İngiltere'de Skandal: İşte Çevre Bakanı'nın Fosil Yakıt Yatırımı

İngiltere’de Skandal: İşte Çevre Bakanı’nın Fosil Yakıt Yatırımı

Günümüzde iklim değişikliğiyle mücadele, artık hükümet adaylarını seçim vaadi olarak kullandığı bir kavram haline geldi. Ancak yakın zamanda İngiltere’de ortaya çıkan bir skandal, konunun baş aktörlerinin dahi mücadele konusunda yeterince “samimi” olmadığını gösterdi.

Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın kabinesinde Çevre Bakanı olarak görev yapan Theresa Villiers’ın fosil yakıt devi Shell’de hissesi olduğu ortaya çıktı.

“Hisselerimden Haberim Yoktu”

İngiltere'de Skandal: İşte Çevre Bakanı'nın Fosil Yakıt Yatırımı
Fotoğraf: Wikimedia Commons

2019-2020 yılları arasında Çevre Bakanı olarak görev yapan ve İngiltere’nin iklim krizi ve küresel ısıtma ile mücadelesi konusunda baş aktör konumundaki Theresa Villiers’ın Shell’de hissesinin bulunması, ülkede büyük yankı buldu.

Üstelik bu haberin Rishi Sunak yönetiminde 100’den fazla yeni petrol ve doğalgaz sondaj projesine yeşil ışık yakılmasının hemen ardından ortaya çıkması, kamuoyunda tepkilere neden oldu.

Çevre Bakanı olarak görev yaptığı dönem boyunca sicil kaydı yenilemesi gerçekleştirmeyen Theresa Villiers’ın bu dönemde bir yandan ülkenin net sıfır hedefi konusunda çalışmalar yaparken bir yandan da Shell’de hissesinin olduğu ortaya çıktı.

İngiltere yasalarına göre milletvekilleri, 70 bin sterlinin üzerindeki mal varlıklarını beyan etmek zorunda. Villiers, hisselerinin 70 bin sterlin üzerinde olduğunu bilmediğini söyleyerek iddialar karşısında kendisini savundu.

Daily Mirror’a konuşan Villiers, hatasından dolayı büyük pişmanlık duyduğunu ve görevi sırasında hisselerin kendisini etkilemediğini söyledi. Daha sonrasında kendi adına açıklama yapan sözcüsü ise Villiers’ın sahip olduğu hisselerin bir portföy tarafından kontrol edildiğini ve Shell üzerinde hissesinin bulunduğunu bilmediğini belirtti.

Öte yandan hisselerin yasal sınır olan 70 bin doların üzerinde olmasına dikkat çeken Good Law Project İletişim Başkanı Ellie Mae O’Hagan, “Bu sadece Muhafazakarların şeffaflıktan kaçınmasının başka bir örneği değil, aynı zamanda bir Devlet Bakanı’nın büyük kirleticilerdeki mali çıkarları nedeniyle, iklim acil durumunun ortasında hükümetin çevremizi koruma görevini tamamen tehlikeye atıp atmadığına dair ciddi soruları da gündeme getiriyor.” dedi.

Kapak Fotoğrafı: Wikimedia Commons