Seduction | Ferda Art Platform

Seduction | Ferda Art Platform

Ferda Art Platform’un heyecanla beklenen yeni grup sergisi Seduction, 3 Aralık 2022 tarihinde ziyarete açıldı. Küratörlüğü Cihan Yıldız tarafından üstlenilen ve birbirinden ilgi çekici 7 sanatçıya yer veren gösteri, 7 Ocak 2023 tarihine kadar görülebilecek.

Sergi; erotizm ve bu temayı çevreleyen konseptler üzerine eğiliyor. Adını ‘’baştan çıkarma’’ kavramından alsa da görünürde bir faile, edimselliğe ve medium’a rastlamıyoruz. Yani ne ‘’şeytan’’ ne numaraları ne de çıkacak bir yol işaret ediliyor. Yalnızca ‘’baştan çıkmış olmak’’ önümüze seriliyor. Bu tespit, oldukça işimize yarayacak. Nitekim bu sayede sergide rastladığımız manzaralar, gizil kişisel bir deneyim olarak erotizmden bir kavram olarak erotizme evriliyor ve aniden herkesi ilgilendirir bir hale geliyor. Zaten erotizmin kişisel bir mesele olarak kalamayışına oldukça alışkınız. Belki de bu alışkanlığın sonucu olacak ki sergide de birey için erotizm kadar toplum için erotizm hususuna da eğilinmiş.

Seçkide Neler Var?

Seduction | Ferda Art Platform
Fotoğraf: GYGY, Ünal Bostancı, Seduction Sergisi

Gili Avissar ile başlayalım… Sanatçının Parmak Oyunu isimli enstalasyonundan bir parçayı ve iki dakikalık bir performansının videosunu görüyoruz. Kostümleri, beden ile dış dünya arasına giren ve fakat ikisine de bir bağlamda içkin olan pozisyonu ile ele alıyor. Şamanik imajları anımsatan performans ve mistik kostümler akla Roberto de la Torre’nin fotoğraflarını getiriyor. 

Daha sonra Ünal Bostancı’nın işlerine geçebiliriz… Sanatçının SKAM ismini verdiği üç adet maskeden oluşan bir işi ile karşılaşıyoruz. Büzüşen maskeler bastırılmış duygular altında ezilmeyi simgeliyor. Burada bir fetiş objesi olarak maskelerin, mesafeli anonimliğinden ve güven kırıcı yabancılaşma hissi ile uyandırdığı tedirgin ediciliğinden faydalanılıyor.

Sergide Ünal Bostancı’ya ait bir diğer dikkat çekici çalışma ise, GYGY (Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar) başlıklı neon enstalasyonu. Cinsel kimlikleri niteleyen sembollerin varyasyonları ile bir yıldız haritası çiziliyor. Sanatçı, eserin isminden de anlaşılacağı üzere bu tarz tanımlamaların yalnızlaştırıcı bir etkisi olduğunu düşünüyor. Bunca dallanmış bir kategorizasyonun böyle bir sonuca gebe olduğunu düşünmek pek tabii anlaşılır. Fakat tanımların ‘’kendinden bahsedebilme’’ mefhumunun bir elementi olduğunu da unutmamak gerekiyor. İçinde yaşadığımız çağda biraz özgürlük için ufak bir yalnızlaşma, bazen iyi bir pazarlık olabilir sanıyorum.

Seduction | Ferda Art Platform
Fotoğraf: SKAM, Ünal Bostancı, Seduction Sergisi

Seçkide Sinem Sezgin Bozkurt’un Midnight Bathers isimli bir çalışması da yer alıyor. Bir gece boğazda banyo yapan üç genç kadının hikayesinin anlatıldığı bu işte, coğrafi vurgusu olan klasikleşmiş sanatsal pek çok imgeye rastlıyoruz. Doğu toplumlarında kadınların beraber yıkanmaları oldukça alışılagelmiş bir fikir olmasına rağmen öyle sanıyorum ki bu sefer hadisenin boğazda gerçekleşiyor olmasının verdiği etki ile işin üzerine ‘’fesuphanallah’’ ünlemi yerleştirilmiş. Bu eser ile tipik bir self oryantalizm tavrını iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.

Seduction | Ferda Art Platform
Fotoğraf: Parmak Oyunu, Gili Avissar, Seduction Sergisi

Sergideki bir diğer iş olan Esra Karaduman’ın Arka Bahçe ismini verdiği murakkası için daha önce kaleme aldığım bir poeme en prose’yi burada paylaşmak istiyorum:

‘’İşte bu yer, bir teşhirin bütün vaatlerinden sıyrılarak kendini ifşa ediyor. Her zaman bir başkasına ait olan görüntüyü teslim etmek değil, apaçıklığı görünür kılmak… Çıplaklığı değil çıplak olma iradesini paylaşmak için.

Bu yer, bir teşhirin bütün ürkekliğinden sıyrılarak kendini ifşa ediyor. Çünkü üzerinden dökülebilecek ne bir yalan ne bir şaşaa giyinmişliği var ve gayet iyi biliyor; hiçbir bakış sonsuza kadar ‘’Kirlisin!’’ diyemeyecek lotusa. Bu yüzden çiçeklerini övmeyene asla tattırmayacak meyvesini.

Erotizmin yaşama kudreti ve bütün arzuların, basit bir biçimde bir ceylanın suya varışından başka bir şey olmadığı bu yer, bir şeyi daha gayet iyi biliyor. O da bir yer olarak var olmak için muhtaç olduğu tek şeyin bilinmek olduğu. Adem’in Havva’yı bildiği gibi bilinmek… Çünkü belki de her şey böyle oldu önce.

İşte bu yer; bir teşhirin bütün edepsizliğinden sıyrılarak kendisine değen bakışları tabiatıyla iyileştirmek için, sade bir dokunuşu yüklenebileceği bütün tutkusu ile mümkün kılmak ve keşfetmenin sihrine imkan tanımak için kendini ifşa ediyor.”

Sergide ayrıca Maral Taşkırıcı, Özgür Yaz Taşçı ve Merve Tuna’nın işlerini seyredebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Arka Bahçe, Esra Karaduman, Seduction Sergisi