Fiziksel rahatsızlıklar insanlığın varoluşundan beri bir şekilde tedavi edilmeye çalışılıyor. Fakat ruh araştırması olan psikoloji, çok yakın bir tarihte ortaya çıkmasıyla modern bir bilim olarak tanımlanıyor. 1876 yılında Leipzig Üniversitesi’nde kurulan bir laboratuvar ile doğan bilim dalının halk arasında kabul görmesi de bir o kadar yeni. Şizofreni, obsesif kompulsif bozukluk, panik atak, bipolar bozukluk ve depresyon gibi en bilinen teşhislerin yanı sıra aslında daha önce hiç duymadığımız ilginç psikolojik rahatsızlıklar da mevcut.
İnsan zihni yüzyıllar süren araştırmalara rağmen çözülemedi ve daha uzun süre de çözülemeyecek gibi duruyor. Bu nedenle beynimizin bize oynadığı oyunlar ve etkileri, sonu olmayan keşif alanı. Dünyada literatüre girmiş ve daha önce duymadığımız az bilinen psikolojik rahatsızlıklara birlikte bakalım.
Alice Harikalar Diyarında Sendromu
Çocuklukta zevkle okuduğumuz, filmlerini izlediğimiz bir hikaye olan Alice Harikalar Diyarında’da yaşananlar, bazı insanların günlük hayatlarında karşılarına çıkıyor ve yaşamlarını tahmin edemeyeceğimiz derece zorlaştırıyor. Todd sendromu veya dismetropsi olarak da bilinen bu rahatsızlık, çevredeki objelerin olduğundan büyük ya da küçük, bulunduğu alandan uzak veya daha yakın görünmesine neden oluyor. Uzmanlar, gerçeklik algısını bozan bu rahatsızlığın genellikle beyin tümörü ve uyuşturucu kullanımından kaynaklandığını belirtiyor.
Quasimodo Sendromu
Hepimiz bir dönem vücudumuzdaki bir yerden rahatsızlık duymuşuzdur. Fakat özellikle ergenlik döneminde yaşanan bu his, çok ciddi bir psikolojik rahatsızlığın habercisi olabilir. 1886 yılında Enrico Morelli tarafından ilk tanısı konulan rahatsızlık, kişinin vücudunda kusurlar olduğunu düşünmesi ve bunu bir takıntı haline getirmesi olarak tanımlanabilir. Aslında olmayan veya çok küçük olan bir kusur, bu sendromla birlikte sosyal hayatı kısıtlayan ya da bir dizi estetik operasyonla sonuçlanan bir soruna dönüşebilir.
Belirtiler arasında görünüşüne çok fazla takılma, kusurların görünmemesi için fotoğraf çekilmekten kaçınma, başkalarının vücudundaki kusurlar yüzünden onlara güldüğünü düşünme ve kendine güvensizlik sayılabilir.
Capgras Sendromu
Adını Fransız psikiyatrist Joseph Capgras’tan alan bu sendrom, duyduğunuz en değişik psikolojik rahatsızlıklar arasında olabilir. Bu sendromda kişi, sevdiği birisinin kaçırıldığına ya da öldüğüne ve onun yerine bir başkasının geçtiğine inanır. Tamamen kötü amaçlarla gerçekleştiğini düşündüğü bu değişimde, yıllardır en yakınında olan kişilere bir anda düşmanca tavırlar sergileyebilir. 1991 yılında görülen bir vakada hasta, doktorunun başka bir kişi ile değiştirildiğini, muayene sonrası doktorun ona zarar verdiğini ve asla çocuk sahibi olamamasına sebep olduğunu iddia etmiştir.
Cotard Sendromu
Bir hastanede çalıştığınızı ve birinin gelip kendisini morga koymanızı istediğini düşünün. Bu şekilde anlatıldığında gerçek dışı geliyor olabilir ama nadir de olsa dünyanın farklı yerlerinde bu gibi durumlar yaşanabiliyor. Cotard sendromundan mustarip insanlar ölü olduklarını ve hatta vücutlarının çürümeye başladığını düşünüyor.
İlk olarak 1880 yılında Jules Cotard tarafından tanısı konulan rahatsızlıkta, bazı hastalar lanetlendiğini ve bu dünyaya mahkum edildiğini düşünürken, bazıları ise sevdiklerinin onları gömmeyi unuttuğu sanrısına kapılıyor.