Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023
Bugün, Dünya nüfusu 7.993.60.108 insana ulaştı. Peki bu kadar insana yetebilecek gıdamız var mı? Cevabınız ‘Evet’ ise, dünyada neden bu kadar insan açlıktan ölüyor? ‘Hayır’ ise, bunu iyileştirmek için neler yapabiliriz? Soruların ve yanıtların anahtarı; Gıda İsrafı.
Peki nedir bu ‘Gıda İsrafı?’ Çok basit gibi görünüyor olabilir, fakat dünya çapında yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkanlar bu konu hakkındaki çalışmalara büyük bir ivme kazandırdı. Gıda israfı, hala yenilebilecek durumda olan, tüketime elverişli gıdaların kaybedilmesidir. Meyve veya sebzelerin şekil, boyut, renk vb. unsurlar sebebiyle gözümüze güzel görünmediği için çöpe atılması; bayatlayan, kuruyan yiyeceklerin değerlendirilmeyip dökülmesi; kafelerde müşteriye sormadan getirilen ikramlar; açık büfe ve serpme kahvaltılar gıda israfının en basit örnekleri. Bunları çoğaltabiliriz; çünkü bu israf, hasattan itibaren her aşamada meydana gelebiliyor.
2018 Türkiye İsraf Raporu Verileri
2018 Türkiye İsraf Raporu’na göre dünyada üretilen gıdaların her yıl 1,3 milyar tonu çöpe gidiyor, bu da üçte birine denk geliyor; maliyeti ise 750 milyar dolar. Türkiye için ise sonuçlar iç açıcı değil, yıllık ekmek israfı 1,7 milyar adedi, meyve/sebze israfı ise 18 milyon tonu buluyor. Bu israfın ekonomik boyutu ise 214 milyar Türk Lirası. Bu maliyetin büyüklüğüne bir de şu pencereden bakalım; aynı bütçeyle 80 hastane, 500 okul, 250 yurt, 18 havaalanı yapılabilir. Ciddiyetin farkına vardınız mı?
Bu sayılar gelecekte azalabilir mi? Tabii ki! Her şey bizim elimizde. Fakat aynı oranla israf etmeye devam edersek neler olacağına bir göz atalım. FAO’nun yaptığı bir çalışmaya bakacak olursak 2030 yılında israf edilen gıdanın 2,1 milyar tona; ekonomik olarak 1,5 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bu kısma kadar konuyu yeterli gıdaya ulaşabildiğimizi varsayarak tartıştık, bir de ulaşamadığımızı varsayarak bakalım. 2020 yılı içerisinde Dünya üzerinde 843.986.052 insanın gıdaya, 800.071.832 insanın ise içecek suya erişimi yok. Hazır mısınız, şimdi daha acı bir gerçekle karşılaşıyoruz; Bir yıl içerisinde sadece Amerika Birleşik Devletleri’nin ve Avrupa’nın yaptığı gıda israfı ile dünya nüfusunun 3 katı doyurulabilir. Bu iki kıtanın kişi başı yıllık gıda tüketimi 95-115 kg arasındayken, Afrika ve Güney Asya ülkelerinde 6-11 kg arasında. Gerçekten bu kadar gıdayı satın almaya ihtiyacımız var mı?
Bundan sonrası için neler yapabiliriz?
Tüketiciler olarak bilinçlenmek bu hareketliliğin en büyük ve en temel basamağı. Yapabileceklerimize bir göz atalım;
- Alışverişe liste yapıp gitmek,
- Sadece yiyeceğimiz kadar yemek pişirmek,
- Yiyecekleri muhafaza ve depolama koşullarına uygun olarak saklamak,
- Çürümeye başlayan meyve ve sebzeleri değerlendirmek,
- Buzdolabında uzun süredir yenmeyen gıdaları öne veya görebileceğimiz bir yere koymak,
- STT ve TETT arasındaki farkı bilmek,
STT bir gıdanın sağlıklı olarak tüketilebileceği son tarihtir. TETT ise gıdanın hala kendine has özelliklerini koruyarak tüketilebileceği tarihtir. STT’si geçen gıdanın tüketilmesi zehirlenmelere yol açabilir; fakat TETT’si geçen bir ürünün yapısında bozulma olmaz ve sağlığı tehdit etmez, pişirme süresi, şekli vs. değişiklik gösterir.
- Çöpe attığımız ürünlerin günlük listesini yapmak.
Hayatımıza yukarıdaki maddeleri ekleyerek bu israfın önüne geçebiliriz, hem de hiç beklemediğimiz boyutlarda.
KAYNAKÇA
https://tuketici.ticaret.gov.tr/data/5e6b33e913b876e4200a0101/Turkiye_Israf_Raporu_2018.pdf
http://gidanikoru.com/_uploads/eylem_plani_tr.pdf
https://www.worldometers.info/tr/