arter sergi

Farz Et ki Sen Yoksun | Arter

Güncelleme Tarihi: 18 Mart 2024

MeyIDiageo’nun ilk kurumsal üyesi olan Arter’in ilk özel koleksiyon sergisi olan Farz Et ki Sen Yoksun, yılın sonuna kadar Arter’in Dolapdere’deki mekanında sanatseverlerle buluşacak. Küratörlüğü Selen Ansen tarafından üstlenilen seçkide 400 sanatçıdan 600’e yakın eser yer alıyor. Sergide eserlerin yanı sıra muhtelif ögelere, mobilyalara ve Nazım Hikmet, Charles Baudelaire, Mustafa Kemal Atatürk, Oscar Wilde ve Marcel Proust gibi isimlerin el yazılarının yer aldığı bazı önemli belgelere de rastlıyoruz.

Farz Et ki Sen Yoksun sergisinin genel hatlarıyla ‘’koleksiyon yapmak’’ meselesi etrafında kurgulandığını söyleyebiliriz. Bir koleksiyonerin eserler ve diğer çeşitli nesnelerle ve bu şeylerin kendi aralarında kurduğu etkileşimi evden müzeye taşımanın olanakları araştırılıyor. Mutlak surette bir koleksiyonerin ‘’özel’’ hayatının ürünleri olmaktan çıkarılıp bir küratörün elinden geçerek kamuya açılan eserlerin hüviyetinin de değiştiğini söyleyebiliriz. Bu durumdan sergi metninde şu şekilde bahsediliyor;

‘’Özel alanda tekil bir yaşama eşlik etmek üzere düzenlenmişken bir sanat kurumunun aracılığı ve küratoryal bir bakışla kişisel bir koleksiyondan kamuya açılan seçki, tasnif mantığına meydan okuyan zamanlar ve formlar arası bir dünya yaratıyor. Koleksiyonerin eserlerle etkileşim içerisinde soyut bir kimlik kazanarak var olduğu bu dünya, şeylerin özel alandan ayrılıp kendi özgünlüklerini yeni bir bağlamda sürdürmesiyle hem gerçek hem de kurmaca bir deneyimin kapısını aralıyor.’’

Sergide Neler Var?

fark et ki sen yoksun
Fotoğraf: İrfan Önürmen, Müfredat

Seçkide 600’e yakın eser olduğunu söylemiştim ve bu eserler Arter’in 3. ve 4. katına tamamen yayılıyor. Bu sebeple iyi bir sergi deneyimi için hiç değilse 2-3 saatinizi ayırmanızı tavsiye edebilirim. İsterseniz niçin iyice bir vakit ayırmanın önemli olduğunu daha iyi anlamak için Louise Bourgeois, Şakir Gökçebağ, Ara Güler, Andy Warhol, Albrecht Dürer, Nejad Devrim, Emin Barın ve Nuri İyem gibi isimlerin yanı sıra anonim işlere de rastladığımız seçkiye biraz daha yakından bakalım…

Örneğin sergide ilgili işlerin yer aldığı bölümde otoportresi (1980-1992) ile Nan Goldin ile karşılaşıyoruz. Bana sorulacak olursa fotoğraf tarihinin en önemli yüz fotoğrafçısı arasında rahatlıkla sayabileceğim Goldin, aynı zamanda sıkı bir aktivist. İşlerinde genellikle LGBT ve New York özelinde bilhassa Stonewall İsyanı sonrası gay altkültürlerini işleyen sanatçı, aynı zamanda 1980’lerde tüm dünyada olduğu gibi Amerika’yı da kasıp kavuran HIV/AIDS krizi ile de yakından ilgileniyor.

otoportre
Fotoğraf: Otoportre (1980-1992), Nan Goldin (ortada)

Öyle ki Amerika’da ilk defa 1981’de görülen AIDS, 1986’ya geldiğimizde dünya çapında 25.000’e yakın insanın canına mal olmuştu bile. Belki de AIDS krizinden daha büyük bir felaket ise, o zamanlar bunun geniş kitlelerce “Tanrı’nın eşcinselleri cezalandırma yöntemi” olarak algılanmış olmasıydı. Bu hadisenin o yıllarda üreten Masami Teraoka gibi pek çok sanatçıyı derinden etkilediğini gözlemleyebiliyoruz. Bu etkinin en çarpıcı örneklerinden biri de yine Nan Goldin’in bence en kayda değer işi olan The Ballad of Sexual Dependency başlıklı serisidir diyebiliriz.

Görüldüğü üzere Farz Et ki Sen Yoksun sergisi zaman ayrıldığı takdirde oldukça keyifli ve derin bir deneyim imkanına sahip. Goldin’in otoportresi dışında da birkaç işin altını çizmeden geçmek istemiyorum…

sergi
Fotoğraf: Sus, Şener Özmen

Julien Landa; Sanatçının Yansıması ile Natürmort, SANTISSIMI (Antonello Serra & Sara Renzetti); Doğa Tarihi Kehribar (1 ve 6) ve Doğabilimciler, Ion Grigorescu; Mimikler, Sinan Demirtaş; Otoportre, Rasim Aksan; Ayaklar, Evan Penny; Holbein’e Saygı, Clifford Ross; Kasırga ⅬⅩⅩⅩⅢ, Eylül Aslan; Kendimi Nasıl Burada Buldum?, Alican Leblebici; Depresyon, Helmut Kolle; Uzanan Oğlan, İrfan Önürmen; Müfredat, Şener Özmen; Sus ve daha nicesi…

Sergiye Bir de Kitap Eşlik Ediyor

farz et ki sen yoksun kitap
Fotoğraf: Ilgın Erarslan Yanmaz

Farz Et ki Sen Yoksun sergisi bağlamında yayımlanan ve sergiyle aynı ismi taşıyan kitap; serginin kapsadığı mecralar ve ilişki kurduğu temalar bakımından içerdiği geniş yelpazeye dikkat çekerken, bir koleksiyonun yan yana getirmeler aracılığıyla doğurabileceği bağlar üzerine düşünmeye davet ediyor. Serginin küratörlüğünü üstlenen Selen Ansen’in Bir Kapı Ya Açık Ya Kapalı başlıklı metniyle okurları karşılayan kitapta Claudia Swan ve Cana Bostan’ın metinleri yer alıyor. Tasarımını Yeşim Demir Pröhl’ün üstlendiği kitapta, Orhan Cem Çetin ve Hadiye Cangökçe tarafından çekilen sergiden görünüm ve röprodüksiyon fotoğrafları da yer alıyor. Kitap, Arter Kitabevi’nden edinilebilir.

Sergiye Nasıl Giderim?

Adres: Yenişehir, Irmak Cd. No:13, 34435 Beyoğlu/İstanbul

Galeri, Dolapdere’deki Irmak Caddesi üzerinde yer alıyor. Taksim Meydanı’ndan ve Osmanbey metro istasyonunun Pangaltı/Dolapdere çıkışından yürüyerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca Arter’e Taksim ve Tepebaşı’ndan düzenli servisler yapılıyor.

Arter, salıdan pazara kadar 11.00 ve 19.00 saatleri arasında ziyarete açık. Perşembe günleri ise 20.00’da kapanıyor.

Sergi giriş ücretleri ise; tam 100 TL, 65 yaş üstü ve öğretmenler için 50 TL olarak belirlenmiş. 24 yaş altı, engelliler ve üyeler ücretsiz olarak ziyaret edebiliyorlar. Perşembe günleri için de girişler tüm ziyaretçiler için ücretsiz olarak gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca sergi biletleri tüm galerileri kapsarken; kütüphane, kitabevi ve bistro gibi ortak alanları kullanmak için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor.