sporları bulunduğunu belirtiyor.

Zombiden Kaçmak İstemiyorsan İklim Değişikliğine Dur De!

Zombileştiren Cordyceps Mantarı: The Last of Us Gerçek Olabilir Mi?
Fotoğraf: Unsplash | Daniel Lincoln

Tüm bu olumsuz etmenleri bir kenara bırakırsak, cordyceps mantarının aynı TLOU’da olduğu gibi insanları zombileştirecek şekilde evrimleşmesinin ve bir salgına neden olmasının oldukça düşük bir ihtimal olduğunu belirtmemiz gerekir. Ancak bu hikayede asıl dikkatimizi çekmemiz gereken nokta, iklim değişikliğinin canlılar üzerinde kalıcı ve geri dönüştürülemez etkiler bırakması tehlikesi.

İklim değişikliği kaynaklı olarak yalnızca mantar gibi basit canlılar değil, böcekler ve hayvanlar da evrim geçirebiliyor. Örneğin dünyadaki birçok böcek türünün sıcaklık değişimleri nedeniyle kıtaları aşarak başka bölgelere göç ettiği biliniyor. Normal koşullarda orada olmaması gereken canlı, göç sonrasında bölgede çoğalmaya başladığında diğer canlıların yaşamını tehdit edebiliyor. 

Dünyanın yaşam dengesinin bozulmasını engellemek için iklim değişikliğine karşı harekete geçmemiz gerekiyor. Ne yazık ki “üstün” teknolojimiz, evrim gibi muhteşem bir silaha sahip olan doğa karşısında oldukça aciz kalabilir. Unutmayın, bizler de bu ekosistemin bir parçasıyız. Bugün yağmur ormanlarındaki bir karıncayı ilgilendiren sorun, çok kısa bir süre içerisinde sizin sorununuz haline gelebilir. 

Kapak Fotoğrafı: Unsplash | Denny Müller