Deepfake Tehlikesi Büyüyor: Ne Yapılmalı?

Deepfake Tehlikesi Büyüyor: Ne Yapılmalı?

Geride bıraktığımız 3 yıllık süreç içerisinde teknolojide önemli atılımlara şahit olduk. Özellikle yapay zeka dil modellerinin ortaya çıkması ve yapay zeka araçlarının son kullanıcı tarafından da ulaşılabilir olması, beraberinde oldukça tehlikeli siber güvenlik suçlarını da getirdi.

FBI, deepfake yoluyla gasp suçlarında önemli artışlar olduğunu kaydetti. Peki, deepfake tehlikesine karşı nasıl korunmalıyız?

Herkes Hedef Olabilir

Deepfake Tehlikesi Büyüyor: Ne Yapılmalı?
Fotoğraf: Unsplash | camilo jimenez

Günümüzde yapay zekanın gelişmesi ve big data adı verilen kullanıcı verilerinin neredeyse herkes tarafından ulaşılabilir hale gelmesi, yetişkin veya çocuk fark etmeksizin herkesin tehlike altında olduğu bir ortam yarattı.

Deepfake, genellikle bir kişinin yüzünün fotoğraflar veya videolar yardımıyla taklit edilerek normalde olmadığı şekilde gösterilmesi olarak biliniyor. Ancak deepfake yalnızca bununla sınırlı değil. Bugünlerde sesten el yazısına kadar neredeyse her şeyi sınırlı bir veri deposuyla taklit etmek mümkün.

Siber suçlar söz konusu olduğunda en büyük tehlike, tabii ki yüzlerin taklit edilebildiği videolar oluyor. Hackerlar, kullanıcıların halka açık olarak yayınladığı video, görsel veya ses kayıtlarından elde ettikleri verilerle onları istemedikleri bir konumda gösterebiliyor.

Özellikle son günlerde siyasetçilere karşı yapıldığı görülebilen bu yöntem, aslında bireyler için de oldukça tehlikeli. En yaygın yöntemlerden biri de bireylerin yüzlerini kullanarak yetişkin içerikli videolara montajlamak. Bu videolar öylesine kaliteli olabiliyor ki bazen tespit etmek bile imkansız hale geliyor. Elde edilen görüntüleri şantaj yapmak için kullanan hackerlar, bireylerden önemli miktarlarda fidye talep edebiliyor. Üstelik son yaşanan bazı olaylarda çocukların da bu çirkin olaya maruz kaldığı saptandı.

Deepfake’ten Korunma Yolları

ESET, yaptığı çalışmada deepfake tehlikesine karşı kullanıcıların uyması gereken maddeleri sıraladı. Bunların en başında tabii ki video, görüntü ve ses kayıtlarının halka açık bir şekilde internette paylaşılmaması geliyor.

Bilgilerinizi paylaşmamak için sosyal medya hesaplarınızı gizli hale getirebilir, daha önce sizin bulunduğunuz görselleri yayınlayan sitelerden unutulma hakkı kapsamında bilgilerinizi kaldırmasını isteyebilirsiniz.

Ancak tehlike burada bitmiyor. Hackerlar, sosyal mühendislik denilen yöntemleri kullanarak size veya yakınlarınıza arkadaş canlısı olarak yaklaşabilir. Bu gibi durumlara karşı yüz yüze tanışmadığınız ve güvenmediğiniz kişilerle kesinlikle herhangi bir medya paylaşımı yapmamalısınız.

Öte yandan hesaplarınızın çalınmasına karşı iki faktörlü doğrulama yöntemi ve güçlü şifreler kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi almak için aşağıdaki yazımıza tıklayın!

Peki, tüm bu önlemlere rağmen deepfake şantajı ile karşı karşıya kalırsanız ne yapmalısınız? Unutmayın ki hackerlar, kullanıcıların korku ve endişelerinden güç alır. Bu noktada şantaja boyun eğmek yerine direnebilirsiniz. Videonuzun yayınlandığı sitelerden yasal haklarınıza başvurarak videoları kaldırabilir, şantaja maruz kaldığınız anda yetkililer ile iletişime geçerek videodaki kişinin siz olmadığınız hakkında resmi belgeler elde edebilirsiniz. Bu durumda hackerların elinde sizi tehdit edecek bir koz kalmayacaktır. En önemlisi ise hackerlara karşı asla teslim olmamanız gerektiğidir. Çünkü siz ne kadar para gönderirseniz gönderin, her zaman daha fazlasını isteyeceklerdir.

Kapak Fotoğrafı: Unsplash | Sander Sammy