Güncelleme Tarihi: 29 Eylül 2020
Gelin sizleri bundan 49 yıl öncesine götürelim. 1971 yılında Kanada’nın Vancouver şehrinde bir araya gelen bir grup çevreci aktivist, Amerika Birleşik Devletleri’nin nükleer çalışmalarından rahatsızlık duyuyordu. Bu çalışmaların hem çevreye hem de bölgedeki insanlara geri döndürülemez anlamda zararlar vereceğini düşünen 17 genç, harekete geçmeye karar verdi. Phyllis Cormack adlı ufak bir balıkçı teknesine bayraklarını çeken aktivistler, Kuzey Kutbu yakınında yer alan Amchitka Adası’nın yolunu tuttu. Belki de gezegenimizin geleceğine sayısız katkı sağlayacak bir oluşuma öncülük ettiklerinden haberleri yoktu. Ancak o gün gerçekleşen o eylem, bugün tüm dünyada çalışmalarını sürdüren ve doğa koruma uygulamalarında birçok başarıya imza atan Greenpeace’in kurulmasını sağladı.
15 Eylül Dünya Greenpeace Günü
Vancouver’da ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Greenpeace hareketi, kısa sürede çok sayıda destekçiye sahip oldu. Kuruluşun sınır tanımayan eylemleri, gezegenimizdeki birçok canlının hayatına direkt olarak etki etti ve halen de etmeye devam ediyor. Vancouver’ın eski belediye başkanlarından Gregor Robertson da bu çalışmalara destek vermek amacıyla 2011 yılında 15 Eylül tarihini Dünya Greenpeace Günü olarak ilan etti.
Greenpeace’in 4 İlkesi
Yalnızca 17 genç tarafından başlatılan küçük bir hareketten dünya çapında bir oluşum halini alan Greenpeace, bugün de çok sayıda coğrafyada çalışmalarına devam ediyor. Temel amacını gezegenimizdeki yaşam çeşitliliğini desteklemek olarak belirten kuruluş, çalışmalarını 4 temel ilke üzerine şekillendiriyor.
Koru: Greenpeace’in ilkelerinin başında gezegenimizdeki biyoçeşitliliğin korunması geliyor.
Engelle: Her türlü çevresel kirliliğin gerçekleşmesini engellemek de Greenpeace’in en önemli misyonları arasında.
Son Ver: Çevre koruma kuruluşları arasında en proaktif politikayı sürdüren kurum hiç kuşkusuz ki Greenpeace. Kuruluşun “Son Ver” ilkesi de tüm nükleer tehditlere çok geç olmadan son vermeyi amaçlıyor.
Yücelt: İsminden de anlaşılacağı üzere Greenpeace’in tek gündem maddesi doğayı korumak değil. Barış yanlısı bir politika izleyen kuruluş, “Yücelt” ilkesiyle küresel silahsızlanmayı, barışı ve şiddetsizliği yüceltmeyi hedefliyor.
Greenpeace’in Başarıları
Yaklaşık 50 yıldır çalışmalarını sürdüren Greenpeace’in bugün farklı coğrafyalardan 3 milyona yakın üyesi var. Bireysel destekler, bağışlar ve vakıf yardımlarıyla ayakta kalan çevreci örgüt, yarım asırlık tarihi boyunca çok sayıda başarılı eyleme de imza attı. İşte bunlardan bazıları…
1971: Greenpeace’in tarihi başarıya ulaşan bir eylemle başlıyor. Yalnızca 17 genç ve bir balıkçı teknesiyle çıkılan serüvende Greenpeace, Amerika’nın Alaska’daki nükleer çalışmalarını durdurmayı başardı.
1975: Fransa’nın atom bombası araştırmalarının sonlandırılması da yine Greenpeace’in katkılarıyla gerçekleşti.
1996: Greenpeace lokal düzeydeki başarılarını globale taşıyarak atom bombası denemelerinin tüm dünyada yasaklanmasını sağladı.
2004: Bu yıl yayımlanan Greenpeace raporu sayesinde çok sayıda tekstil firması çocuk kıyafetlerinde kimyasal kullanımından vazgeçti.
2012: Greenpeace’in eylemleri sonucunda Güney Kore hükümeti, balina avcılığı faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.
Greenpeace Türkiye’de de Fark Yarattı
Dünyanın en etkili çevre koruma kuruluşlarının başında gelen Greenpeace, Türkiye’de de oldukça aktif. 1992 yılından bu yana Greenpeace Akdeniz Ofisi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Greenpeace Türkiye kuruluşu, çevre kirliliği ve türlerin devamlılığı adına ülkemizde çok sayıda başarılı faaliyete imza attı.
1993: Türkiye’de faaliyet göstermeye başlamasından yalnızca 1 yıl sonra, The SS United States isimli asbestli geminin sökülmesine Greenpeace Türkiye engel oldu.
2000: Greenpeace Türkiye’nin eylemlerinin de katkısıyla ülkemizdeki nükleer enerji ihalesi iptal edildi.
2003: Kuruluşun ısrarlı çalışmaları sonucunda zehirli kimyasallar taşıyan Fransız ve İspanyol gemilerinin Türkiye’den geçişine izin verilmedi.
2014: Son yıllarda oldukça önemli bir gündem maddesi haline gelen GDO’lu ürünler de Greenpeace’in çalışmaları sonucunda ortaya çıktı. 2014 yılında yayımlanan Greenpeace Türkiye raporunda Türkiye’deki GDO’lu ürünlerin tam anlamıyla tespit edilmediği belirtildi. Bu konuda kamuoyu oluşmasına öncülük eden kuruluş, gıda üreticileri üzerinde baskı oluşturmayı başardı.
Yaşamlarını Daha İyi Bir Dünyaya Adayanlar
Greenpeace ve tüm benzer çevre koruma kuruluşları, gelecek nesillere ve gezegenimizdeki tüm diğer canlı türlerine daha iyi bir yaşam bırakmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bir diğer deyişle Greenpeace, dünyadaki istisnasız her bir canlı için hiçbir karşılık beklemeden 49 yıldır çalışmaya devam ediyor. Greenpeace yöneticileri ve gönüllülerinin bu olağanüstü çabalarına destek vermek ise hepimizin görevi. Aktif olarak çevre koruma çalışmalarında yer almaya fırsat bulamıyorsak bile günlük yaşamımızda daha doğa dostu alışkanlıklar edinerek en azından bu kuruluşların işlerini