“Batsın bu dünya!” diyenlere müjde! Halinize şükretmenizi sağlayacak filmler ayağınıza geldi. Pandemi, savaşlar, eşitsizlikler, yoksulluk, çevre sorunları ve beceriksiz yöneticiler… Dünya düzeninde iyi giden pek fazla şey söyleyebilmek mümkün değil. Hatta tüm bu olumsuzluklar karşısında “Daha kötü ne olabilir ki?” diye bile sorulabilir. İşte yüzyıllar boyunca edebiyatçılar, senaristler veya yönetmenler bu sorunun cevabını verdi ve vermeye de devam ediyor. Distopik eserler hem sinemada hem de edebiyat dünyasında çok büyük ilgi görüyor. Biz de distopya sineması dendiğinde akla gelen filmleri sizin için derledik. İşte “Bizim dünyamız yine iyiymiş ya!” dedirtecek en iyi distopik filmler listemiz…
1984 (1984) | IMDB: 7.1
Tür | Dram, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 53 dk. |
Yönetmen | Michael Radford |
Oyuncular | John Hurt, Richard Burton, Suzanna Hamilton |
Konu distopyaysa George Orwell’e bir selam vermeden geçmek olmaz. Daha çok kitabıyla tanınan ve yazılmış en iyi distopik eserlerden biri olarak kabul edilen 1984’ün az bilinen bir filmi de var. Tahmin edileceği üzere 1984 yılında çekilen film, kitap kadar etkileyici olmasa da Orwell’in kurduğu iç karartıcı dünyayı oldukça iyi bir şekilde tasvir ediyor. Eğer distopya filmleri sizin de ilginizi çekiyorsa ve bu alanda yaratılmış en değerli eserlerden birinin sinema uyarlamasını görmek istiyorsanız 1984’ü mutlaka izleyin!
Snowpiercer (2013) | IMDB: 7.1
Tür | Aksiyon, Dram, Bilim Kurgu |
Süre | 2 s. 06 dk. |
Yönetmen | Bong Joon Ho |
Oyuncular | Chris Evans, Jamie Bell, Tilda Swinton |
Platform | TV Plus |
Sırada orijinal senaryosuyla dikkat çeken bir felaket filmi var. Yine dünyanın sonu gelmiş fakat insanlar bu sefer sürekli hareket etmek zorunda olan bir trende yaşıyor. Çünkü dış dünya dondurucu bir soğuğa mahkum olmuş durumda. Eğer bu kadar az insan kalmışken herkes büyük bir yardımlaşma içerisinde yaşar sanıyorsanız bu distopik film, sizi insanlık konusunda tekrar düşünmeye sevk edecek.
Editör Notu: Daha sonra dizisi çekilmiş ve çok izlenmiş olsa da hem sürükleyicilik, hem yönetmenlik hem de oyunculuk açısından filmin çok daha iyi olduğunu düşünüyoruz.
The Lobster (2015) | IMDB: 7.1
Tür | Dram, Romantik, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 59 dk. |
Yönetmen | Yorgos Lanthimos |
Oyuncular | Colin Farrell, Rachel Weisz, Jessica Barden |
Dengenizi bozacak filmler hoşunuza gidiyorsa muhtemelen Yorgos Lanthimos ismini çok önceden duymuşsunuzdur. 21. yüzyılın parlayan yıldızlarından biri olan Yunan yönetmen, Dogtooth ve Killing of A Sacred Deer filmleriyle oldukça ses getirmeyi başarmıştı. The Lobster ise Lanthimos’un bu iki eseri arasında çektiği filmlerinden bir tanesi.
Hayali bir yakın gelecekte geçen filmde insanların bekar olması kabul edilebilecek bir tercih değil. Bir otelde misafir (tutsak) edilen bekarlar kısa süre içerisinde ‘hayatlarının aşkını’ bulmak zorunda. Colin Farrell’in başrolünde olduğu The Lobster, distopik sinema kategorisinin ilginç örneklerinden bir tanesi.
Editör Notu: Eğer ilk kez bir Lanthimos filmi izleyecekseniz The Lobster başlangıç için ideal.
District 9 (2009) | IMDB: 7.9
Tür | Aksiyon, Bilim Kurgu, Gerilim |
Süre | 1 s. 52 dk. |
Yönetmen | Neill Blomkamp |
Oyuncular | Sharlto Copley, David James, Jason Cope |
Yayınlandığı yıl çok ses getiren distopik bilim kurgu filmi için kimin distopyası olduğuna karar vermek biraz zor. Hayatta kalan ve yaşamlarını sürdürmek için dünyaya sığınan son uzaylıların mı, yoksa onları baskı altına ve kendilerini beklenmedik bir dönüşüm bekleyen insanların mı dramatik hikayesini izliyorsunuz? Uzaylılar ve insanların temasını farklı bir çerçeveden inceleyen yapımın dört dalda Oscar’a aday olduğunu belirtmekte fayda var.
Children of Men (2006) | IMDB: 7.9
Tür | Aksiyon, Dram, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 49 dk. |
Yönetmen | Alfonso Cuarón |
Oyuncular | Julianne Moore, Clive Owen, Chiwetel Ejiofor |
Tüm dünyada kadınlar bir anda doğurganlık özelliğini kaybetseydi ne olurdu? Durun, bu soruyu cevaplamayın. Bu sorunun cevabı 2006 yapımı distopya filmi Children of Men’de oldukça çarpıcı bir şekilde verilmiş. 2027 yılında geçen filmde dünyanın tek ve çok önemli bir sorunu var: İnsan nüfusu artık çoğalamıyor! Dünyaca ünlü Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron’un yönettiği Children of Men mutlaka izlenmesi gereken distopik filmler arasında.
The Road (2009) | IMDB: 7.2
Tür | Dram, Gerilim |
Süre | 1 s. 51 dk. |
Yönetmen | John Hillcoat |
Oyuncular | Viggo Mortensen, Charlize Theron, Kodi Smit-McPhee |
Cormac McCarthy’nin aynı isimli romanından uyarlanan The Road, felaket filmleri listesi içerisinde önemli bir yere sahip. Ayrıca yapım, yalnızca bir hayatta kalma mücadelesini değil, bir baba-oğul dramasını da anlatıyor. Küçük çocuğu ile birlikte Amerika’yı bir uçtan bir uca geçerek kıyaya ulaşma çabası, zorlu hava şartları ve yolda başlarına gelen olaylar ile izleyici her an tetikte tutmayı başarıyor. Elbette tüm bunlarda iyi bir senaryonun yanı sıra Viggo Mortensen’in muhteşem oyunculuğunun da büyük bir payı var.
In Time (2011) | IMDB: 6.7
Tür | Aksiyon, Bilim Kurgu, Gerilim |
Süre | 1 s. 49 dk. |
Yönetmen | Andrew Niccol |
Oyuncular | Justin Timberlake, Amanda Seyfried, Cillian Murphy |
Platform | Netflix |
Hayatınızdaki en önemli şeyin zaman olduğunu büyüklerinizden mutlaka duymuşsunuzdur. Peki gerçekten sahip olduğunuz tek şey o olsaydı? Başrolünde Justin Timberlake’in yer aldığı yapımda, insanlar artık yaşamlarını devam ettirmek için çalışıyor ve karşılığında zaman kazanıyor. Şehrin en zengini parayla değil sahip olduğu zamanla belirleniyor. Ve işin en kötüsü birileri sizden bu zamanı çalabiyor. Bol aksiyonun yer aldığı film, konusu ve sahip olduğu ayrıntılarla sizi derin düşüncelere sürükleyebilir.
Editör Notu: Justin Timberlake ismi filmi izleme konusunda bazıları için ön yargı oluşturabilir. Ancak film konusu itibarıyla oldukça ilgi çekici. Derin bir distopya değil de eğlenceli bir film isteyenler tarafından tercih edilebilir.
Idiocracy (2006) | IMDB: 6.5
Tür | Macera, Komedi, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 24 dk. |
Yönetmen | Mike Judge |
Oyuncular | Luke Wilson, Maya Rudolph, Dax Shepard |
Distopya sinemasını daha önce pek görülmemiş bir bakış açısıyla ele alan bir film var sırada: Idiocracy. 2006 yılında çekilen ve başrolünde Luke Wilson’ın yer aldığı film, tüm dünyanın aptallığa teslim olduğu bir gelecekte geçiyor.
Vücudunu bir süreliğine donduran ve aptallıkla dolu bir gelecekte uyanan ortalama zekaya sahip Joe Bauers, bir anda dünyanın en zeki insanı konumuna ulaşıyor. Distopyayla komediyi harmanlayan Idiocracy, hem oldukça keyifli bir seyir sunuyor, hem de kurguladığı geleceğin günümüzün dünyasıyla benzerliğiyle derin düşüncelere dalmanızı sağlıyor.
Equilibrium (2002) | IMDB: 7.3
Tür | Aksiyon, Dram, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 47 dk. |
Yönetmen | Kurt Wimmer |
Oyuncular | Christian Bale, Sean Bean, Emily Watson |
3. Dünya Savaşı gerçekleşmiş olsa bizi nasıl bir dünya beklerdi? İşte Equilibrium bize bu sorunun cevabını veriyor. Distopik filmler listesi içerisinde önemli bir yere sahip olan yapım, insanların duygularının kontrol altına alındığı ve artık hiçbir şey hissetmediği bir gelecekte geçiyor. Duyguları yok etmek için tüm insanlara zorla ilaç içirilen ve duygu göstermenin cezasının ölüm olduğu bir dünyanın nasıl olduğunu merak ediyorsanız bu filmi mutlaka izlemelisiniz.
A Clockwork Orange (1971) | IMDB: 8.3
Tür | Suç, Bilim Kurgu |
Süre | 2 s. 16 dk. |
Yönetmen | Stanley Kubrick |
Oyuncular | Malcolm McDowell, Patrick Magee, Michael Bates |
Anthony Burgess’ın romanından uyarlanan Otomatik Portakal, Stanley Kubrick’in usta yönetmenliği ile izleyiciyle buluşuyor. Çökmüş bir toplumda bir suç çetesi lideri Alex’in yaşadıklarına odaklanan film, birçok metaforu da içerisinde barındırıyor. Alex’in polis tarafından yakalandıktan sonra ilginç bir rehabilitasyona maruz kalması ve tekrar topluma salınması sürecini izlediğimiz yapım, mutlaka izlenmesi gereken filmler arasında yer alıyor.
What Happened to Monday (2017) | IMDB: 6.8
Tür | Aksiyon, Suç, Fantastik |
Süre | 2 s. 03 dk. |
Yönetmen | Tommy Wirkola |
Oyuncular | Noomi Rapace, Glenn Close, Willem Dafoe |
Platform | TV Plus |
Haftanın yalnızca bir günü dışarı çıkma ve size yazılan hayatı yaşama hakkınız olsaydı ne hissederdiniz? Sıradaki distopik film önerisi işte tam da bu hem zor hem de tehlikeli hayatı anlatıyor.
Gıda kıtlığı yüzünden genetiği değiştirilen ürünler, insanların zamanla ikiz, üçüz hatta dördüz doğurmasına neden oluyor. Nüfus popülasyonunun önüne geçmek için hükümet tek çocuk kanunu çıkarıyor. Böylece ailenin diğer çocukları ellerinden alınıyor ve gelecekte uyandırılmak için uyutuluyor.
Bir anne ise yediz çocuk dünyaya getirirken hayatını kaybedince onlara bakma görevi dedeye düşüyor. Hiçbir torununu vermek istemeyen dede, onların tek bir insanın hayatını yaşayabileceği bir plan yapıyor. Çocuklardan her biri yalnızca bir gün dışarı çıkabiliyor ve hepsi aynı hayatı devam ettiriyor. Fakat bir gün pazartesi ortadan kayboluyor ve bir anda yıllardır sakladıkları büyük sırları ortaya çıkıyor.
Dawn of the Planet of the Apes (2014) | IMDB: 7.6
Tür | Aksiyon, Macera, Dram |
Süre | 2 s. 10 dk. |
Yönetmen | Matt Reeves |
Oyuncular | Gary Oldman, Keri Russell, Andy Serkis |
Platform | Apple TV |
İnsanların hayatı tehlikede. Fakat bu sefer ne robotlar, ne uzaylılar ne de bir hastalıkla karşı karşıyalar. Bu kez insanlığın geleceği dünyada hüküm sürmek isteyen akıllı maymunlar ile girecekleri savaşa bağlı. İlk filmi 1968 yılında çekilen ve Maymunlar Cehennemi olarak Türkçeye çevrilen film, eğer tek akıllı tür insan olmasaydı nelerle karşılaşabilirdi sorusunu gündeme taşıyor. Hem aksiyon hem de distopya seviyorsanız bu filmi ve belki de seriyi listenize alabilirsiniz.
Editör Notu: Maymunlar Cehennemi, oldukça fazla filme sahip bir seri. Bu filmler, farklı zamanlarda farklı yönetmenler tarafından çekildi. Eğer uzun bir maratona hazırsanız, ilk filmden başlayarak bütün seriyi izleyebilirsiniz.
The Platform (2019) | IMDB: 7.0
Tür | Korku, Bilim Kurgu, Gerilim |
Süre | 1 s. 34 dk. |
Yönetmen | Galder Gaztelu-Urrutia |
Oyuncular | Ivan Massagué, Zorion Eguileor, Antonia San Juan |
Platform | Netflix |
İnsan doğasında iyi midir? Sınırları zorlandığında suç işler mi? Adaleti sağlama içgüdüsü mü yoksa açgözlülük mü öne geçer? Tüm bu soruların cevabını bulabileceğiniz bir film var sırada.
The Platform, ortasında büyük bir boşluk olan ve iki kişilik odalarda mahkumların kaldığı bir merkezde geçiyor. Her 30 günde bir kez mahkumların bulunduğu kat değişiyor ve her gün en üst kattan aşağıya yiyecek dolu bir masa indiriliyor. Bu masada herkese yetecek kadar yiyecek bulunmasına rağmen üst kattakilerin açgözlülüğü nedeniyle alt kattakiler aç kalıyor. Bu durumun bir kaosa neden olduğunu gören Goreng ise kendince düzeni değiştirmenin yollarını aramaya başlıyor.
Battle Royale (2000) | IMDB: 7.5
Tür | Aksiyon, Macera, Dram |
Süre | 1 s. 54 dk. |
Yönetmen | Kinji Fukasaku |
Oyuncular | Tatsuya Fujiwara, Aki Maeda, Tarô Yamamoto |
Japonya yapımı film, aslında daha önce farklı şekillerde işlenen bir konuyu ele alıyor. Gençler arasında suç oranının hızla artması karşısında hükümet yeni bir karar alıyor. Seçilen öğrenciler kimsenin bilmediği bir adaya götürülüyor ve bu adadan yalnızca bir kişi geri dönebiliyor. Ellerine silah verilen gençler, oyunun kurallarına göre yalnızca bir kişi kalana kadar arkadaşlarını öldürmek zorunda. Eğer süre içerisinde birden fazla genç kalırsa hepsi öldürülüyor. Peki bu zor seçime zorlanan Nobu ve arkadaşları ne yapacak?
A Quiet Place (2018) | IMDB: 7.5
Tür | Dram, Korku, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 30 dk. |
Yönetmen | John Krasinski |
Oyuncular | Emily Blunt, John Krasinski, Millicent Simmonds |
Platform | Netflix |
Lütfen televizyonunuzun ayarlarıyla oynamayın! Biliyoruz, hiç ses gelmiyor ama bu normal. Çünkü filmin geçtiği yer ve zamanda herhangi bir ses çıkarmanın bedeli çok ağır ödeniyor.
A Quiet Place, avının yerini ses sayesinde bulan gizemli bir yaratığın yakınında yaşayan bir aileyi konu alıyor. Öyle ki bu aile, evdeki tahtalar gıcırdamasın diye yalnızca belirli yerlere basıyor, ses yapar diye ayakkabı giymiyor ve yalnızca işaret diliyle konuşuyor. Ancak evin küçük çocuğu bir gün yanlışlıkla ses çıkarınca yaratık tarafından fark ediliyor ve bu sessiz yaşam bir hayatta kalma mücadelesine dönüyor.
Dark City (1998) | IMDB: 7.6
Tür | Fantastik, Gizem, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 40 dk. |
Yönetmen | Alex Proyas |
Oyuncular | Rufus Sewell, Kiefer Sutherland, Jennifer Connelly |
Platform | Apple TV |
90’ların sonları, sinema dünyasında kimlik arayışı ve yaşadığımız hayat sorgulamalarıya geçti diyebiliriz. Matrix, The Thirteenth Floor filmleri kadar popüler olmasa da Dark City de kimlik arayışı filmlerinden biri.
Bir otel odasının küvetinde uyanan ve geçmişine dair hiçbir şey hatırlamayan bir adam, vahşice işlenmiş bir cinayetle suçlanır. Bir yandan bu sırrı açığa kavuşturmak için uğraşırken bir yandan da kim olduğunu hatırlamaya çalışır. Tüm bunlar olurken yaşadığı dünyanın aslında göründüğünden çok daha farklı olduğunu da keşfedecektir.
In My Room (2018) | IMDB: 6.2
Tür | Dram, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 59 dk. |
Yönetmen | Ulrich Köhler |
Oyuncular | Hans Löw, Elena Radonicich, Michael Wittenborn |
İnsanlardan uzaklaşıp yalnız kalmak istediğiniz oldu mu? İşte bu film tam da bunu anlatıyor. Ancak siz insanlardan kaçmıyorsunuz, insanlar bir anda ortadan kayboluyor.
Almanya yapımı film, oldukça sıradan bir adamın bir gün dünyada yapayalnız kalmasıyla başlıyor. Yalnızca hayvanlarla birlikte kalan bu adam, sıradan yaşantısına devam ediyor. Ancak bir gün, evinin yakınına gelen bir kamyonla aslında dünyada yalnız olmadığını fark ediyor.
The Congress (2013) | IMDB: 6.4
Tür | Animasyon, Dram, Bilim Kurgu |
Süre | 2 s. 02 dk. |
Yönetmen | Ari Folman |
Oyuncular | Robin Wright, Harvey Keitel, Jon Hamm |
Yalnızca dijital bir dünyada yaşamak ister miydiniz? The Congress, bir sanatçının taranarak dijital ortama aktarılması ile başlıyor. Daha sonra bu teknoloji herkes için kullanılabilir hale geliyor. Ancak elbette bu durum, beklenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına neden oluyor. Dünya nasıl bir hale dönüşüyor görmek isterseniz filmi izleme listenize mutlaka alın.
Editör Notu: Dijital dünyada geçen bölümler animasyon ile verilmiş. Böylece film gerçek ve hayal arasındaki çizgiyi çok net bir şekilde çizmiş.
The Maze Runner (2014) | IMDB: 6.8
Tür | Aksiyon, Gizem, Bilim Kurgu |
Süre | 1 s. 53 dk. |
Yönetmen | Wes Ball |
Oyuncular | Dylan O’Brien, Kaya Scodelario, Will Poulter |
Platform | Netflix |
Thomas, bir gün yukarı çıkan bir asansörde uyanıyor. Geçmişi ile ilgili hiçbir şey hatırlamayan Thomas, gittiği yerde kendi yaşlarında çocuklar ve çözülmesi zor bir labirentle karşılaşıyor.
Bu grup, bulundukları yerden çıkmak için labirenti geçmek zorunda. Ancak önlerindeki tek zorluk bu karmaşık yapı değil. Labirentin kapısı gün doğumuyla açılıyor ve gün batarken kapanıyor. Geceleri ise oldukça tehlikeli yaratıklar labirentte ortaya çıkıyor. Peki, çocuklar bu sırrı çözebilecek mi?
Çok satan bir roman uyarlaması olan The Maze Runner, tek bir filmle bitmiyor. Tıpkı kitaplarda olduğu için filmin de devamı var. Eğer Thomas ve arkadaşlarının başına neler geldiğini öğrenmek istiyorsanız devam filmlerini de mutlaka listenize ekleyin.
12 Monkeys (1995) | IMDB: 8.0
Tür | Gizem, Bilim Kurgu, Gerilim |
Süre | 2 s. 09 dk. |
Yönetmen | Terry Gilliam |
Oyuncular | Bruce Willis, Madeleine Stowe, Brad Pitt |
Platform | Apple TV |
Son olarak harika oyunculuklarla süslenen muhteşem bir başyapıta göz atalım. 1995 yapımı 12 Monkeys’in başrolünde Bruce Willis var. Usta oyuncunun performansı tabii ki tartışılmaz ama bu filmde oyunculuğuyla ön plana çıkan isim bambaşka biri. Genel kanıya göre yakışıklılığıyla ön planda olsa da Brad Pitt’in benzersiz bir oyuncu olduğunu teyit etmek isterseniz ilk izlemeniz gereken filmlerden biri kesinlikle 12 Monkeys olmalı. Üstelik 12 Monkeys’in konusu maalesef günümüzün gerçekleriyle de birazcık örtüşüyor.
Bir hastalık nedeniyle yeryüzünde yaşam yok oluyor ve bu hastalıktan geriye kalan az sayıdaki insan yer altında bir sığınak inşa ediyor. Ancak bu sığınak kısa zamanda bambaşka bir düzenin ortaya çıkmasına neden oluyor. 12 Monkeys, karanlık ve bir o kadar da çarpıcı bir film.
Kapak Görseli: TheDigitalArtist