Yaşanabilir, sürdürülebilir ve yeşil bir gelecek için dünyanın dört bir yanından çevre haberlerini bir araya getirdiğimiz Dünyadan Umutlu Haberler serimizin mart ayı derlemesi karşınızda!
Kahve Devi Starbucks’tan Atık Azaltma Adımı
ABD’li kahve devi Starbucks, geçtiğimiz haftalarda yayınladığı basın açıklamasında tek kullanımlık bardakların yarattığı atığın önüne geçmek için 2025 yılında yeni bir programa geçeceğini duyurdu. Program kapsamında müşteriler, yeniden kullanılabilir bardaklarla bir içecek satın aldıklarında her defasında ufak bir depozito ödeyecek ve daha sonra ödedikleri depozitolarını geri almak için bardağı geri getirecek.
Kulağa güzel bir sürdürülebilirlik adımı gibi gelse de son karar halihazırda sorumluluk taşıdığını düşünmeyen tüketiciye bırakıldığı için bu program bir yeşil yıkama aracı olabilir gibi görünüyor. Starbucks tek kullanımlık bardakları geri dönüştürülebilir materyalden yapılmıyor ve her yıl ortalama 4 milyar kağıt bardak atığı ortaya çıkıyor. Ayrıca bu yeni politika kapsamında Starbucks, şubelerine kendi bardağını/kupanı getirmeyi teşvik etmek için 50 kuruşluk indirim uyguluyor.
Tembel Hayvanlar İçin ‘İp Köprüleri’
Fotoğraf: Sloth Conservation Foundation
Neredeyse ağır çekimdeymiş kadar yavaş hareket eden tembel hayvanların sık görüldüğü Kosta Rika’da, bu canlıların ağaçlar arası hareketini kolaylaştırmak için ipten köprüler yapıldı. Tembel Hayvan Koruma Derneği tarafından ortaya atılan bu basit fikir ile tembel hayvanlar yere inmek zorunda kalmadan ağaçtan ağaca geçiş yapabiliyor. İplerin yükseklikleri ise 50 metreye kadar çıkabiliyor.
Tembel hayvanlar günlerinin çoğunu ağaç dallarına tutunarak ve dinlenerek geçiriyor. Kosta Rika’da yaşanan ormansızlaşma ve insan nüfusunun dolayısıyla araç trafiğinin artması ile yere inen tembel hayvanlar elektrik tellerine takılabiliyor, kaza yaşayabiliyor veya tehlikelerden hızlıca kaçamadığı için zarar görebiliyordu. Kosta Rika hükümeti bu yıl tembel hayvanların ülkenin ulusal sembolleri olacağını açıkladı ve bu sayede tembel hayvanların korunması için yasalar düzenlenecek.
Yeni Zelanda’nın Kuzey Kivi’leri ‘Risk Altında’ Tehlikesini Atlattı
Fotoğraf: Rawpixel
Geçtiğimiz sene yürütülen araştırmaya göre yıllardır popülasyonunda azalma görülen Kivi kuşlarının sayısı artmaya başladı. İki bacaklı ve uçamayan Kivi kuşlarının habitatı yalnızca Yeni Zelanda’da bulunduğundan ülkenin ulusal türlerinden biri olarak görülüyor. Günümüzde beş farklı kivi türünden toplam 68.000 kivi kuşunun adada dolaştığı tahmin ediliyor. Popülasyonlarındaki artış, hükümet ve gönüllülerin koruma çabaları sayesinde yaşandı. Geçen sene neslinin devamlılığı risk altında görülen kuşlar, artık tehdit altında kategorisinde değil.
Panama’da Doğa İçin ‘Var Olma Hakkı’
Panama’da bir sene süren tartışmaların ardından parlamento, var olmanın ve devamlılığının sağlamasının doğanın bir hakkı olduğuna karar verdi. Peki, pratikte bu yeni yasalar serisi nasıl işleyecek? 2023 yılında hayata geçecek uygulamalarda Panama ülkesinin ekosistemlerini; ormanlarını, nehirlerini ve en önemlisi mangrove ormanlarını korumak dış ilişkiler dahil tüm politika alanlarının önceğili olacak. Panama dışında Kolombiya, Yeni Zelanda, Şili ve Meksika gibi ülkeler de ya anayasa ya da mahkemeler aracılığıyla doğaya yasal koruma sağlamaya karar veren ülkeler arasında. Avrupa’da ise İtalya parlamentosu geçtiğimiz şubat ayında anayasasına çevre korumayı ekleyerek ülkenin doğası ve ekosistemlerini gelecek nesiller için koruma çalışması yapma sorumluluğu üstlenmiş oldu.
Ormansızlaşmayla Mücadelede AirSeed Teknolojisi
Fotoğraf: Airseed Technologies
Ormansızlaşmaya karşı Yıldız Savaşları filmini andıran bir yenilik: tohum bırakan drone sürüsü. Avustralya merkezli AirSeed adlı girişim, yapay zeka ile tek başlarına dolaşarak etrafa günde 40.000 tohum bırakabilen drone araçları geliştirdi. Bu yeni teknoloji ile istenen ekosisteme uygun olabilecek bitki ve ağaç tohumları önceden belirlenecek ve yapay zeka sayesinde aynı tür tohum aynı yere gereğinden fazla kez atılmayacak.
Geleneksel ağaç dikme metodları ile karşılaştırıldığında drone ile tohum bırakma yöntemi 25 kat daha hızlı ve %80 daha az maliyetli oluyor. Aynı zamanda insan ulaşımının güç olduğu yerlere, örneğin tepelere de ulaşmak kolaylaşıyor. AirSeed, 2024’e kadar 100 milyon ağaç ve bitki tohumunu yeryüzüne serpmiş olacak.
Kapak Fotoğrafı: Rachel Hisko
