Sabırla Bekleyen Büyülü Şeyler

Sabırla Bekleyen Büyülü Şeyler

Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2021

Yedi sanatçının farklı teknik ve materyallerle yaptığı eserleri bir araya getiren Sabırla Bekleyen Büyülü Şeyler sergisi, 25 Kasım 2021 tarihine kadar Kalyon Kültür’de ziyaretçileriyle buluşacak.

Küratörlüğü Sezgin Abalı tarafından yapılan sergi, adını yazar Eden Phillpotts’a ait olan ‘’Evren duyularımızın keskinleşmesini sabırla bekleyen büyülü şeylerle doludur.’’ alıntısından alıyor.

Sabırla Bekleyen Büyülü Şeyler, insanlığın ortak düş dünyasında alışılagelmiş olan insan-çevre ilişkisine ve bu ilişkinin düzlemlerine alışılagelmemiş bir bakış açısıyla eğiliyor. Bir tarafta örüntüleri, mekanizmaları ve manzaraları ile doğa, diğer tarafta ise fark eden, gözlemleyen ve yorumlayan insan… Sergi, bu karşılaşmanın sanatsal üretimle buluştuğu noktada ortaya bazı kavramlar atıyor; zaman, emek, sabır, detay ve hayranlık uyandırıcı olan…

Sergi, yalnızca üzerinde düşünebileceğimiz sorunsallar yaratmıyor, bazı sorulara da cevap veriyor. Çünkü ortaya atılan kavramlar, aynı zamanda sonu büyülü şeylere varan çözümün yol haritası.

İnsan, yeryüzünü paylaştığı diğer tüm canlılıkla hakimi olmadığı manzaranın bir paydaşı. Bu manzaranın içinde sürdürdüğü yaratım serüveninde doğadaki döngünün zamansallığına, tüm ihtimalleriyle zamanın var ettiği sabır kavramına, zaman ve sabırdan ayrı okunamayacak olan emek fikrine ve emeğin ortaya koyduğu detaylara uğruyor. Sergi, bu bağlamda tüm bu ‘’uğrayışların’’ sabırla beklemiş büyülü şeylerle aramızda kurulacak yeni bir diyalog zemininin anahtarı olup olamayacağını sorguluyor.

Açıkçası sergide beni en çok heyecanlandıran şey de bu eko-felsefi politik duruş oldu. Çünkü “büyülü şeyler’’, sadece tek başına doğada ya da insan faaliyetlerinde değil, doğru inşa edilmiş bir doğa-insan ilişkisine içkin bir yerlerde aranıyor.

Sergide Neler Var?

sabırla bekleyen büyülü şeyler Melis Buyruk

Fotoğraf: Melis Buyruk’un Seramik Çalışmaları

Yakın dönem yapıtlarıyla Ali İbrahim Öcal, Ahmet Duru, Ayşe Gül Süter, Melis Buyruk ve Sadık Arı’nın yanı sıra sergide, Dikine Ongoing Project’in “Şey ve Tekrar” isimli mekana özgü uzun süreli performans ve video yerleştirmesi, Umut Sevgül ve Barbaros Kayan tarafından gerçekleştiriliyor.

Farklı disiplinlerde işler üreten Ali İbrahim Öcal, sergi için sergi alanında inşa ettiği kurmaca bir coğrafya ile karşımıza çıkıyor. Ahmet Duru’nun eserleri ile doğadaki döngünün var ettiği farklı bir zamansal akışın ve Ayşe Gül Süter’in ‘’aynalarıyla’’ eserin içine davet ediliyoruz. Sadık Arı’nın illüstrasyonları ile ehlileştirmeye çalışan insanın vahşileşmesine ve Melis Buyruk’un seramiklerinde canlılar arasında tahsis edilen hiyerarşiye yapılan bir başkaldırının izlerine tanık oluyoruz.

sabırla bekleyen büyülü şeyler

Fotoğraf: Sabırla Bekleyen Büyülü Şeyler, Ali İbrahim Öcal Bölümü

Tamamı görülmeye değer olan sergide Ali İbrahim Öcal ve Ayşe Gül Süter’in çalışmalarının yer aldığı bölümlere ayrı bir parantez açmak isterim. Çünkü bu bölümler, mekan ve eserlerin iç içeliği ile sanatseverler için tarifi zor bir deneyim alanı oluşturuyor.

Yazımı, Dikine Ongoing Project’in manifestosundan bir pasajla noktalamak istiyorum;

“..Zamanda, hiçbir yere gidemediğini belirten hikayeler asılı. Bu bir sır değil, bir gerçek de değil: bu kendi çeperinde bir kütle ve sadece harekette geçerli. Senden ‘daha hızlı’ olanın deneyimi. Çevriminde kendini kaybettiysen, zayiatında bulursun. Boşluğun temasına ulaştıysan da başka bir şeye ihtiyacın yoktur. Beraberliğin getirdiği birlik değil; yokluğun var oluşu – yok oluş birleştirir bizi.’’

Kapak Fotoğrafı: Sabırla Bekleyen Büyülü Şeyler, Ayşe Gül Süter Bölümü