İklim krizi, bozulan ya da tükenmeye yüz tutan doğal kaynaklar ve daha fazlası… Çevre sağlığını korumanın önemini somut şekilde gördüğümüz son yıllarda çeşitli alanlarda çözüm odaklı uygulamalar da yapılıyor. Tarım alanında da bu hedef doğrultusunda gerçekleştirilen çalışmalardan biri rejeneratif tarım! Rejeneratif tarım nedir sorusunu kısaca yanıtlamak gerekirse; isminden de anlaşılacağı üzere tarım faaliyetlerini yenileyici, onarıcı şekilde sürdürmek amacıyla yapılan uygulamalar demek mümkün. Peki, detaylarıyla rejeneratif tarım nasıl yapılır? Bu soruların yanıtlarını yazımızda açıklıyoruz.
Rejeneratif Tarım Nedir?
Regen olarak kısaltılan ve yenileyici tarım uygulamalarını kapsayan bir terim olan rejeneratif tarım; çevre sağlığını gözeten ve toprağı daha verimli kılacak yöntemlerle tarım faaliyetlerini sürdürmek anlamına geliyor. Rejeneratif tarım uygulamaları kapsamında ilk olarak kimyasal ilaçlardan uzak duruluyor. Tabii sadece kimyasal ilaçlardan kaçınarak iş bitmiyor! Toprağın sürülme sıklığından hayvanların otlamasına kadar pek çok işlem kontrol altına alınıyor.
Rejeneratif Tarım Uygulamaları Nasıl Yapılır?
Endüstriyel tarımda görülen hiçbir uygulamanın kullanılmadığı regen çiftçilikte, kimyasal yerine toprağı yenileyen organik kompostlama teknikleri ile üretilen biyo-uyarıcılardan faydalanılıyor. Bunun yanı sıra toprağı işleme sıklığı en az düzeye indiriliyor. Toprak sürmek yerine sonbaharda hayvan gübresi ve bitkisel atık toprak üzerine yayılıyor. Geri kalanı ise solucanlar ve yağmur hallediyor! Aynı zamanda toprağın yumuşaklığının kaybolmaması için hayvanların dahi o alanlara basmaması sağlanıyor. Bu uygulamaların sonucunda ise daha verimli ve yenilenmiş toprak elde ediliyor!
Yaban otlarını bastırmak ve karbon tutmayı önlemek için kullanılan yöntem de endüstriyel tarımla son derece farklı. Rejeneratif tarımın bu duruma sunduğu çözüm, çapalama yerine örtü bitkileri ekmek! Bu yöntemle de yaban otları bastırılıyor ve verimli tarımın önü açılıyor.
Özetlemek gerekirse rejeneratif tarım uygulamalarının temellerini dört adımda saymak mümkün:
- Biyolojik çeşitliliği korumak ve teşvik etmek: Örtü bitkileri kullanmak ve mahsul rotasyonu yaparak biyolojik çeşitliliği korumaya ve artırmaya yönelik uygulamalar yapılıyor.
- Toprak işlemeyi azaltmak: Toprağı sıkça işlemek toprak erozyonuna sebep oluyor ve atmosfere karbondioksit salgılanmasına yol açıyor.
- Kimyasal gübre kullanımını ortadan kaldırmak: Sürdürülebilir tarım için en temel adımlardan biri sentetik gübrelerden kaçınmak. Suni gübre, su kaynaklarına ve atmosfere sızan kimyasalların olumsuz etkileri nedeniyle iklim krizini daha da artırıyor.
- Hayvanların otlama düzenini ayarlamak: Geleneksel hayvancılık besleme alanları, su kirliliğinin, sera gazı emisyonlarının ve düşük besin yemlerinin artmasına neden oluyor. Bunun yerine zaman ve alan kontrollü otlatma yapılması temel çözüm.
Rejeneratif Tarım Neden Önemli?
İklim krizi, içinde bulunduğumuz dönemde somut şekilde gördüğümüz en önemli tehditlerden biri. Bu sorunun temelinde ise su döngüsünün bozulması yatıyor. Su döngüsünün bozulmasına çözüm ise toprakta! Toprağı iyileştirmenin anahtarı da rejeneratif tarım…
Rejeneratif tarım sayesinde toprağı geri kazanmak mümkün. Bunun en somut örneğini ise Batı Afrika çöllerinde görüyoruz. Batı Afrika’daki çöllerde rejeneratif tarım metotları kullanan çiftçiler, yaklaşık 3 cm yeni toprak üretimi elde etmiş. Böylece arazinin su depolama kapasitesi artmış. Sağanak yağışlar ve su taşkınları bile toprakta tutulabilmiş. Toprakta tutulan su sayesinde mahsullerin de su ihtiyacı kolayca karşılanmış. Bu durum, doğal su döngüsünde düzelme yolundaki somut göstergelerinden biri!
Endüstriyel tarım ise tersi yönde etkilere sahip. Kullanılan kimyasallar ve bilinçsizce yapılan uygulamalar nedeniyle karbon döngüsü bozuluyor ve şiddetli kuraklık tetikleniyor.
Kapak Fotoğrafı: Unsplash | Markus Spiske