Metrenin Milyarda Birine Yolculuk: Nanoteknoloji

Güncelleme Tarihi: 23 Ağustos 2023

Sağlıktan giyime, teknolojiden gıdaya kadar her alanda yeni ve kritik buluşların önünü açan, uzay çağının en kilit oyuncusuna gelin beraber bir göz atalım…

Nanoteknoloji Nedir?

Günlük hayatımızın her bir noktasını varlığıyla kolaylaştıran, ulaşılmazı erişebilir kılan en “cüce” teknolojiye nanoteknoloji deniyor. Ona cüce teknoloji denmesinin sebebinin, nano kelimesinin Yunanca “cüce” köküne dayanması olduğunu düşünüyoruz. Bir başka deyişle nanoteknoloji; metrenin milyarda birindeki boyutlarda yapıların, “kimliğinin” bozulması veya değiştirilmesiyle yeni amaca hizmet eden ürünleri meydana getirmek için kullanılması demek.

Nanoteknoloji Neye Yarar?

Nanoteknoloji Neye Yarar

Nanoteknolojik ürünlerin üretimiyle beraber ulaşım araçları çok daha dayanıklı hale gelecek, kendi kendini temizleyen hatta kirlenmeyen nesneler ortaya çıkacak, akıllı giysiler sayesinde kirlenme problemi ortadan kalkacak gibi görünüyor.

Onlarca yıldır, çağın en büyük problemi olarak gösterilen su kıtlığı ihtimali de nanoteknoloji sayesinde ortadan kalkabilir! Su kaynakları, nanoteknoloji sayesinde kendi kendilerini temizleyebilir ve arıtabilir hale gelecek. Hatta ABD’de bir şirketin yer altı sularını temizlemek için bir teknoloji geliştirdiğinden ve bunun aktif olarak kullanıldığından da bahsediliyor.

Gıda

Geleceğimiz ve soyumuzun devamlılığı için önemli olan tarım sektörü de bu teknolojinin bir buluşu olan, bitkilerin besinleri soğurma gücünün artırılması sayesinde insanlık için çok daha faydalı ve işlevsel hale gelebilir. Bitkilerin soğurma gücünün artırılması gibi işlemlerin tümü “nanofood” olarak adlandırılıyor. 

Nanofood Nedir?

Nanofood

Nanofood, toprağı işlemeden, üretim anından paketleme sürecine kadar tamamen nanoteknolojik aletler kullanılarak meydana getirilen besinlere deniyor. Gıda sektöründe karşılaşılan ve çözülmesi gereken en kritik sorunlardan biri, ürünün alıcıya ulaşana kadar tazeliğini koruyamaması. Nanoteknoloji sayesinde üretilen “akıllı” besinlerle bu problemin ortadan kalkacağı öngörülüyor. Teknolojinin bu sorunu çözmek için ortaya attığı yöntemse çok ilginç: Tazeliğini renklerle ifade et!

Tazeliğini renklerle ifade et mottosu, gıdayla beraber paketlenen sensörlerin renk değiştiren indikatörlerle alıcıya gıdaların tazeliği hakkında bilgi vermesinden ibaret.

Tıp

Nano tıp
Fotoğraf / Zoltan Tasi

Hastalıkların hızlı teşhisi, tedavinin belirlenmesi ve hastalığın moleküler tedavisi bu teknoloji sayesinde mümkün olabilir. Henüz teorik olan bir bilgiye göre ilaçların nano boyuttaki taşıma sistemi sayesinde, ilaç çok daha etkili oluyor. Aynı zamanda ilacın boyutu ve geliştirildiği teknoloji sayesinde, onun, insan vücudundaki bazı bariyerleri aşarak daha hedefe yönelik hareket edebileceği de öngörülen bilgiler arasında.

Yukarıdaki görselde gördüğünüz teknolojiyse diyabet hastaları için. Gün içinde belli zaman aralıklarında vücutlarına iğne batırarak kan şekeri değerlerini kontrol etmek zorunda olan insanlar için bu durumun hayat kalitesini düşürdüğü bir gerçek. Geliştirilen bu teknoloji sayesinde gün içinde defalarca vücudunuza iğne batmasına gerek kalmadan, değerlerinizi takip edebileceksiniz; bu teknolojik ürün sizin için küçük bir laboratuvar görevi görecek.

Tekstil

Tekstilde Nanoteknoloji

Günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olan tekstil sektörü de nanoteknoloji sayesinde çağ atlıyor. Kirlendiğinde kendi kendini temizleyebilen bir teknolojiyle üretilen bu giysiler, “zamandan tasarrufun” anahtarı olacak gibi görünüyor. Hatta bazı söylentilere göre giysiler kirlenme karşıtı bir teknolojiyle donatılacakmış ve bu sayede giysiler kirlenmeyecekmiş!

Tekstilin nanoteknolojiyle buluşmasına daha kritik bir örnek vermek gerekirse “kurşun geçirmez yelekler” bu birlikteliğin en açık örneği olabilirler. Bir silahtan ateşlenen kurşun, bu teknoloji sayesinde sizi ölümcül darbeler almaktan koruyor. Mermi ve yeleğin çarpışma anında,  yelek liflerindeki geliştirilmiş teknoloji sayesinde kurşun yelekler uygulanan baskıyı daha geniş bir alana yayarak acının hissedilmesinin önüne geçiyor.

Son olarak ilginç bir bilgi: İnsanlık tarihi içinde, nanoteknolojinin ne olduğunu bilmediğimiz zamanlarda bile onun bizimle olduğu artık bilinen bir gerçek. Eski Roma’da yapılmış Lycurgus kupasının içinden ışık geçtiğinde yaşadığı renk değişimi, cam içindeki altın nanoparçacıklardan kaynaklanıyor. Yani buradan anlıyoruz ki altın, nanoparçacık halindeyken rengi sarı değil kırmızı!