Güncelleme Tarihi: 16 Ocak 2024
Pandora, nevi şahsına münhasır tarzı ve her biri ayrı bir hikaye anlatan tasarımları ile kısa sürede çağdaş mücevherin en değerli markalarından biri olmayı başardı. Bu hızlı ve sürdürülebilir büyümenin nedenleri, sektör profesyonelleri tarafından çok incelendi ve incelenmeye de devam ediyor.
Tasarımın gücü, perakende matematiklerinin ve müşteri deneyiminin markanın kalbinde çok stratejik bir yere sahip olması, hikaye anlatıcılığındaki eşsiz kabiliyetinin yanında markanın en önemli özelliği değer iletişimi.
Değer iletişimi son yıllarda sürdürülebilirlik çerçevesinde sıklıkla karşımıza çıkıyor. Çoğu marka ya da kurum, bu kavramı kendi perspektifinde kendi kalıbına göre kullanıyor. Pandora’nın değer iletişimi ise ham maddeden nihai tüketicinin nesiller boyu yaşayacağı deneyimin kişi ve dünya bazındaki etkilerine kadar uzanıyor.
Eğer bir mücevher sizin en değerli anınıza eşlik ediyorsa ve sizin için nesiller boyu bu kişisel mirası taşıyacaksa bu ürünün yolculuğu da bir o kadar anlamlı ve temiz olmalı.
Pandora Madenlerden Çıkarılan Elmas Kullanımına Son Veriyor!
Yukarıda işin romantik ve entelektüel kısmını ele aldım. Peki tüm bu kavramların gerçekçi yanına dair neler olup bitiyor?
Pandora, karbon emisyonunu en aza indirmek hedefiyle 2020 yılında, Tayland’daki üretim tesislerinde %100 yenilenebilir elektrik enerjisi kullanımına geçmiş ve bu sayede karbon ayak izini önemli ölçüde azaltmayı başarmıştı. Bu sayede üretim tesislerinde karbon emisyonu tam 25.000 ton düşürüldü.
Üretimde elde edilen bu başarıyı perakende tarafında da yakalamak isteyen Pandora, karbon emisyonunu perakende zincirinde de azaltmak üzere İngiltere ve Amerika’daki mağazalarında müşterilere alışverişlerinden sonra poşet isteyip istemediklerini sordu. Müşeteirilerin %30’undan fazlası katkı amaçlı torba almamayı tercih etti.
Sürdürülebilir Kaynak Yönetiminde En Yüksek Skora Sahip Mücevher Markası
Geçtiğimiz yıl mücevher tasarımlarından kullandığı altın ve gümüşün %60’ını geri dönüştürülmüş kaynaklardan elde eden Pandora’nın sürdürülebilirlik perspektifi sadece kaynak ve üretim ile sınırlı değil.
Pandora, her yıl düzenlenen MSCI Sürdürülebilirlik Endeksi’nden beş yıl üst üste AAA notu aldı. Üstelik marka, sürdürülebilir kaynak yönetimi konusunda İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) tarafından verilen tüm mücevher markaları arasında en yüksek skora sahip marka unvanının da sahibi oldu.
Öte yandan 2020 yılında, 5 yıl içinde tasarımlarında tamamen geri dönüştürülmüş gümüş ve altın kullanacağını taahhüt eden marka, bu raporda da madenlerden çıkarılan elmas kullanmayacağını açıkladı. Raporun en can alıcı kısmı bu olmakla beraber rapor geleceğe dair umut veren birçok başka taahhüt de bulunduruyor.
Daha detaylı anlamak için gelin Pandora’nın 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’nun satır başlarına birlikte bakalım…
Pandora’nın 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’nda Öne Çıkanlar
- 2025 yılından itibaren %100 geri dönüştürülmüş metal kullanımına yönelerek karbon ayak izi veya su kullanımı gibi tüm olumsuz çevresel etkileri azaltmak
- Üretim süreçleri, paketleme aşamaları ve lojistik de dahil olmak üzere tedarik zincirinin bütün aşamalarında, hem mağazalarda hem de ofislerde karbon emisyonunu sıfıra düşürmek
- Madenden çıkarılan elmaslar ile üretim yapmamak
- Üretim merkezlerinde %100 yenilenebilir enerjiye geçilmesiyle birlikte üretimde kullanılan tüm metallerin 2025 yılından itibaren tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden elde edilmesini sağlamak
- 2021 yılı itibarıyla tüm üretim tesisleri ve mağazalar için enerji tüketiminde tasarruf sağlayacak yeni projeler geliştirmek ve Pandora mağazalarında yenilenebilir enerji kullanımını tercih etmek
- 2021 yılında dünyanın farklı yerlerindeki pek çok Pandora mağazasında poşet kullanımını isteğe tabi tutarak karbon emisyonunu en az 200.000 kg azaltmak
Pandora’dan Elmas Sektörünü Dönüştürecek Koleksiyon
Mücevher üretiminde sürdürülebilir metal kullanımında bir adım daha atan şirket, bu yılın başında İngiltere’de tamamen laboratuvar ortamında üretilen mücevherlerden oluşan “Pandora Brilliance” isimli bir koleksiyona imza attı.
Madenlerden elde edilen elmaslardan fiziki özellikler açısından bakıldığında neredeyse hiçbir farkı olmayan ve gözle kesinlikle ayırt edilemeyen laboratuvar yapımı elmasların kullanımıyla birlikte Pandora, çevreye verilen zararı ve elmas madenlerindeki insani olmayan çalışma koşullarını önlemeyi hedefliyor. Marka, bu uygulamasıyla elmas piyasasını dönüştürmeyi ve elması herkesin ulaşabileceği bir hale getirmeyi amaç ediniyor.
Bu koleksiyonla birlikte Pandora, mücevherlerinde laboratuvar yapımı elmas kullanmaya başlamış oldu.
İnsan Haklarının Ön Planda Tutulduğu Kapsayıcı Bir Şirket Kültürü
Sürdürülebilirlik çerçevesinde Pandora, Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Haklarına Dair Rehber İlkeleri’ni göz önünde bulundurarak insan haklarına saygılı, kapsayıcı ve çeşitliliğin ön planda tutulduğu bir şirket kültürünü benimsiyor.
Sosyal sorumluluk kapsamında UNICEF ile iş birliği halinde olan Pandora, kuruma 2020 yılında bir kısmının COVID-19 tedavilerine yönlendirildiği 3.4 milyon dolarlık bağışta bulundu. Pandora, gerçekleştirdiği UNICEF iş birliği ile 1 milyondan fazla çocuğa ve gence ulaştı. Marka, gençlerin ve çocukların kendilerini en iyi şekilde ifade etmelerini öğrenmelerini ve gelecekte iş bulabilmelerini sağlamak için çalışmaya devam ediyor.
Pandora CEO’su Alexander Lacik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“2020, izolasyonun ve iletişimin bir arada sürdüğü bir yıl oldu. Tüm dünyanın aynı şartlar altında bu denli etkileşim halinde olduğu bir durum daha önce yaşanmamıştı. Hepimiz pandemi ve pandeminin doğurduğu sonuçlar ile yüzleştik. 2020, bizleri sürdürülebilirlik tartışmalarının etrafında buluşturdu. Çevresel konularda karbon emisyonunun en aza indirilmesi ihtiyacı öne çıkarken, insan hakları ve cinsiyet eşitliği de tüm dünyanın ve bizim gündemimizdeydi.
Pandora olarak sürdürülebilirlik en önemli gündem maddemiz olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne bağlılığımızı artırarak sürdürüyoruz. Bu yıl karbon emisyonumuzu sıfıra düşürmek için önemli adımlar attık. 2025 itibarıyla sıfır karbona ulaşma hedefimizde ilerliyoruz.
2020’de Tayland’daki üretim merkezlerimizde yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçtik. Kullandığımız metalleri 2025 yılında tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden elde edeceğiz ve bu taahhütümüzü gerçekleştirmek için tedarikçilerimizin gelişimini de destekliyoruz. Geri dönüp baktığımızda 2020 oldukça zorlu bir yıldı fakat çalışanlarımız sayesinde Pandora, sürdürülebilirliğin öncüsü olmaya devam etti. 2021 yılında açıklayacağımız yeni stratejilerimizin de odağında sürdürülebilirlik olacak.”