Beyaz Atlı Prens (!)

Beyaz Atlı Prens (!)

Gülcan Şenyuvalı’nın Beyaz Atlı Prens(!) başlıklı kişisel sergisi, 20 Nisan 2022 tarihine kadar Ferda Art Platform’un sergi mekanında görülebilecek. Bir tuval, bir enstalasyon ve 17 adet kumaş üzerine işleme işini barındıran sergi, işaret ettiği mesele ile de ayrıca dikkat çekici: Masallar ve toplumsal cinsiyet…

Beyaz Atlı Prens (!), masalları barındırdıkları cinsiyetçi ögeler üzerinden okuyarak bir soru soruyor:

‘’Şiddetin izlerini, küçük çocuklara rol model olan bu öykülerde aramak sizce çok mu abartılı olur?’’

Sergide masallar ve içerdikleri cinsiyetçi unsurlara yönelik dolaysız bir anlatı olduğu söylenemez. İşlerde genellikle kız çocuğu portrelerine yer veriliyor. Fakat seçkinin bir bölümünde kadına yönelik şiddetin soğuk gerçekliği ve politik altyapısı bir masal göndermesi ile çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriliyor.

Beyaz Atlı Prens (!)
Beyaz Atlı Prens (!), 416/2021

Sergi alanında gezerken yerde uzanan bir cesedi çağrıştıran 416/2021 adlı yerleştirmeyle karşı karşıya geliyorsunuz. 416 adet kalp figüründen oluşan bu çalışma, Anıt Sayaç projesinden alınan verilere dayanarak 2021 yılı içerisinde öldürülen 416 kadına ithafen yapılmış. Katili de pek uzakta aramanıza gerek yok…

Katili bu yerleştirmenin hemen karşısında, seçkideki bütün eserlerin aksine altın renkli çerçeve ile süslenmiş ve dramatik bir ışığın altında bekler şekilde buluyorsunuz. Kumaş üzerine nakış tekniği ile yapılan bu çalışmanın adı Mavi Sakal.

Beyaz Atlı Prens (!)
Beyaz Atlı Prens (!), Mavi Sakal

Mavi Sakal, Charles Perrault tarafından kaleme alınmış bir masal kahramanıdır. Masalda Mavi Sakal; varlıklı, sürekli evlenen ve eşleri evlendikten kısa bir süre sonra ortadan kaybolan bir adamdır. Bir gün bir yolculuğa çıkarken eşine şatodaki bütün odaların anahtarlarını verir ve fakat bir odaya girmemesi hususunda da onu tembihler. Masal bu ya, kızcağız merakına yenik düşer ve o odaya girer. Oda, Mavi Sakal’ın eski eşlerinin bedenleri ile doludur. Kız korkar ve anahtarı yere düşürür. Mavi Sakal eve döndüğünde anahtarın kana bulandığını fark eder ve bu eşini de öncekilerin arasına ekler. Tabii masalın farklı versiyonlarda anlatıldığına da rastlayabiliriz. Bunlardan en masum olanı kızın abileri tarafından son anda kurtarıldığıdır. Ama fark ettiyseniz orada da kızcağız kurtulmak için bir grup erkeğe ihtiyaç duymuştur…

Gülcan Şenyuvalı’nın Mavi Sakal’ında bir yüz göremiyoruz. Nitekim aklı başında olan herkes kadın cinayetlerinin farklı farklı kişilerin değil, tek bir köhne zihniyetin ürünü olduğunu bilir ve bu yozlaşmışlığın bir yüzü yoktur. Altın çerçevelere konulmuş, baş köşelere iliştirilmiş erillik, kaçma ihtiyacı bile hissetmeden öldürdüklerinin karşısında, onlara yenilerini ekleyeceği yerde öylece durur. Zaten korkacak bir şeyi de yoktur. Çünkü her şey onun tarafındadır.

Masallar ve Toplumsal Cinsiyet

Masalların toplumsal cinsiyet normlarına etkisinden kısaca bahsetmeden geçmek istemiyorum. Hepimiz takdir ederiz ki masallar, insanlık tarihinin en önemli ve yaygın anlatı metodu olarak karşımıza çıkar. Farklı toplumlarda o toplumun kültürel öğeleri ile bezenerek farklılıklar gösterseler de içerik olarak birbirlerinden pek de uzaklaşmadıkları evrensel bir yapıya sahiptirler. Masallar sayesinde çocukların hayal güçlerinin gelişmesi ve evrensel bazı değer ve erdemleri edinmeleri beklenir.

Toplumsal cinsiyet normlarının izlerini toplumun ürünü olan masallarda görüyor olmamız hiç de enteresan değil. Masalların ikil cinsiyet kalıplarını ve ataerkil cinsiyet rollerini tabiri caizse itelediği apaçık bir gerçek. Fakat burada masalların toplumsal cinsiyet normlarını ve kadına yönelik şiddeti doğurduğunu söylersek bu tek boyutlu bir okuma olur. Aslında bunu, bir kısır döngünün elemanı olarak görmek daha yerinde olacaktır. Toplumlar çocuklarına kendilerindeki bu içerikleri barındıran masallar okuyorlar ve o çocuklar büyüyüp o toplumların bir ferdi oluyorlar…

Bu noktada halihazırda var olan masalları suçlamaya, revize etmeye hiç gerek yok. Onları kendi zamansal çizgileri içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Elimizden gelen çağdaş ve eşitlikçi evrensel ilkelere haiz yeni masallar yazmak, yahut çocuklarımıza okumak için bu çizgide yazılmış olan eserleri tercih etmek olabilir.

Kapak Fotoğrafı: Beyaz Atlı Prens, Ferda Art Platform