İklim değişikliği, dünya genelinde etkilerini her geçen gün daha fazla hissettirmeye başladı. Küresel ısıtmanın yol açtığı bu değişiklikler, sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve sağlık alanlarında da derin etkiler yaratıyor. İklim değişikliği dendiğinde akla genellikle eriyen buzullar, yükselen deniz seviyeleri ve aşırı hava olayları gelse de bu küresel sorun, bilinen etkilerinin ötesinde, hayatımızın pek çok alanında beklenmedik sonuçlara yol açıyor. Psikolojik etkilerden vektör kaynaklı hastalıkların yayılmasına, türbülans artışından küçülen keçilere kadar iklim değişikliği etkileri arasından birçok ilginç ve şaşırtıcı durumu sizinle paylaşacağız.
Psikolojik Etkiler
İnsanlar tarih boyunca çeşitli çevresel faktörlere hızlı adaptasyon gösterdi. En soğuk iklimlerden en sıcak bölgelere kadar insanın uyum sağlayamadığı çevre koşulları yok denecek kadar az. Fakat günümüzde yaşanan hızlı çevresel değişim ve bu değişimin küresel çapta yaşanması, insanlar üzerinde psikolojik etkilere neden oluyor. İklim değişikliğinin psikolojimiz üzerindeki başlıca etkileri uzun süreli stres, agresyon ve şiddet eğilimi, ekolojik yas şeklinde sıralanabilir. İklim değişikliğinin küresel çapta yaşanması ve etkilerinden kaçacak bir yer olmaması, yoğun endişe ve gelecek kaygısına sebep oluyor.
İklim değişikliğinin bir diğer psikolojik etkisi ise artışına sebep olduğu doğal afetlerin yarattığı etki. İklim değişikliği sebebiyle dünyanın her yerinde yaşanan doğal afetlerde ciddi artış görülüyor. Bu afetlerin yol açtığı korku ve endişenin yanı sıra afetlerden kaynaklı can ve mal kayıpları da insan psikolojisi üzerinde yoğun etkilere sahip.
Vektör Kaynaklı Hastalıklar
İklim değişikliğinin ekosistemlerin bozulmasına sebep olması yaygın bilinen sonuçları arasında. Ekosistemlerin bozulmasının nelere sebep olduğu ise yeterince bilinmiyor. Bir ekosistemdeki küçük bir değişiklik bile sivrisinek, fare gibi vektör hastalıkların taşıyıcısı olan canlıların yer değiştirmelerine sebep olabilir. Bir diğer ifadeyle bu hastalıkların daha önce bulunmadığı bölgelerde küçük dağılımları bile bağışıklığı bulunmayan toplumlar üzerinde yıkıcı etkilere sebep olabilir.
Türbülanslı Uçuşlar
Hava akımları arasındaki basınç ve sıcaklık farklılıkları atmosferde hava boşlukları yaratarak türbülans yaşanmasına sebep olur. Türbülans yaşanmasının bir diğer sebebi ise jet akımları. Araştırmalar iklim değişikliğiyle son 40 yılda, jet akımları nedeniyle yaşanan türbülansların iki kat arttığını gösteriyor. Bunun nedeni ise hava sıcaklıklarındaki değişiklikler. Dolayısıyla iklim değişikliği etkileri arasında ilk olarak akla gelmese de aslında türbülanslar da var. Türbülanslar uçuş güvenliği açısından büyük problemlere sebep olmasa da yolcuların yaralanmalarına sebep olabilir.
Küçülen Keçiler
İtalyan Alplerinde yaşayan keçiler son 40 yılda ağırlıklarının %25’ini kaybetmiş durumda. Bunun sebebi ısınan iklim koşullarında daha az vücut kütlesine ihtiyaç duymaları. Bir diğer sebebi ise sıcak havalardan korunmak isteyen keçilerin daha fazla gölge alanlarda dinlenerek daha az yiyecek arayışında olmaları. Bu durum ufalan keçilerin kış aylarında soğuğa yenik düşmeleri sonucu keçi popülasyonunun azalmasına sebep oluyor. Alp keçileri iklim değişikliğinden etkilenen hayvanların sadece bir örneği.
Daha Çok Yıldırım
Yapılan bir araştırma, her 1 °C ısınmanın %12 oranında yıldırım artışına sebep olabileceği gösteriyor. Dünyada karalara, günde iki milyona yakın yıldırım düştüğü düşünülürse %12’lik artış 240 bin fazla yıldırım demek. İklim değişikliği havayı daha sıcak ve daha fazla nem tutar hale getiriyor, bu da yıldırım oluşmasına daha verimli ortam oluşturuyor.
Yanardağ Patlamaları
İklim değişikliği direkt olarak volkanik patlamalara sebep olmasa da buzulların erimesinin bir sonucu olarak yerküre hareketlerinde artışa yol açabilir. Buzulların erimesiyle dünya üzerindeki basınç azalır ve bu durum volkanik patlamaların artışına sebep olabilir. Geçmiş hareketlilikler incelendiğinde hava soğudukça ve buzullar genişledikce volkanik hareketliliğin azaldığı görülmüş.
Uykusuz Geceler
İklim değişikliğinin neden olduğu sıcaklık artışları, uyku düzenimizi olumsuz yönde etkiliyor. Sıcak gecelerde, vücut ısısının düşmesi zorlaştığı için insanlar daha geç saatlerde uykuya dalıyor ve sabahları daha erken uyanıyor. Yapılan araştırmalar, bu durumun yılda ortalama 44 saat daha az uyumamıza neden olduğunu ortaya koyuyor. Yetersiz uyku, sadece günlük enerji seviyemizi ve konsantrasyonumuzu etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda uzun vadede fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerinde ciddi sonuçlar da doğurabiliyor.
Saldırgan Köpekler
Sıcak havaların insanlar üzerindeki etkileri gibi hayvanlar üzerinde de belirgin etkileri var. Araştırmalar, sıcak günlerde insanların daha agresif olma eğiliminde olduğunu gösterirken, aynı durum köpekler için de geçerli olabiliyor. Sıcak havalarda, köpeklerde kaydedilen ısırma vakalarında ciddi bir artış olduğu görülüyor. İklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklıklar, köpeklerin daha uzun süre saldırgan davranışlar sergilemesine neden olabilir.
Doğum Oranında Düşüş
Daha sıcak günlerin doğum oranlarında düşüşe yol açtığı tespit edilmiş. 2018 yılında Demography dergisinde yayımlanan bir araştırma, ortalama sıcaklığı 26.7°C’nin üzerinde olan günlerin, dokuz ay sonra doğum oranlarında yüzde 0.4 azalma ile ilişkili olduğunu göstermiş. Buna karşın, sıcaklıkların 15.6°C ile 21.1°C arasında olduğu günler bu etkiyi yaratmıyor. Bilim insanları, bu durumun cinsel dürtüyü azaltmak yerine, yüksek sıcaklıkların doğurganlığı düşürdüğünü düşünüyor. Bazı çalışmalar, sıcak havanın spermlerin hareket kabiliyetini olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, iklim değişikliği doğurganlık üzerinde de önemli bir etkiye sahip.
Kötüleşen Alerjiler
İklim değişikliği sebebiyle artan sıcaklık bazı bölgelerde bahar mevsiminin daha erken başlamasına ve daha uzun sürmesine sebep oluyor. Bu durum saman nezlesi gibi alerji türlerinin sezonunu da uzatıyor. Araştırmalar 1990 yılından 2018 yılına kadar bahar mevsiminin ortalama 20 gün uzadığını ve polen seviyesinde %21 artış gözlendiğini kaydediyor.
Daha Az Kahve
İklim değişikliği, kahve üretimini olumsuz etkileyen önemli bir faktör haline geldi. Kahve hem gece ve gündüz arasında hem de yıl boyunca az değişen sıcaklıklar istiyor. Artan sıcaklıklar, düzensiz yağışlar ve aşırı hava koşulları, kahve bitkilerinin yetişme koşullarını zorlaştırıyor. Özellikle Arabica kahvesi, dar bir sıcaklık aralığında yetişebildiği için iklim değişikliğine karşı oldukça hassas.
Bu nedenle, kahve üretimi yapılan bölgelerde verim düşüşleri ve hastalıkların yayılması gözlemleniyor. İklim değişikliğinin devam etmesi durumunda, 2050 yılında kahve üretimi yapılan alanların yarıya düşeceği öngörülüyor Bu durum, kahve fiyatlarının artmasına ve kahveye olan erişimin zorlaşmasına neden olabilir.
Hızlı Büyüyen Ormanlar
İklim değişikliğine sebep olan karbondioksit artışı, ağaçların büyüme hızını artıran bir etkiye sahip. Atmosferdeki karbondioksit seviyesinin yükselmesi, ağaçların fotosentez sürecinde daha fazla karbondioksit kullanmasını sağlıyor. Bu durum, ağaçların daha hızlı büyümesine ve biyokütle üretimini artırmasına neden oluyor. Araştırmalar, bazı ağaç türlerinin 1960 yılıyla karşılaştırıldığında iki kat daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor.