Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Röportaj

Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği Türkiye’nin ilk çağdaş sanat belgeseli olan “Crossroads”, 8-19 Nisan tarihlerinde İstanbul Film Festivali bünyesinde seyirciyle buluştu. Biz de bu vesileyle belgeselin yapımcıları Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. 

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı
Vanessa Medini Arslan ve Bulut Reyhanoğlu

“Crossroads” için Türkiye’nin ilk çağdaş sanat belgeseli olma özelliğini taşıyan tanımlamasını nasıl değerlendirmeliyiz? Bu geç kalınmış bir adım değil mi aslında?

Bulut Reyhanoğlu: Soruları cevaplarken bazı soruları ortağım Vanessa bazılarını ise birlikte cevaplandıracağız. Çünkü belgeselimizin fikri Vanessa’nın yaptığı ve önümüzdeki günlerde yayınlanacak Sanatçı Atölyeleri kitabından çıktı. Dolayısıyla sanat sorularının cevabını onun vermesini isterim.

Vanessa Medini Arslan: Aslına bakarsanız son dönemde Türkiye’de çağdaş sanata olan ilgi ve merak, özellikle 2007-2011 yılları arasında yükselişe geçti ve altın çağını yaşadı diyebiliriz. Bu dönemde birçok galeri açıldı, birçok sanatçı sergi açtı, ismini duyurdu ve çok ciddi satışlar yapıldı. Çağdaş sanata karşı olan bilincin ve farkındalığın temellerinin -yıllardır bu sektörün içinde olan profesyonellerin dışında- 15 sene gibi bir süre önce atıldığını düşünürsek çok da geç kalındığını söylemek doğru olmaz. Hem galericiler hem de sanatçılar için bu süre boyunca temel odak noktası olabildiğince satış yapmak, önemli koleksiyonlara dahil olmak ve ismini hem yurt içinde hem de yurt dışında duyurmak oldu şüphesiz. 

Ekonomik koşullar dolayısıyla da hayatta kalma dürtüsünün ön planda olduğu bir sektörde belgesel çekmek ve bu iş için bir fon ayırmak çok da imkân dahilinde veya öncelikli olmamış olabilir, bu da gayet anlaşılabilir bir durum. Fakat Türk çağdaş sanatını ve sanatçısını anlatan bir belgesel çekmenin, bu yukarıda saydığımız faktörlere de aslında direkt olarak katkıda bulunduğunu göz önünde bulundurursak, biraz geç kalındığını söyleyebiliriz. 

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı
Seçkin Pirim

Belgeselde Gülay Semercioğlu, Seçkin Pirim, Candaş Şişman ve Sinan Logie yer alıyor. Bu isimleri neye göre seçtiniz?

Vanessa Medini Arslan – Bulut Reyhanoğlu: Ülkemiz tarih boyunca Doğu ve Batı kültürünün bir arada var olduğu bir coğrafyada yer alıyor. Dolayısıyla çok zengin bir kültür mirasına sahip. Biz de hem kendi topraklarına ve özüne sadık kalan, hem de yeri geldiğinde Batı’dan ilham almaktan çekinmeyen, fakat aldığı bu ilhamı da kendilerine has olan sanat üslupları ve teknikleriyle harmanlandığını düşündüğümüz dört sanatçımızı belgesele dahil ettik. 

Tabii ki bunu yapan sadece dört değil, birçok değerli sanatçımız var, fakat bu belgesel için yarattığımız kurgu ile birebir örtüşen, hikayeleri ve pratikleri arasında da bağlantı kurduğumuz bu dört sanatçı oldu. 

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı
Candaş Şişman

Belgeselde sadece dört ismin yer alması diğer sanatçılar açısından nasıl algılanır konusunu düşündünüz mü?

Vanessa Medini Arslan – Bulut Reyhanoğlu: Bu, Türkiye’nin ilk çağdaş sanat belgeseli olduğu gibi bizim de ekip olarak çektiğimiz ilk sanat belgeseli. Bu belgeseli bir seri olarak hayal ettik ve bu dört ismi de ilk bölümü için yukarıda saydığımız kriterlere göre seçtik. Bu hayalimiz gerçek olur mu henüz bilmiyoruz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi çağdaş sanat alanında eser üreten birçok değerli sanatçımız var ve gönül ister ki hepsine ulaşalım, hikayelerini ekrana taşıyalım. Fakat bu ne yazık ki hem zaman hem de maddi kaynak anlamında çok zor görünüyor. En azından tek bir ekip için. Bunun da diğer sanatçılarımız tarafından anlayışla karşılanacağını düşünüyoruz, ki şu ana kadar aldığımız tepkiler de o yönde. Bu yüzden bu belgeselin, yeni ekiplerin kurulup yeni belgeseller çekilmesine vesile olacağını umuyoruz. Biz denize bir taş artık, umarız dalgaları da artarak çoğalır. 

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı
Gülay Semercioğlu

Bu tarz işlerde seçtiğiniz isimlerin PR gücü ne kadar önemli bir kriter?

Vanessa Medini Arslan – Bulut Reyhanoğlu: İkinci soruya verdiğimiz cevaptan yaptığımız seçkinin PR ile alakalı olmadığını anlayabilirsiniz. Bu belgeseli çorbada bizim de tuzumuz olsun diye çektik. Bizim için önemli olan bu sanatçıların hikayeleri, sanat pratikleri ve aralarında kurduğumuz bağ. 

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı
Crossroads Afişi

Bu belgeselin bir seri haline gelmesi aklınızda olan bir şey mi?

Vanessa Medini Arslan – Bulut Reyhanoğlu: Keşke seri olarak yapabilsek diye başladık. Çünkü anlatılacak çok hikaye var. Biz, sanatçılarımızın eserlerini anlatırken onların hayatlarına da misafir olduk ve muhteşem hikayelerini dinledik. Belgeseli yaparken bir set ortamı yarattık ve yönetmeninden set çalışanına kadar özel bir ekip kurduk. Bu da doğal olarak projenizin bütçesini etkileyen durumlar. Yaparken hiç fon veya sponsor desteği olmadan kendi imkanlarımızla çektik. Doğal olarak seri haline gelmesi için finans yaratırsak neden olmasın…

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı
Vanessa Medini Arslan

Sizin kişisel olarak Türkiye’deki çağdaş sanat pratikleri ve bu pratikleri hayata geçiren sanatçılar hakkında görüşünüz nedir?

Vanessa Medini Arslan: Çocukluğumuzdan beri Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla Doğu ve Batı arasında bir köprü görevi gördüğünü duyuyoruz fakat bu sadece coğrafi anlamda bir köprü degil; tarihsel, kültürel ve sanatsal anlamda da bir köprü olma özelliğini taşıyor. 

Yaşadığımız topraklar, tarih boyunca birçok farklı medeniyete ve imparatorluğa ev sahipliği yaptı. Bu da ülke olarak çok zengin bir kültürel mirasa sahip olmamızı sağladı. Bu belgesel ile Türkiye’yi diğer ülkelerden farklı ve biricik kılan bu kültür katmanlarından beslenen, özüne sadık kalan ama yeri geldiğinde Batı sanatından ilham alıp bu ilhamı kendi sanat pratiğiyle harmanlayarak ortaya çağdaş sanat eserleri çıkaran sanatçılarımıza dikkat çekmek istedik. 

Bu şekilde çalışan ve üreten birçok değerli sanatçımız var ve onlar da tıpkı Türkiye gibi sanat üslupları anlamında farklı ve biricik. Bu belgesel ile amacımız Türk çağdaş sanatı ve sanatçısının bilinirliğini arttırmak, hem yurt içinde hem de yurt dışında hak ettiği yere gelmesi ve hak ettiği değeri görmesi için katkıda bulunmak.

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı
Bulut Reyhanoğlu

Kendi alanınızda yetişen gençlerin hayata bakışları ile sizinki arasında ne gibi farklar var?

Bulut Reyhanoğlu: Bu farkı en aza indirmek ve onların penceresinden bakabilmek için elimden gelen gayreti gösteriyorum.

 

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı

Kendinizi en ağır eleştirdiğiniz konu nedir?

Bulut Reyhanoğlu: Sabırsız ve hep en kötü senaryoya kendimi hazırlıyor olmak.

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı

Türsak Vakfı yönetim kurulunda olarak sektörün pandemi döneminde uğradığı zararın etkilerini değerlendirebilir misiniz?

Bulut Reyhanoğlu: Bana göre en büyük zararlardan birini sinema seyircisinde ve bilet satışında yaşadık. Üretilen filmler vizyona giremedi. Üretimde ise pandeminin ilk şoku geçtikten sonra aslında prodüksiyonlar çoğaldı ve çok yoğun dönemler yaşandı. Özellikle dijital projeler… Ben, pandemi döneminde bir belgesel, bir uzun metrajlı film ürettim ve üretmeye devam ediyorum. 

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli “Crossroads” | Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan Röportajı

Sektörde genelde set çalışanları ve post ekipleri en zor fiziki ve maddi şartlarda çalışanlar oluyor. Buna yönelik iyileştirme ya da sendikalaşma çabaları var mı? Yoksa bu durum neden kaynaklanıyor?

Bulut Reyhanoğlu: Ben bu sektöre farklı bir sektörden geldiğim için işin açıkçası hayatım boyunca kural ve disiplinle çalışmış bir kişiyim. Yapımcı olarak da kendi projemde yer alan tüm set çalışanları ve post ekipleri ile bahsettiğiniz şartlarda çalışmadım ve onlara bir zorluk  yaşattığımı sanmıyorum. Hem pandemi hem genel çalışma kurallarına uygun fiyat, saat ve güvenlikle çalıştık. Ancak herkesin bu disiplinle çalışmadığını tahmin ediyorum ve bu konuda iyileştirme çalışmaları yapıldığını ümit etmek istiyorum.