1582526789 FarmtoFork 4

Kendi Kendine Yeten Şehirler Yaratabilir Miyiz?

Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023

İstanbul’da tarımın alternatif geleceği konuşuldu: Kendi kendine yeten şehirler yaratabilir miyiz?

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde düzenlenen “From Farm to Fork” konferansında dünyadan ve ülkemizden önde gelen profesörler, mimarlar, tasarımcılar ve enerji uzmanları gıdanın geleceğini masaya yatırdı. Konferansta, Türkiye’ye emsal teşkil edebilecek örnekler üzerinden, çiftlikten sofraya gıdanın yolculuğunda çeşitli disiplinlerin bir araya gelmesinin sebepleri ve yöntemleri konuşuldu.

Günümüzde kentlerdeki nüfusun dünya çapında et ve süt ürünleri üzerinde sürekli artan talep baskısı, çiftlik yönetimi ve tarım uygulaması konularında yeni bir sürdürülebilir yöntem bulma konusunu öne çıkarıyor. Çiftlikten sofraya ulaşan üretim sürecinde hayvan refahı, beslenme şekilleri, doğanın korunması, yapılaşma ve iklim ile tasarımların acil olarak ele alınması gerekiyor.

Yapılan son araştırmalara göre dünya gıda ihtiyacı son 30 yıl sonra 60 kat artmış olacak. 2030 yılına geldiğimizde ise 122 milyon insan açlıkla yüz yüze gelecek. Türkiye’de ise son 10 yılda, Hollanda’nın yüz ölçümünün yarısı kadar tarım toprağı kaybedildi. Geleceği tasarlamak için çiftliklere entegre ve sürdürülebilir sistemler dizayn etmek her geçen gün daha çok önem kazanıyor. Bu gerçeklikten yola çıkarak Türkiye ve Hollanda’dan mimarlar, sanatçılar, bilim insanları, sosyologlar, araştırmacılar ve şehir planlamacıları ile şefler, “Farm to Fork” konferansında bir araya gelerek, tarımın alternatif geleceğini tartıştı. 18 Şubat 2020 tarihinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleştirilen konferansın ana teması “Çiftlikten Sofraya”ydı. IND [Inter.National.Design] tarafından düzenlenen, Hollanda Stimulerings Fond ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin desteği ile organize edilen etkinlik 18 Şubat 2020 tarihinde gerçekleşti.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi’nin açılış konuşmasını yaptığı konferansın öğleden önceki bölümünde, MSGSÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sema Ergönül, IND [Inter.National.Design] Kurucu Ortağı Felix Madrazo, Prof. Hasan Hayri Tok, Doçent Kaya Sönmezler ve Prof. Dr. Güzin Konuk, yediğimiz ve eriştiğimiz gıdaların sofralarımıza nasıl ulaştığını ve bu yolculuğun yüzyıllar boyu nasıl dönüştüğünü masaya yatırdı.

Gıdanın geleceği için “bilmek” yetecek mi?

Özellikle çiftçilik ve tarım uygulamalarının salt bilgiyle değil, ciddi bir deneyim ile transfer edildiğinde hemfikir olan konuşmacılar, çiftçilikte kuşaktan kuşağa deneyim aktarımını geri kazanmanın önemini vurguladılar.

Erzincan’dan başarı hikayesi: Lokal ile modernin sentezi – Palanga Sanat ve Mimarlık Çiftliği

Konferansın, ikinci bölümünün ana konusu, Erzincan ovasında holistik ve biyodinamik yöntemlerle 1888 yılından beri besi hayvancılığı yapan ve 2016 yılından itibaren Kutluğ Ataman tarafından dönüştürülen Mehmet Ali Bey Palangası oldu. Şimdiki ismi ile Palanga Sanat ve Mimarlık Çiftliği (PAAF), “sağlıklı toprak sağlıklı hayvan, sağlıklı hayvan sağlıklı insan” mottosu ile yola çıkılan 1000 dönümlük bir arazide, toprağın sürülmediği, kendiliğinden yetişen her türlü doğal otun korunduğu bir alanı temsil ediyor. Burada tam anlamıyla serbest tam açık büyükbaş damızlık ve besi hayvancılığı yapılıyor. Mutlu ve sağlıklı, serbest dolaşan hayvanlar ve onların ekosistemi, döngüsü ile sağlıklı gıda temin etmek için dizayn edilen Palanga’da çeşitli disiplinler kendi uzmanlıklarını ortaya koymuştur.

Sağlıklı beslenmek için döngüyü kim yönetecek? Mutlu doğa, mutlu hayvan ve mutlu insan döngüsünün tek “mimarı” mimarlar mı?

Arkitera işveren ödüllü Palanga Projesine farklı fonksiyonlarda mekanlar tasarlayarak katkı sağlayan mimar ve sanatçı kadrosu Nevzat Sayın, Hasan Çalışlar, Arman Akdoğan, Cem Sorguç, Kerem Piker, Selin Maner,, Oral Göktaş, Giovanni Bellotti, Mevce ve Eren Çiraci, Dilara Demiralp konuyla ilgili görüşlerini paylaştılar.

Ayrıca, sürdürülebilir gıda şehirlerinin imkanları ve İstanbul’da kentsel çiftçiliğin önündeki zorlukların masaya yatırıldığı seansta, Biyogaz Uzmanı ve Makine Mühendisi Barış Samir Anadolu’daki şehirlerde ve kırsal alanlarda enerji üretimi ve kullanımı ile ilgili çiftlik sahiplerini ve işletmelerini ilgilendiren önemli bilgiler verdi. Ayrıca, Elektrik mühendisi Özgür Şahin, tarım ve hayvancılık endüstrisinin Palanga örneği ile kapalı devre enerji tasarımının nasıl geliştirilebileceği konusunda yorumlarını sundu.

Her gün her dakika “yemek” konuşuyoruz

Boğaziçi Üniversitesi Profesörü ünlü sosyolog Zafer Yenal’ın son konuşmacı olduğu konferansta Yenal “Herkes hep yemekten bahsediyor. Evet, giderek ısınan bir dünyada yaşıyoruz, özellikle tarım ve hayvancılıkla ilgili önemli kaygılarımız var. Yani ‘bugün ne yiyeceğiz?’ sorusunu sorarken sağlıklı gıdaya nasıl ulaşacağımızla ilgili bir kaygı ve korku halindeyiz. Diğer taraftan da yemek büyük bir arzu nesnesi. Şehir hayatı artık yemeği sadece yemek olarak değil, hayatın önemli bir parçası olarak görüyor” derken, iki türlü konuşmanın da gıda ile olan ilişkilerimizin ne kadar bozulduğunun ispatı olarak yorumluyor.  “Yemek, tasarım ve geleceği”” isimli sunumunda araştırmalarını ortaya koyan Yenal, dünyadaki aile çiftlikleri tarafından işletilen alanların oranlarını da aktardı. Bu oranlar Asya’da yüzde 85, Kuzey ve Orta Amerika’da yüzde 83, Avrupa’da yüzde 68.

IND [Inter.National.Design] Hakkında

IND [Inter,National.Design] mimari ve kentsel planlama çalışmalarını, konumu Rotterdam ve Istanbul olan iki stüdyodan yürütmektedir. Şirketin kurucu ortakları Arman Akdoğan (Türkiye) ve Felix Madrazo (Meksika) farklı özgeçmişleri ile Hollanda’ da buluşup bir araya gelmiştir. Bu sıradışı durum IND’nin tasarım yaklaşımını belirlemiştir: Kendileri, Avrupa, Latin Amerika ve Asya kültürel bilgisinin ve geçmişlerinin getirdiği farklı birikimleri harmanlayan , tasarım metodolojisi  kurmak olarak tanımlar. Ceuta, İstanbul, Basra, Bakü gibi dünyanın birçok şehrinde gerçekleştirdikleri mimari projeleri bulunmaktadır. En önemli projeleri 2014 yılında uluslararası yarışma ile kazandıkları Çanakkale anten kulesi yarışması tasarımlarıdır. Dünya mimarlık ortamında oldukça ses getiren proje, uygulamaya geçmesi ve 2020 yılında hizmete açılması ile kule Çanakkale ilinde turizmi canlandırarak, ziyaretçi merkezi mekanları ile tüm bölge için bir uğrak noktası olacaktır. www.internationaldesign.nl