Güncelleme Tarihi: 19 Ağustos 2023
İçinde bulunduğumuz yüzyılda birçok teknolojik gelişme yaşandı ve her geçen gün bu gelişmelere bir yenisi daha ekleniyor. Geliştirilen en önemli teknolojilerden biri de nesnelerin interneti (IoT). Tost makinesi, bebek monitörü, alarm, akıllı telefon ile kontrol edilebilen ampul gibi internet ile birlikte “akıllı” hale getirilen ve günlük hayatımızda sıkça kullandığımız cihazları nesnelerin internetine örnek gösterebiliriz. Hayatımızın bu kadar içinde olan bu teknolojiyi gelin beraber daha yakından tanıyalım.
Nesnelerin İnterneti Nedir?
“Nesnelerin interneti” terimi ilk kez 1999 yılında Kevin Ashton tarafından bir şirket için hazırladığı sunumda kullanılmış. Günümüzde hızla gelişen teknoloji ile beraber, ortaya ilk çıktığı zamanlardaki halinden çok daha geniş bir vizyona sahip artık. Nesnelerin interneti, geleneksel bilgi işlem cihazları olmayan ancak veri aktarmak, talimatlar almak veya bunların ikisini de yapmak için internete bağlı olan elektronik aletleri kapsayan bir kavram. Özetle herhangi bir cihazı internete ve diğer bağlı cihazlara bağlama konsepti olarak da tanımlanabilir. Nesnelerin interneti, birbirine bağlı nesnelerden ve insanlardan oluşan dev bir ağ diyebiliriz.
Nesnelerin İnterneti Nerede Kullanılır?
Nesnelerin interneti kavramının ilk uygulamasını 1991 yılında Cambridge Üniversitesi’nde yer alan bir grup akademisyen gerçekleştirdi. Akademisyenler kahve makinesinin görüntülerini kameralı bir sistem sayesinde internet üzerinden paylaşarak günümüzdeki çalışmalara örnek teşkil eden bir çalışmaya imza attılar.
Buzdolabı, mutfak robotu gibi cihazların akıllı hale getirilmesinin yanında yine akıllı telefonlarınıza veya bir başka akıllı cihaza bağlı yangın sensörleri, alarm sistemleri, oyun konsolları ve ampuller; nesnelerin interneti kavramının evlerde kullanımına örnek gösterilebilir. Başka bir kullanım alanı ise tarım ve endüstri. Tarlalara yerleştirilen sensörler sayesinde toprağın ne zaman ve ne kadar su ya da gübre istediği bu teknoloji sayesinde anlaşılıp verimlilik arttırılabiliyor. Bunların dışında şehirlerde kullanımına da bir örnek verelim: Artık birçok durakta görebileceğiniz otobüs veya metronun o an nerede olduğu, kaç dakika içerisinde geleceği gibi bilgileri sunan akıllı duraklar da bu kavramın bir parçası. Kalp atışımız, günde kaç adım attığımız gibi bilgileri verirken telefonumuza gelen bir aramayı da cevaplayabileceğimiz, müzik dinleyebileceğimiz giyilebilir akıllı cihazları da nesnelerin internetinin kullanımına örnek gösterebiliriz.
Google ve Levi’s İşbirliği İle Akıllı Ceket
2019 yılında teknoloji devi Google ve önemli jean markalarından biri olan Levi’s nesnelerin interneti teknolojisini giyilebilir akıllı cihazlar ile birleştirdi. Bu cihazların günlük yaşamda kullanımına yeni bir boyut getiren Jacquard koleksiyonunu piyasaya sürdü. Koleksiyon, ilk olarak 2017’de müziği kontrol edebilme özelliği ile işe bisiklet ile gidip gelen insanları hedef alarak ortaya çıkarıldı. Sonraki zamanlarda geliştirilerek selfie çekme, Google asistanı yönetme, aramaları cevaplayabilme, trafik durumunu ve günlük planınızı gösterme gibi güncellemelerle daha geniş kitlelere ulaşmayı planlıyor.
Ceketin sol manşetine takılan Bluetooth özellikli dokunmatik yüzey sayesinde akıllı hale getirilen bu ceket, nesnelerin interneti teknolojisinin ilerleyen yıllarda kullanımına dair ipuçları veriyor.
