Seramik sanatının renkli dünyasına adım attığımızda, toprağın sihriyle buluşup, el işçiliğinin ve sanatçının dokunuşunun izlerini taşıyan o muhteşem eserleri keşfederiz. Bugün, sanatsal bir ifade aracı olan seramik hakkında sevgili Didem Bozdemir ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Seramik sanatını öğrenirken karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Bu zorlukları nasıl aştınız?
Seramik sabır ve istikrar isteyen bir zanaat… Becerileri geliştirmek ve istenilen sonuçlara ulaşmak tahmin ettiğimden hep daha uzun sürdü. Seramiğin deneme ve yanılmayla öğrenildiğinin bilincindeydim. Her zaman kendime her hatanın aslında büyüme ve gelişme için iyi bir fırsat olduğunu hatırlattım. Kendime zaman tanımak ve yaptığım işe özveriyle bağlı kalmak bu yolculukta zorlukları aşmama yardım etti.
Atölye açma heyecanı sizde ne zaman oluşmaya başladı? Biraz bu süreçten bahseder misiniz?
Kendimi bildim bileli içimde bir yaratma güdüsü hep vardı. Yıllar içinde birçok materyal ve teknikten evrilerek seramikle birleşti. Sonrasında yaratıcılığımı daha çok geliştirebilmek ve sanatsal fikirlerimi hayata geçirebilmek için bir alana ihtiyacım oldu. Atölye fikri benim için güvenli bir kaçış alanı, fikirlerimi keşfetmek ve kendimi tamamen sanatsal sürece kaptırmak için bir yerdi. Aynı zamanda bu süreçleri ve fikirleri başkalarıyla paylaşmak için özel bir mekana sahip olmak istedim. Bunun için önce bir iş planı hazırladım, daha sonra KOSGEB’e başvurarak aldığım destek ile birlikte hayalimdeki atölyeyi kurmak için ilk adımları attım.
Eğitim sürecinizde hangi teknikleri ve stilleri keşfettiniz? Öğrencilerinize hangi teknikleri öğretmeyi tercih ediyorsunuz ve neden?
Mimarlık Bölümü mezunuyum, torna eğitimi dışında seramiği kendi kendime keşfederek uzun ve zor bir yoldan öğrendim. Bu süreçte doğrulardan çok hatalarla ilerledim. Bu, bana günün sonunda yaptığım işte daha büyük bir özgüven ve alan yaratmış oldu. Çamurun nasıl davrandığını kavradıktan sonra kendimi yansıtmak için birçok farklı tekniği birlikte kullandım. Ama şu an için en çok sucuk yöntemi ile büyük ve komplike objeler çalışmaktan keyif alıyorum.
Benim eğitimlerim genellikle hiç deneyimi olmayan kişilerle birlikte seramiğe küçük bir giriş dersi şeklinde oluyor. Bu nedenle, en kolay yöntemlerden biri olan çimdik metoduyla öğretmeye başlamayı tercih ediyorum. Bu metotla çamuru avucumuzda ve parmaklarımızla hissederek gücümüzü kontrollü bir şekilde uygulayıp, ürünlerimizi finalize ediyoruz.
Seramik sanatının yaratıcı ifade ve özgünlük açısından avantajları nelerdir? Öğrencilerinizin bu konuda nasıl gelişim göstermelerini sağlıyorsunuz?
Seramik, üç boyutlu çalışılabildiği için yaratıcı ifade konusunda birçok olanak sunuyor. Çeşitli teknikleri, formları, dokuları keşfederek benzersiz ve orijinal eserleri yaratmak mümkün… Farklı türde kil, sır ve fırınlama tekniklerini deneyerek yenilikçi ve özgün ifadeler yaratılabilir.
Seramik, süreci dolayısıyla deney ve keşif yoluyla gelişmektedir. Bu nedenle seramiğin kendisini keşfederken, benzersiz yaklaşım ve estetiği de yaratmış oluyoruz. Yani aslında tüm sürecin özgünlüğe ve yaratıcı ifadeye katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
Öğrencilere gerekli teknik bilgi ve beceriyi verdikten sonra onları keşfetmeye, risk almaya ve kutunun dışında düşünmeye teşvik etmeye çalışıyorum. Destekleyici ve yargılayıcı olmayan bir ortam sağlayıp, deneyselliğe değer veren ve başarısızlık potansiyelini basamak olarak benimseyen bir atmosfer yaratmak, benim için çok önemli bir süreç.
Seramik sanatında gelecekteki trendleri nasıl takip ediyorsunuz? Öğrencilerinizin modern çağın taleplerine cevap verebilmeleri için hangi becerileri geliştirmelerini önerirsiniz?
Çağdaş seramik sanatçılarını, sergileri ve sanat akımlarını, belli sanat yayınlarından, galeri ve müzelerden takip ediyorum. Öğrencilere de aynılarını önermekle birlikte seramik sanatına adanmış, çevrimiçi platformlar ve topluluklarla etkileşim kurmalarının yararlı olacağını söyleyebilirim. Bunun dışında teknolojiyi kucaklamalarını öneriyorum. Örneğin 3D modelleme yazılımı veya seramik baskı teknolojileri gibi dijital araçları keşfedebilirler. Teknolojiyi seramik ile entegre etmek, yaratıcı ifade için yeni olanaklar sağlayabilir.
Sizin için sanatın öğrencilere sağladığı en önemli faydalar nelerdir? Öğrencilerinizin seramik sanatıyla uğraşmalarının onların genel yaşamlarına nasıl etkileri olabilir?
Seramik sanatıyla ilgilenmek, öğrencilerin düşüncelerini ve duygularını benzersiz ve yaratıcı bir şekilde ifade etmelerini sağlıyor. Seramik, sabır ve azim gerektiren süreç odaklı bir sanattır. Bu nedenle öğrenciler zorluklara ve aksiliklere karşı direnme yeteneği geliştirirler. Kil ile çalışmak aslında çok ilkel bir yanımıza dokunuyor. Bu nedenle rahatlama hissi sağladığını görüyorum. Dokunma deneyimi ve tekrarlanan hareketler, öğrencilerin streslerinin azalmasına ve farkındalıklarının gelişmesine destek oluyor. Aynı zamanda sakinlik ve odaklanma hissi yaşamasına da yardımcı oluyor.
Fotoğraflar: @seraphic.ceramics